Tarihte "Medeniyetler geçidi'' olarak nitelendirilen, Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesindeki İshakpaşa Sarayı, Kültür ve Turizm Bakanlığınca gerçekleştirilen çeşitli düzenlemelerle çok sayıda turisti bölgeye çekiyor.
Osmanlı mimarisinin Anadolu'daki seçkin örneklerinden olan, Büyük Selçuklu Devleti'nin de süsleme sanatının izlerini taşıyan ve UNESCO'nun Dünya Miras Geçici Listesi'nde bulunan saray, Türkiye'nin yanı sıra başta Avrupa ve Asya olmak üzere dünyanın her yerinden ziyaretçi ağırlıyor.
İlçenin 7 kilometre güneydoğusundaki 1900 rakımlı tepede yer alan 116 odalı tarihi saray, içindeki cami, surlar, türbe, iç ve dış avlular, divan ve harem salonlarıyla ilgi çekiyor.
Doğu Anadolu Bölgesi'nin en görkemli tarihi yapılarından olan saray, tarihi eserleri, süslemeleri ve kartal yuvası görünümüyle ziyaretçilerini cezbediyor.
Kış koşullarının çetin geçtiği bölgedeki tarihi sarayda, geçmişte kullanıldığı tahmin edilen merkezi ısıtma sistemine dair izler bulunuyor.
"Sarayın belli bölümlerinin merkezi ısıtma sistemine dahil edildiği söylenebilir"
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yakup Karataş, AA muhabirine, İshak Paşa Sarayı’nın, Osmanlı döneminin saray mimarisini yansıtan en önemli eserler arasında yer aldığını söyledi.
Sarayın merkezi ısıtma sistemiyle ısıtılıp ısıtılmadığıyla ilgili tartışmaların devam ettiğini ifade eden Karataş, şöyle konuştu:
"Böylesine zorlu bir coğrafyada merkezi ısıtma sisteminin ne derece uygulandığı tabii ki tartışmalı bir konudur. Sarayla ilgili yaptığımız gözlemlerde sarayın küçük odalarının her birinde tekil ısıtma ocaklarının varlığını gördük. Yine özellikle sarayın harem kısmı ve hamam bölümlerinde yapmış olduğumuz incelemelerde, sınırlı da olsa bir merkezi ısıtma sisteminin izlerini gördük. Bu konuyla ilgili iddiaların yersiz olmadığı kanaati oluştu. Bütün sarayın tek bir merkezden ısıtıldığını iddia etmek, zor olmakla birlikte sarayın belli bölümlerinin merkezi ısıtma sistemine dahil edildiği veya merkezi ısıtma sistemine dönüştürüldüğü söylenebilir."
Karataş, sarayın çetin kış mevsimi ve iklim koşullarından olumsuz etkilenmemesi için yıllar önce restorasyondan geçirildiğini anımsatarak, sarayın bölge turizmi için çok önemli olduğunu dile getirdi.
"Kanallar, ısıtma sistemi olabileceği izlenimini bıraktı"
Osmanlı devlet geleneğinde başkentlerin dışında saray veya saray tipi kamusal mimarilerin yapımına izin verilmediğini ve bundan dolayı İshak Paşa Sarayı'nın çok önemli bir yapı olduğunu anlatan Karataş, şunları kaydetti:
"Yerinde yaptığımız incelemelerde, duvarlar arasındaki boşlukların özellikle topraktan yapılmış künkler şeklinde ısıtma kanalları olduğu izlenimini uyandırmaktadır. Bu konu üzerine daha derinlikli, alanın uzmanları ve belki de mühendislerin de yer alacağı bir ekibin çalışmasıyla bu ısıtma sistemi üzerinde daha ciddi tezler ileri sürülebilir. Hamam kısmında ve hamama bitişik olan birtakım ünitelerin, duvarlarının arasında kanallarla birbirine bağlandığını gördük. O kanalların sarayın külhanında yanan ateşin dumanını tahliye eden kanallar olmadığı gayet açık ve dolayısıyla bu kanallar, bize o bölgenin merkezi ısıtma sistemiyle ısıtılıyor olabileceği izlenimini bıraktı. Bu konuyla ilgili kesin bir kanıya varmak zor."
Osmanlı, Selçuklu, Barok ve Rokoko mimarisiyle yapılan sarayın çok uzun bir sürede tamamlandığını dile getiren Karataş, "Saray, uzun yıllar hükümet konağı olarak kullanılmıştır. Buranın Osmanlı, İran ve Rus sınırlarının kesiştiği nokta olması nedeniyle, özellikle 19. yüzyılda gerçekleşen İran ve Rus istilaları ile 1. Dünya Savaşı ile yaşanan savaşlar, hem sarayın mimari dokusunu büyük ölçüde bozmuş hem de bölgenin sosyo-ekonomik yapısını derinden etkilemiştir." diye konuştu.