2. Açılım Süreci

Tarihi filmlerin ve kitapların etkisiyle olacak 'Siyasetçi' denilince benim aklıma görüntü olarak Roma Senatosunda mor toga giymiş elindeki belgeleri göstererek tirat atan bir adam gelir.

Mustafa Hakan ÜNSER, yazdı

Tarihi filmlerin ve kitapların etkisiyle olacak 'Siyasetçi' denilince benim aklıma görüntü olarak Roma Senatosunda mor toga giymiş elindeki belgeleri göstererek tirat atan bir adam gelir. İçerik olarak da o adam benim gözümde imparatorun ve egemenlerin korkulu rüyası halkın kahramanıdır, sözcüsüdür. Ağzından çıkan her kelime ölçülmüş biçilmiş olan söylemiyle kitleleri hareketlendiren sözün efendisidir. Siyasetçi sözüne, söz siyasetçiye itibar katar. Günümüzde ise siyasetçinin görünümü takım elbise giymiş, kravat takmış ve elinde mikrofon olan adama dönüşmüştür ama taşıması gereken nitelikler değişmemiştir ve kahramanlık hepsine nasip değildir.

Her gün hükümet düşürecek bir skandal patlarken ve en büyüğü denilebilecek "Yenidoğan Çetesi’nin bebekleri nasıl katlettiği haberleri gündemi işgal etmişken bebek katilinin meclise gelip konuşması önerisiyle başarılı bir biçimde gündem değişiverdi. Araya giren bütçe görüşmelerinin ardından yeni bir gündemin girdabına girdik. Gündem değişti ama bedelinin ağırlığını şimdi hissediyoruz meğer Türk milletinin kayıtsız şartsız olan egemenliğini tezgaha koymuşlar. Şimdi televizyonlarda mutluluktan ayakları yere basmayan DEM partisinin İmralı heyetini izliyoruz. Yeni yılla beraber beklenen şekilde (“ihanete ortak olmayacağız” diyen İyi Parti dışındaki) Mecliste grubu bulunan partileri ziyaret etmeye ve şımarık açıklamalar yapmaya başladılar. Ancak AKP genel başkan düzeyinde görüşmeyerek tedbiri elden bırakmadı. Tayyip Erdoğan konuya direk el atmayıp tabir caizse maşa kullanarak durumun pişmesini izliyor.

Milletin geleceğini değiştirecek kararların milletten gizli alınması ne kadar doğrudur? Suriye'de ki gelişmeleri bahane ederek gündeme getirilen yeni açılım süreci hakkında aslında ziyareti yapanlar ve ziyaret edilenler dahil kimse bir şey bilmiyor! Konunun hassaslığı bu gizliliği masum gösteremez. Yol haritası bilinmeyen bir açılım planı ile içeriği bilinmeyen bir Yeni Anayasa taslağından bahsediliyor. Anlaşılan çok geniş pazarlık marjları bırakılmış onun için açıklanamıyor. Yani gözümüzün önünde siyaset yapmak adına iktidar rüşvet veriyor ve muhatapları hak adı altında imtiyaz istiyorlar.

Bu iktidar batı başkentlerinin projelerini halka yerli ve milli politika diye pazarlamak konusunda çok mahir. Şimdiye kadar bunun için Milliyetçiliği kalkan yapmış bazı siyasetçilerin iş birliği yeterliydi ama artık yeterli değil. Ya mecliste 400 vekili tamamlayacaksın ya da 50+1'i sağlayacaksın. Bu süreçte "Meclis odaklı ilerleme" talepleri meclise verilen önemi göstermiyor, siyasetlerini milletin önüne çıkıp savunamamaktan kaynaklanıyor. %50+1' in bir şekilde bulunması ise artık hayal.

Nihayetinde Milliyetçiler üzerinden kesilmek istenen bu kurban siyasi katmanları kıracak ve milliyetçiler kendilerini bazı konularda sorgulamak zorunda kalacaklar, muhtemelen hamaseti bırakarak daha rasyonelleşecekler. Sonunda -Milliyetçi ne yapmalıdır? önermesi kadar ne yapmamalıdır? önermesi de konuşulacaktır. Umut ederim ki Milliyetçilik kamusal hedefler yanına bireysel konuları da gündemine alacaktır.

İlk açılım sürecinin sahibi AKP'nin ve liderinin bile "şahin" kaldığı bir manevra yaparak herkesi şaşırtmak başarı olarak görülemez. Buradaki tek başarı seçilmiş ve sınırlıda olsa taraftarlarınca alkışlanmasıdır. Siyasette kurnazlık ve hileyle kazanmak ya da kazanmayı ummak ahlaksızlıktır, bu tarz siyasete destek vermek kalleşliğe ortak olmaktır. En sert ve en tezat dönüşleri ilk alkışlayan ise en büyük haindir!

Dillendirilen 2. Açılım sürecinin ilk mağduru siyasetçilerdir. Bu dönüş öncelikle Siyasetçiye karşı duyulan güvensizliği doğrulamış oldu.

Etnik ve dini ayrışmaya gebe bu yeni açılıma algıyı değiştirecek bir ad arıyorlar ama bu da ilki gibidir ve adı ancak 2.Açılım Süreci olabilir.

Bir yandan paradigmada değişimden bahsediyorlar. İlkine göre değişenler sırasıyla; Cumhurbaşkanının yetkileri, MHP’nin açılım taraftarı olmasıdır. Ayrıca genel af vaadi, Yeni Anayasa vaadi ve Suriye’deki bölgesel değişimler açılımcılar için umut verici değişimler olmuştur.

Elbette bu aziz milletin karşılaştığı ilk ihanet değil, tarihsel tecrübelerimiz var nasıl hepsini parçaladıysak bunu da parçalayacağız. Türkiye’yi Türksüzleştirme açılımından Tanrı Türk'ü Korusun.

Şehitlerimiz var! Ey açılım planlayanlar ve bu ihanetin şerikleri önce ölüm üzerine biraz düşünün, gençlerin ölümü üzerine daha da fazla düşünün.

Bu yazı vesilesiyle şehitlerimizin ve ailelerinin manevi huzurlarında minnetle eğiliyorum.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri