1. Ordu Komutanlığında sivil işçi olarak görev yapan 50 yaşındaki Köksal Karmil, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde yaşanan olaylar sırasında yaralıları taşırken şehit düştü.
O gece birçok yaralıyı kurtaran Köksal Karmil'in oğlu 24 yaşındaki Ahmet Karmil de babası gibi insanların hayatını kurtarma yolunu seçti.
Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Arama Kurtarma Birimi'nde 3 yıldır görev yapan Ahmet Karmil, afet durumunda zorda kalanların yardımına koşuyor.
Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen depremlerin ardından görev yaptığı arama kurtarma birimiyle afet bölgesine giden Karmil, enkazda çalıştı. Karmil'in de içinde yer aldığı ekip, enkazdan 6 kişiyi kurtarırken, 17 kişinin ise cesedini çıkardı. Karmil'in görev yaptığı hastane ekibi, birçok yaralıya da ilk müdahalede bulundu.
"Bizim her şeyimiz vatanımız, bayrağımız"
AA muhabirine konuşan Ahmet Karmil, babasının şehadeti için "Vatan sağ olsun." ifadesini kullandı.
Karmil, "Reisim" diye hitap ettiği babasının 1999 depreminin ardından Gölcük'te arama kurtarma çalışmalarına katılarak afetzedelerin yardımına koştuğunu anlattı.
Beş kardeşin en büyüğü olduğunu belirten Karmil, babasının çocukluktan beri kendilerine vatan sevgisini, insanlara yardım etmeyi, topluma nasıl daha yararlı bir insan olunabileceğini öğretmeye çalıştığını söyledi.
"Bize vatanı, milleti sevmeyi öğreten bir adamın oğluyum ben." diyen Karmil, darbe girişimi sırasında 17 yaşında olduğunu ve Sakarya'nın Karasu ilçesinde bulunduğunu, İstanbul'da olsa babasını yalnız bırakmayacağını kaydetti.
Ahmet Karmil, "Babamla köprüye çıkar, en önde ben de giderdim. Çünkü bizim her şeyimiz vatanımız, bayrağımız. Kimseye vatanımızı bırakmayız, gerekirse canımızla öderiz. Ödedik de. Canımızı verdik. Bu hep böyledir, böyle de devam edecek. Bir insan anasız büyüyemez, babasız büyür. Ana da vatandır. Vatanımız sağ olsun. Vatan için gerekirse diğer iki erkek kardeşimle beraber canımızı da veririz." ifadelerini kullandı.
"İki kez enkaz altında kalıyordum"
Ahmet Karmil, Kahramanmaraş merkezli depremler nedeniyle bölgede görev yaptığını anlatarak, şöyle devam etti:
"Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesinde arama kurtarma çalışması yaparken dinlenmek için gittiğim Yunus Emre İlkokulunda babamın duvara asılmış fotoğrafıyla karşılaştım. Onun fotoğrafını orada gördüğüm zaman yaşadığım duyguyu anlatamam. Dönüp bir daha dedim ki 'Yine her zaman benimlesin.' Onu orada görmek benim için çok büyük bir gururdu. Eminim ki o da beni orada gördüğü için gururlanmıştır. Allah'ım ondan razı olsun, onun gibi şehitlerimizden razı olsun. Onların hepsine minnettarız."
Elbistan'da 7 gün kaldığını belirten Karmil, "Eksi 20-25 derecelerdeydik. İlk 3 gün bizim için çok zorluydu. Çünkü felaket o kadar yüksek ve büyüktü ki… İlk 3 gün yeterince erzak da yoktu. Çok zorlandık hava şartlarından dolayı. Otobüste kaldık. Elimizden gelen her şeyi yaptık. İki kez enkaz altında kalıyordum. Biz de bu vatan için bir şeyler yapmaya çalıştık. İnsanın önce vicdanıyla, kendi merhametiyle bunu gönüllülük esasında yapması önemli." dedi.
Her yere gönüllü gitmek istiyor
Arama Kurtarma Birimi ekip lideri Gönül Korkmaz ise Ahmet Karmil'in insan hayatı kurtarmadaki hassasiyetine dikkati çekti.
Korkmaz, "Ahmet bizim en cefakar, en cesur çocuklarımızdandır. Ekip kurulurken Ahmet bana, 'Abla beni her tarafa, her yere gönüllü olarak ilk sırada yazar mısın?' dedi. İnsanlara kurtarıcı olması onun genlerinde var. Ahmet bizim için çok özel bir çocuk. Deprem zamanında Elbistan'da Yunus Emre İlkokuluna sığındığımızda orada babasının resmini gördü ve 'Kesinlikle doğru yerdeyim.' dedi. Biz oradayken bütün enkazda Ahmet hep ön plandaydı." diye konuştu.