Rusya'nın Saint Petersburg kentinde dünyaya gelen Grigori Yakovleviç Perelman, orta halli bir ailenin çocuğu olarak gözlerini açtığında kimse onun bir gün tarih yazacağının farkında değildi. Annesi ve babası fabrikada işçi olarak çalışıyor, o ise boş zamanlarında matematik problemleri çözerek akşamları ailesine sıradan bir çocuk olmadığını kanıtlıyordu. Büyüdüğünde en zorlu problemleri bile çözerek adını tarihe yazdıran matematik dahisi başarılarının haricinde söyledikleri ve aldığı kararlarla da çok konuşulacaktı.
HAYATINDAKİ HER ŞEYİ HESAPLADI, İLİŞKİLERİNİ BİLE!
Yıllar geçtikçe matematiğe olan ilgisi okuldaki öğretmenleri tarafından da fark edildi. 10 yaşından itibaren gittiği her okulun matematik kulüplerine katıldı. Matematik öğretmeni Sergey Rukşin o zamanlar Perelman'ın idolüydü. Rukşin de minik öğrencisinin matematiğe olan tutkusunun farkındaydı. Hatta Perelman'a yeteneklerini kullanabilmesi için ilham veren Rukşin'e göre öğrencisi bir dahiydi.
Perelman sadece matematikte çok iyi değildi, aynı zamanda herhangi bir hesaplama yapmadan karmaşık problemleri kafasında çok kısa bir süre içinde çözebilen mutlak bir dahiydi. Zaman geçtikçe matematik alanında doktora derecesini aldı. Matematiğe öylesine büyük bir tutkuyla bağlıydı ki atacağı her adımın bile hesabını yapıyordu. Üstelik bu hesap kitap işine arkadaşlıkları ve sosyal ilişkileri de nasibini alıyordu. Ona göre hayatındaki her şey bir düzen içinde olmalıydı.
ÜNİVERSİTELERİN TEKLİFLERİNİ REDDETTİ
Genç Perelman'ın hayatını değiştirecek olan olay ise 1994 yılında yaşandı. Bu tarihte kendisi gibi parlak matematikçilerle tanışmak için ABD'ye giden Perelman, 1972'de Jeff Cheeger ve Detlef Gromoll tarafından yaratılan ve onlarca yıl boyunca kimse tarafından çözülemeyen karmaşık matematik problemi 'ruh teoremi'ni çözmeyi başardı. Perelman, sorunu yalnızca dört sayfa tutan hesaplamalarıyla çözmüştü, oysa önceki yıllarda diğer matematikçilerin bu sorunu çözmek için yaptığı hesaplamalar neredeyse bir kitap kalınlığındaydı. Bu başarısı ona ABD'de büyük bir şöhret kazandırdı. Hatta ABD'de Stanford ve Princeton gibi üniversitelerde öğretim görevlisi olarak iş teklifi dahi aldı. Ancak o hepsini reddetti.
NOBEL'E EŞ DEĞERDİ
Dahi Perelman 1995'te Rusya'ya döndü ve uluslararası matematik topluluğuyla her türlü iletişimini kesti. Topluluk aslında Perelman üzerinden şöhret olmanın peşindeydi. Perelman kendisine olan ilginin farkındaydı ve bütün bunlar onun matematiğe konsantre olamamasına sebep oluyordu. Kendisine gelen teklifleri reddeden Perelman, bütün bunların dikkat dağıtıcı olduğunu söylüyordu.
Birçok kişinin çözemediği 'ruh teoremi'ni çözdükten sonra 'milenyum problemleri'ne gözünü çeviren Rus matematikçi, bir kez daha tarihe geçmekte kararlıydı. Milenyum problemlerinin çözülmesi neredeyse imkânsız olarak görülüyordu. 'Milenyum problemleri'nden biri de Poincaré Hipotezi'ydi. 1904'te Fransız matematikçi Henry Poincaré tarafından ortaya atılan Poincaré Hipotezi oldukça karmaşıktı. Hiçbir matematikçi bu problemi bir yüzyıldan fazla bir süredir çözmeyi başaramamıştı. O ise 1995'ten 2002'ye kadar vaktinin çoğunu bunu çözmeye adadı ve en sonunda Kasım 2002'de problemi çözdüğünü duyurdu. Bir makale yayımlayan Perelman'ın ortaya attığı çözüm tam 4 yıl sonra yani 2006 yılında kabul edildi.
Perelman yayınladığı makalesine ithafen 2006 yılında bir matematikçinin kazanabileceği en prestijli ödül olan ve Uluslararası Matematikçiler Birliği tarafından verilen Fields madalyasına layık görüldü. Bu ödül matematik dalında neredeyde bir Nobel Ödülü'ne eş değerdi ve Perelman bunu reddeden ilk ve tek kişi oldu.
'TEŞHİR EDİLECEK BİR SİRK MAYMUNU DEĞİLİM'
Perelman'ın bilmediği ve gerçekten umursamadığı şeylerin başında para geliyordu. Massachusetts'teki Clay Matematik Enstitüsü tarafından sunulan 1 milyon dolarlık ödül kendisine 2010 yılında teklif edildiğinde bir kez daha reddetti ve bu parayı geri çevirdiği için dünya çapında şöhrete kavuştu. Perelman bir Rus televizyon kanalına verdiği röportajda ödülü neden reddettiği sorulduğunda şu yanıtı verdi:
"Para ya da şöhretle ilgilenmiyorum. Benim için bu tür şeylerin hayatta bir önemi yok çünkü eğer benim çözümüm doğruysa daha iyi bir ödül olamaz. Teşhir edilecek bir sirk maymunu değilim. Sahada başkalarının yararına çalışan bir bilim insanı olarak görülmek istiyorum."
1 MİLYON DOLARI KABUL ETMEYİ DÜŞÜNDÜ MÜ?
Perelman için para hiçbir şey ifade etmese de 2010 yılında çıkan haberler aksini iddia ediyordu. Çıkan haberlere göre 54 yaşında olan ve dünyanın en zeki insanı olarak anılan Perelman'ın 1 milyon dolarlık (18 milyon 791 bin TL) ödülden aslında vazgeçmediği de iddia edildi.
Rus internet haber portalı Lifenews'de, 'Perelman ödülü yavaş yavaş düşünmeye başladı' başlığıyla verilen haberde daha önce ödülü almak istemediğini açıklayan Perelman'ın bu konuda henüz son kararını vermediğini söylediği ifade edildi. Perelman'ın, kendisini arayan gazetecilere, ödül konusunda son kararını vermediğini belirterek, "Bu konudaki nihai kararı verdiğimde bunu ilk olarak Clay Matematik Enstitüsü'ne bildireceğim" dediği kaydedildi.
'HAMAM BÖCEKLERİYLE YAŞIYOR'
Rusya Matematik Enstitüsü'nden 2005 yılında ayrıldıktan sonra annesiyle kaldığı evinden pek çıkmayan Perelman, hayatını annesinin emeklilik maaşı ve özel derslerden elde ettiği gelirle sürdürüyor. Perelman'ın komşusu Vera Petrovna, gazetecilere yaptığı açıklamada, "Bir kere dairesine girdim ve şoke oldum. Sadece bir masası, bir klozeti ve kirli bir yatağı vardı. Apartmandaki hamam böceklerinden kurtulmaya çalışıyoruz ancak hepsi onun dairesinde saklanıyorlar" diye konuşmuştu. Üstelik Perelman'ın bulduğu çözümün, evrenin oluşumunun ardındaki sırrı anlamaya yardımcı olabileceği kaydediliyor.