Binlerce,belki onbinlerle ifade edilebilinecek sayıda dava dosyasında ve kararda çok büyük ölçüde kullanılan bir kelime hukuk hayatımıza öyle bir daldı ki, ortalık "iltisak" ve "iltisakli" dan geçilmez oldu.Cok değil, bahis konusu olay 5-6 senelik...Daha doğrusu 15 Temmuz kalkismasindan bu yana hukuk davalarına,dosyalara ve literatürüne girip ortalığı kasıp kavuran kelime ve kavramlar...Sadece dava dosyaları,yürütülen soruşturmalar sebebiyle değil,o gün bugündür devam edegelen işten atmalar,gorevden almalar yoluyla yargida oldugu kadar bürokrasi literatüründe de büyük yer kaplamakta... Bir KHK literatürü gelişti...Binlerce dosya sebebiyle ve bu yolla da günlük hayatimiz "iltisak" ve "iltisakli"dan geçilmiyor.
Bizim hukuk sistemimizde butun hukuk fakültelerinde okutulan "hukuk baslangici" derslerinin değişmez,vazgeçilemez temel ögeleri vardır ve bunlar sadece Türk hukuku açısından değil bütünüyle "evrensel hukukun vazgecilmezleridir. "Suçların sahsiligi" , fiil / fail ilişkisi, "illiyet bağı (nedensellik)" ,"cezaların tekligi", "masumiyet karinesi", "şüpheden sanık yararlanir" ," suçta ve cezada kanunilik" gibi temel normlar hem iç hukukumuz ,hem de bütün demokrat iddialı ülkeler için olmazsa olmaz hukuk kaideleridir.
Maalesef, bizim hukuk sistemimiz vaki Anayasa değişiklikleri sonrasinda altüst oldu."Tabii hakim/yargic" , "hakim/savci teminati" , " bağımsız yargi" ve en öncelikli olarak da " kuvvetler ayriligi" gibi normlar geriye atılınca hukukun en basit yansıması olan konular da rafa kaldırıldı.Gerci Habur'a özel çadır mahkemesi kurup, teröristlerin emrine yargic/savci tahsis edildiğinde de bu ilkeler zaten çiğnenmiş demekti...Mesela " ihsas-i rey" de önemli bir hukuk olayıdır.Ama "git,orada bir çadırı mahkeme haline getir,varsın bayrak olmasın,Atatürk fotoğrafı da ...Bu kamyonlar üstünde davul-zurna ile getirdiğimiz teror zanlılarıni muhakeme ediyormuş gibi yap; sonra da sal gitsinler..." dediğin bir hakimden aksi bir karar çıkması mümkün müydü ki?..Mesela bu hakim supriz bir kararla bunlar için tutuklama kararı veriverseydi ne olurdu?..Vazgeçtik "ihsas-i rey" lafından bu nasıl bir işti?..TALIMAT... O günlerden hukuk sisteminin bu ellerde nereye gidebileceği gorulmekteydi...
Iste bu sıralarda Devlet bey buyurdu ki : "...hukuku hale,hali hukuka uydurmak lazım..." Nasıl olacaktı?...Gelsin Anayasa değişikliği...
İşte,bundan sonra işler iyice rayından çıktı. Dünyada "adalet ve hukuk endekslerinde" Mozambiklerin,Ganalarin, Somalilerin arkasına dusecegimiz günler başladı.
Yuzlerce,binlerce insanı Fetocu olduklari için içeri aldık,işten attik; yargiclar,savcılar,generaller, subaylar,bürokratlar, emniyet müdürleri binlerce insan Fetocuydu... Adliyeler bosaldi,savcılarımızın, hakimlerimizin büyük kısmı meğer Fetocu imis...Yargitaydan yuzlerce hakim gitti.TSK da sayısı binlere varan subay gitti...Emniyet hakeza...
Oysa ilgili/yetkili muhteremler "gel artık gel,hasret bitsin" derken ; Pensilvanya'ya elcagizlariyla götürüp yerlestirirken, çektirdikleri fotoğraflar kendileri için kariyer basamakları olurken ; "zararsız hizmet hareketi" nitelemesi ile ovguler düşerken ve "ay öyle şey olur mu,devlette boyle bir örgütlenme olabilir mi?" derlerken zavallı,saf,inanmış insanlarımızın bu HIZMET HAREKETINE ILTISAKLI olması normal değil miydi,Allahaskina?..
TDK "iltisak" ,"iltisakli" kelimesini "yapisma", "kavusma", "bitisik" "birlesme" diye tarif ediyor.
Bir örnek: Diyanet İşleri bir genelge yayınlayıp,memurlarına diyor ki,üç bankaya hesap açıyoruz, ( bir tanesi de Bank Asya) kutucukta işaretle ( en yakın banka şubesi olarak) maaşını oradan al...) Olay bu,şimdi bu memur efendi,büyük ihtimalle de imam efendi oldu " bitisik"...Fetoya yapıştı,iltisakli oldu.Iceri düşüp perişan olmak da var ya,en azından KHK ile şut...
Binlerce benzer basitlikte olay...
Yaşı 19-20-21 olan gençleri silahlandir,nereye gittiklerini bilmeden götür köprü ayağına...Haydi "iltisak", çocuklar altı senedir icerde,daha geçen gün çıktılar...
Adam bilim adamı,doçent,profesör...KHK ile attım diyorsun.Belki soruşturma,belki yargi süreci.2016 da atmışsın. 2017 de ,18 de " soruşturmaya yer olmadigina" karar verilmiş; ya da yargılama yapılmış "takipsizlik/ ya da beraat" verilmiş.Yil 2022 ...Adam bekliyor ki,işine,gücüne,kürsüsüne done...Dinleyen kim...Dosyaya bakan,dilekçeyi okuyan yok...16. CD dosyaları 3.CD ne geldi.Kac dosya var,bilemem, bildiğim şey savunma ve tahliye dilekçeleri okunmamakta ...Klasik...Dosya "arsivde"...?
Lafın tam burasinda bugun tekraren sosyal medyaya dusen; yeniden dolandirilan bir videodan bahsetmek istiyorum.Bu video 2.kere Bakan olan ve " adalet" için getirilen bir kişiye ait...Genelge gereği maaşını Bank Asyanin filan şubesinden alan ve "iltisakli" hale düşen imam mı, yoksa bu Sayın Bakan mı iltisakli?..
Zekeriya Öz bugun kaçak...Kaçtı gitti,uçtu gitti...Altına çeşit çeşit zırhlı araba ve koruma ordusu tahsis eden zihniyete "iltisakli" mi diyeceğiz,nereye koyacağız?
15 Temmuz'u,öncesini,sonrasını bu "iltisak" ve "iltisakli" işini çok iyi düşünmek ve çözmek zorundayız. Aksi halde FETO İŞİ COZULEMEZ BIR PROBLEM OLARAK KIYAMETE KALIR!..
Devam eden Feto iltisaki iddialı butun dava dosyalarında ben savunma yapacak olsam sahit sıfatıyla Sayın Bozdag'i çağırırım...