Ak Parti’li İlçe Başkanı’ndan İl Başkanına, vekilinden bakanlarına kadar, ‘ 15 Temmuzu karıştırmayın onlar başka?
Onlar mı?
“Onlar Cumhurbaşkanımızın emriyle gönüllü olarak sokağa çıktılar”.
“3713 TERÖRLE MÜCADELE SIRASINDA YARALANAN” Bizler anayasamızın 1111 maddesine göre her Türk genci gibi askerlik vakti geldiğinde askerlik şubelerine komando olmak için GÖNÜLLÜ olarak müracaat ettik.
Ey Ak Partililer, şimdi biz neyiz?
Diyanetin imamları sala verdikten sonra 66 tanesi tekme tokat yediği ve psikolojileri bozulduğu için gazi oldukları için mi onlar başka?
3713 terörle mücadele sırasında yaralananlara 1053 sayılı nizamname ve T.S.K. sağlık yönetmeliği geçerli ve doktor kararı önemli diyorsunuz? Peki, 15 Temmuz’daki Gazilerimize neden bu kanun ve kuralları uygulamadınız?
675 K.H.K. özel olarak çıkarttınız?
Onlar başka nedir?
Onlar başka kimdir?
Bu nasıl zihniyet?
Bu nasıl ayrımcılık?
Neden başkalaşma?
Yıllardır 1920den öncesi Osmanlıyı yok sayan aydın düşüncelere karşı mücadele ettiğimiz yetmedi, şimdi 15temmuz başka diyen, 15 Temmuzdan önceki gazilerini şehitlerini sivillerimizi tanımayan , görmeyen, 15 Temmuz için özel 675 KHK çıkartan Ak Partililerle mi mücadele edeceğiz?
Dağlarda PKK’ya verdiğimiz mücadele yetmedi mi?
14 Ağustos 2001 yılında Ak Parti’nin kuruluşu, bu ülkeyi başkalaştıranların karşısına geçip, ‘Öteki Türkiye yok, hep birlikte hep biz varız’diyerek, 16 yıldır bu söylem ve eylemleriyle iktidar olan, fakat her seferinde anayasanın 10.cu maddesini 3713 terörle mücadele sırasında yaralanıp 1053 nizamname ve T.S.K. sağlık yönetmeliği mağdurlarına karşı ihlal eden, her fırsatta mağduriyet dile getirerek birilerini mağdur eden Ak Partili vekiller, bakanlar anayasanın 10.cu eşitlik maddesini eşitlik ilkesini neden ihlal ediyor?
Bugüne kadar çıkıp bir kişi, ‘ neden 15 temmuz öncesi gazilerimize aykırı davranıyorsun?’ demedi?
Soran olmadı. 19 bin malul gazİ sayılmayanlar olarak biz soruyoruz:
Neden?
3713 terörle mücadele sırasında yaralanıp, vatanı, devleti, milleti ve bayrağı için mücadele vererek askerlik vazifesi sebebiyetinden, tesir ve etkisiyle yaralanıp, uzuv kaybı, his kaybı ve sinir kaybı olmadığından gazi olamayan, vücudu şarapnel parçaları, mermi yara izi ve mermilerle yaşayan, mermi ve şarapneller yüzünden zehirlenerek ölen ‘Kahraman Mehmetçik’lerimize karşı, acımasızca ve zalimce ayrımcılık yapan, onları görmezden gelen bakanlar ve vekiller tarafından sıyrık gibi ağır sözlü şiddete maruz kalan, aşağılanan 19 bin malul sayılmayan gazilerimizin yarası, her gün kanayarak, yaşayarak ölen birer kahraman vatanımızın ‘Mehmetçik’leridir.
Burada 19 bin ‘Malul Sayılmayan Gazi’lerimizin üzerine düşen çok büyük bir görev vardır:
“Birlik, beraberlik ve huzur içinde bir olmak, tek olmak”
Sonra da birbirimize SAYGI göstermek, anlayışlı olmak, hoş görülü olmaktır.
19 bin kişi bir olmadıkça, birlik olmadıkça, bin 900 kişi bir araya gelse de hak elde etmek mümkün değildir.
Sivil toplum kuruluşlarına üye olabilirsiniz, aidat ödeyebilirsiniz, fakat beyninizi, düşüncenizi ve fikirlerinizi de sivil toplum kuruluşlarına kiraya vermemişsinizdir. Bu düşünceye sahip oldukça, herkes tarafından kullanılmaya müsait olduğunuzu unutmayın. Unutulmamalıdır ki, ülkemizde her türlü mağduriyet kullanılmıştır. Kullanılmaya müsait bir ortam haline bilerek getirilmiştir.
Sizler Gazi’siniz. Dik duruşlu, onurlu, gururlu birer tarih yazan, şehitlerimizin şahitlerisiniz.
Şov yapmak “BANA (Mustafa KURUBACAK) YAKIŞMADIĞI GİBİ” hiç kimseye yakışmaz, bunu düşünene de hiç yakışmaz.
Demem odur ki;
Hak verilmez alınır.
Eğer hak almayı bilirsen alırsın.
At gözlüğüyle bakarsan, düşünürsen, Hakkın’ı da kaybedersin, aklını da.
Herkes birbiriyle dost olmanın, bir olmanın, birlikte olmanın yoluna gayretine baksın. Ayrılmak ayrı kalmak , gaziye yakışmaz. SAYGILI olmak SAYGI göstermek, birbirimize karşı onurlu bir davranıştır.
3713 malul gazi sayılmayan gazi kimdir?
Malul gazi Sayılmayan Gazi; Bir Kahramandır. Asildir, vakurdur, yüksek şeref, ahlak ve fazilet sahibidir.
Devleti, milleti, bayrağı ve mukaddesatı için canını ve gençliğini, feda etmek üzere er meydanına karşılıksız çıkan, devletine, milletine ve özüne her zaman şükran borçludur.
Vatanını sevendir. Vatanına, hükümetine küsmez, Asla ihanet etmez ve devletin ve milletin düşmanlarıyla aynı safta yer almaz.
Bütün gazi arkadaşlarını ayırt etmeden, candan sever, onlara karşı SAYGILI olur, kusurlarını hoş görür, onları incitmez ve onlara kızmaz, her birimiz farklı siyasi görüş, düşünce ve inanışlara sahip olsak da vatan, millet ve bayrak sevdamız birdir.
Hepimiz aynı bütünün parçalarıyız. Aynı dava için çarpışmış, birbirimizin arkasını kollayan, hatasını düzelten, açığını kapatan can yoldaşlarız.
Yazmaya devam edeceğim.
(3 Eylül 2018 Pazartesi günü meslek hastalıkları hastanesine vücudumdaki şarapnel parçaları yüzünden ağır metal zehirlenmesi sebebi ile yatış yapacağım. saygılarımla tüm sevenlerime duyurulur)
Mustafa KURUBACAK