2020'nin Mart ve Nisan ayları içersinde ,yani geçtiğimiz yıl bu günlerde yoğun bir gayret ve çalışma göstermekteydik...Konumuz ,yıllardan beri Ülkemizin/Milletimizin başını ağrıtan ve bir, uluslararası çıban olarak sırtımızı acıtan "Ermeni soykırımı" iddia ve yalanları karşısında ne yapmamız gerektiği ,kimlerin, nasıl görevler üstlenerek sağlıklı bir yol takip edilebileceği, mücadele için devletin, sivil toplumun, üniversitelerin, medyanın üzerine ne gibi görevler düşebileceği gibi hususlardı. Bu soruları sormaya çalışmış, cevaplarını aramaya ve bulmaya çalışmış; sorumluluk duygusu ile hareket eden aydın örneği olarak da, kendi kendimizi adeta görevlendirerek bir şeyler yapma gayretinde olmuştuk.
Bütün bunları yapma çabasında olduğumuz günler pandemi tedbirlerinin başlangıç günleriydi ve malum ki, şartlar çok zor ve ağırdı.
Bütün bu menfi şartlara rağmen (sokağa çıkamamak, toplantı yapamama, iletişim zorluğu, posta, kargo zorluğu) yine de büyük bir azimle yazdığımız, derlediğimiz, bir araya getirdiğimiz pek çok önemli bilgiyi belgeyi dostlara, medyaya, aydınlara iletebilmenin gayretinde olduk.
Başta bendenizin de yönetim kurulu üyesi olduğum BASE'deki (Başkent Ankara Strateji Enstitüsü) arkadaşlarımız; bu konuda iş birliği yaptığımız Eğitim Dostları Vakfı yöneticileri ile birçok konuda başarılı denilecek çalışmalarımız oldu.
Bir kere ve öncelikle ( ileri yaşına göre vatan sevgisi ve aşkıyla bir delikanlı çalışkanlığı ile üreten, araştıran, yazan ) değerli büyüğümüz Mehmet Arif Demirer beyefendinin kitapları Türkçe/İngilizce basıldı. Ermeni, Rus, Fransız, İngiliz bilgileri, belgeleri; yazarlarının, siyasetçilerinin yazı ve konuşmaları, Demirer'in titiz çalışmasıyla gün yüzüne çıktı. Eğitim Dostları Vakfı (Başkanı Özgün Okmen) baskılara yardımcı oldu. Demirer ayrıca yine birçok belgeyi hazırlayarak kitap ve broşürler halinde bastırdı. BASE (Başkanı Engin Öktem) konunun duyurulmasında, dijital platformdaki yayılmasında rol aldı. Konunun dile getirildiği DijiPaneller çektik. Talat Pasa'nın belgelerini birkaç dilde basıp çoğalttık. Konuya ilişkin Özgün beyin uzun bir makalesini dokümanlarımız arasına Türkçe/İngilizce koyduk. Bendenizin öteden beri adeta bir tez gibi ortaya koyup savunmaya çalıştığım "Ermeni soykırım yalanları karşısında ACİL EYLEM PLANI VE KARŞI PROPAGANDA ATAĞI" başlıklı geniş bir yazım da dokümanımız/dosyamız içinde yer aldı.
Bunları pek çok ilgiliye, yetkiliye dağıtma, ulaştırma gayretinde olduk. Habertürk Tv, bu gayretlerin anlatıldığı 20 dakikalık bir yayına sayın Demirer'i çıkardı. Çok güzel bir yayın oldu.
Bütün bu gayretleri sürdürürken birkaç kere Cumhurbaşkanlığı Danışmanı Prof. Seyit Sertçelik beyle de ( kendisi konuyla yakından ilgili, kitaplar yazmış bir bilim insanıdır) görüşerek istişare fırsatı bulduk. Hatta konuya dair bir birim kurulması için talimat verildiği haberleri de basında yer aldı.
Ancak, yine bir sene geçti ve yine bir 24 Nisan geliyor. Yjne dünyanın çeşitli ülkelerinde bu konu konuşulacak, yine başımız ağrıtılacak...Zaten ABD Temsilciler Meclisi kararı da ortada...
Türkiye'nin bu işi hafife almaya hakkı yoktur. Yapılacak işler muhakkak ki, vardır, yazdık, çizdik, hala yazılıp çiziliyor. En son sevgili Uluç Gürkan yine bir uyarı yazısı ile konunun ihmal edilmemesi gerekliliğini yazdı.
Yine Emekli Albay dostumuz Doçent Ömer Lütfi Taşçıoğlu'nun dikkate değer uyarı ve çalışmaları söz konusu...
1915'den 2021 Nisan'ını gördüğümüz şu günlere kadar hala SOMUT bir iş yakalamış değiliz. Ermenileri kırıp, dökelim demiyoruz. Ortadaki yalanın yalan olduğunu ve bizim de bu konuda haklı olduğumuzu ortaya koyalım diyoruz. Nasıl olabileceğini de yazıp çiziyoruz...Sadece mesela sayın Demirer kitap ve broşürlerinin ABD, Fransız parlamenterlerine ulaştırılması bile yapılması gerekli akıllı bir iş olurdu!
Şevket Bülend Yahnici
BASE Yönetim Kurulu Üyesi