Doğan SATMIŞ
Yıllar önce bir gazeteci meslektaşım - şimdi kim olduğunu hatırlamıyorum ama eminim işsiz kalmıştır- sağcı basında çalışanları kastederek şöyle demişti:
“Bizim zamanımızda, ana akım medyadaki bazıları istemezdi ama biz yine de sağcı medyadan gazeteciler için sıkışır masada yer açardık. Ama onlar masaya hakim olunca kural değişti, bize yer açmadıkları gibi bizi masadan aşağı itiyorlar.”
Zaman içinde yaşananlar bu tespiti kanıtladı sanırım.
Ancak masaya hakim olanların, ‘istemediklerini masadan itmeleri’ her zaman iyi sonuç vermiyor ne yazık ki...
Masadan her atılanın yerine, daha iyisi konamıyorsa, masa her zaman kaybediyor.
Bir kaç soruyla devam edelim:
- Türkiye’nin yarısını dikkate almadan ülkenin sorunlarını çözmek mümkün mü?
- Kürt varlığını yok sayarak, ülke bütününde huzuru sağlamak imkan dahilinde mi?
- Türkiye’nin Alevilerini unutursak, inanç toleransından söz edebilir miyiz?
- Rakının litresini bir milyona çıkarıp, kimse alamaz hale getirirsek, işsizlik azalır mı?
- Ne kadar rektörlük varsa, hepsine bize yakın insanları atarsak, üniversiteler birer Oxford, Harvard, Yale, Cambridge olur mu?
- Bütün metro istasyonlarında birer cami inşaa edersek, Muş esnafı zenginleşir mi?
- Özelleştirmelerin hepsini keyfi yaparsak, bir Telekom Faciası’nı önleyebilir miyiz?
- Bütün sorunları dış mihraklara bağlayarak, konkordato ilan eden şirket sayısını azaltabilir miyiz?
- Her gün “Konut satışları rekor kırıyor” diye manşetler atılsa, elde kalan evler satılmış olur mu?
- Ticaret Odası Başkanı “Türk ekonomisi dünya lideri oldu” diye demeçler patlatsa, soğan ithal edilmesi gerçeği ortadan kalkar mı?
Soruları çoğaltmak mümkün. Ancak hepsinin cevabı açık.
“HAYIR”
Bence Türkiye’yi yönetenler işte bunu anlamakta güçlük çekiyor.
Sanıyorlar ki, Sözcü Gazetesi’ne kayyum atanırsa Türkiye’nin sorunları çözülecek.
Ya da, İzmir’de Belediye Başkanlığını kazanırlarsa İzmir oy deposuna dönüşecek.
Veya Diyarbakır’da belediye seçimini MHP kazanırsa, Kürt sorunu ortadan kalkacak.
Asıl şaşırtıcı olan da, “Beyin Göçü” haberlerinin yalanlanması oldu.
Efendim New York Times 250 bin kişi Türkiye’den ayrıldı diye yazmış, oysa sayı 113 binmiş. Hatta bu süre içinde 101 bin Türk kesin dönüş yapmış. Bu yüzden yurtdışına net verilen göç sayısı 11 bin 554 imiş.
Yani Almanya’ya 40 sene önce göç eden işçilerimiz geri dönmüşler, onların yerine Bilkent, Boğaziçi, ODTÜ mezunları, doktorlar, mühendisler gitmişler.
Ama önemli değil, giden gelen birbirine yakın.
Bırakın rakamları düşük göstermek için çaba harcamayı, siz asıl meseleye bakın!