Gençlik ve Spor Bakanlığı Akademi Beyoğlu Gençlik Merkezi'nin ev sahipliğinde Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi önündeki meydanda düzenlenen programda sanatçılar, Gazze'de yaşanan zulmü fırçalarıyla protesto etti.
Sanatın gücüyle zulme karşı ses yükseltmek ve Gazze'de yaşanan soykırıma dikkati çekmek amacıyla gerçekleştirilen etkinlikte genç ve usta ressamların Filistin konulu tablolarının yanı sıra Gazze'de şehit edilen bebeklerin kanlı kıyafetlerini ve oyuncaklarını temsil eden enstalasyonlar da yer aldı.
"Türkiye'de yaşayan Yahudiler hiçbir tepki göstermiyor"
Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülü sahibi ressam İlhami Atalay, İsrail'in yaptığı zulümle aslında kendilerine ihanet ettiklerini belirterek, "Bir müddet sonra ne Amerikalılar ne de İsrailliler rahat olarak yeryüzünde dolaşamayacak, kendilerini emniyette hissedemeyecek." dedi.
Türklerin tarih boyunca Yahudileri en fazla koruyan millet olduğunu ve onlara hiçbir şekilde zulmedilmediğine dikkati çeken Atalay, "Biz bu kadar iyilik yaptığımız halde onlara yaranamadık. Şu anda Türkiye'de yaşayan Yahudiler olanlara hiçbir tepki göstermiyor, hiçbir faaliyette bulunmuyor, yani uyarmıyorlar Yahudileri, 'Bak sizin bu yaptığınız zulüm yüzünden biz dünyada rahat edemeyeceğiz.', 'Bu katliam bir gün bize dönecek.' demiyorlar. Bu zulüm bir gün tersine dönecek. Allah bunu affetmez." değerlendirmesini yaptı.
Temenni, uyarma ve kınamaların zulmü durduramadığının altını çizen usta ressam Atalay, "Ne kadar güzel faaliyet yaparsan yap sonuçta bir faydası olmuyor ama biz unutulmaması için, yine Filistinli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu göstermek için çalışıyoruz." diye konuştu.
İlhami Atalay, Anadolu kadınlarının da kendilerini Filistinli annelerin yerine koyarak, az resim bilgileriyle etkinliğe katıldığını ve ellerinden gelen tepkiyi böyle göstermeye çalıştığını anlattı.
"Onlar Musa'ya da İsa'ya da ihanet içinde"
İsrail'in gerçek bir savaşçı olmadığını söyleyen Atalay, şunları kaydetti:
"Onlar korkakca savaşıyor. Onlar yukarıdan bombalarla insanları toplu olarak yok ediyor, yani erkekçe dövüşmüyor. Bir avuç silahsız insanı, aç, susuz, hasta, perişan, yoksul ve çaresiz insanları yukarıdan bombalayarak yok ediyorlar. Onlar Musa'ya da İsa'ya da ihanet içindeler. Musa Aleyhisselam'ın 10 emrinden bir tanesi 'öldürmeyin' ama onlar topluca insanları öldürüyor. İsa Aleyhisselam da böyle bir şey söylemedi ama Yahudiler ve Hristiyanlar ittifak içinde. Yani ortaklaşa bu katliamı seyrediyorlar."
"Zulme karşı 'dur' dememiz gerekiyor"
Ressam Cemal Toy, zulmün 247. gününde 247 ressamın duygu, düşünce ve tepkilerini sanat yoluyla ifade ettiklerini belirterek, "Sanat, duygularımızı en derin, en yoğun şekilde ifade etme aracıdır. Sanatçılar olarak çok derin üzüntü yaşıyoruz." ifadesini kullandı.
Tepkilerini en düzgün şekilde sanat yoluyla ortaya koymayı hedeflediklerini vurgulayan Toy, "Burada çocuk, genç ve yetişkin ressamlarımız var. Bunlar daha sonra müzayedelerle Gazze ve Filistin'e destek için satışa sunulacak." bilgisini paylaştı.
Toy, etkinlik kapsamında ortaya çıkan eserlerin güçlü duyguların dışa vurumu olduğunu aktararak, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu bir süreç. Bu sesin her daim yüksek ve gür şekilde çıkması gerekiyor, zulme karşı 'dur' dememiz gerekiyor. Bu sesin susmaması, daha yüksek sesle devam etmesi gerekiyor. İnşallah çalışmalarımız devam edecek. Katılan arkadaşlara çok teşekkür ediyoruz. Gelecek adına çok ümitliyiz, inşallah bu zulüm en kısa zamanda bitecek. Bu zulmü edenler yerle yeksan olacak, bütün temennimiz bu."
Ressam Toy, sanatçılar olarak bu zulmün bir an önce bitmesini umut ettiklerini dile getirerek, "İnsanlar gerçekten çok derin üzüntüler yaşıyor. Biz sanatçılar olarak çok daha yoğun şekilde bunu hissediyoruz ve eserlerimizde bunu görüyoruz. Hem öğrencilerimiz hem bizler hem de bütün sanatçı arkadaşlarımızla buradayız dedik ve bugün çok güzel bir etkinlik, çalışma oldu." şeklinde konuştu.
"Katliama uğrayan bebeklerin sesini dünyaya duyurmayı amaçlıyoruz"
İstanbul Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Gençlik Faaliyetleri Şube Müdürü Durmuş Can, Gazze'de bir savaş değil, katliam ve soykırım olduğunu, İstanbul'dan sessiz çığlıkları vicdan sahibi insanlara haykırmak, özellikle de dünya kamuoyuna duyurmak üzere böyle bir etkinliği planladıklarını söyledi.
Uluslararası topluma bir mesaj gönderilmesi ve katliamın sona ermesi gerektiğine işaret eden Can, "Umarım buradaki insanların, özellikle İlhami hocanın üretmiş olduğu resimlerle Filistin'deki, Gazze'deki mazlumların, mağdurların her gün katliama uğrayan bebeklerin sesini, çığlıklarını, dünyaya duyurmuş oluruz, amacımız bu." açıklamasını yaptı.
Çok sayıda sanatçı ve sanatseverin yanı sıra Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü gönüllüsü gençlerin, İlhami Atalay'ın öğrencilerinin, sivil toplum kuruluşu yetkililerinin de etkinliğe katıldığı bilgisini veren Can, "Umut, vicdan sahibi insanlar var. Katliamı, soykırımı dünyaya sessiz şekilde duyurmak, Hanzala gibi sırtımızı dönerek haykırmak için buraya toplandık." ifadelerini kullandı.
"Herkes sanatıyla bir şeyler ortaya koymaya çalışıyor"
İlhami Atalay’ın öğrencilerinden Sara Çilesiz ise sanatçılar olarak "zulmü fırçalamak" niyetiyle bir araya geldiklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Hep beraber zulmü fırçalıyoruz. Filistin'deki Müslüman kardeşlerimizin yanında olmak için bugün bu organizasyonu organize ettik. Aynı zamanda usta sanatçılarımız burada. İlhami hocamız canlı performans gerçekleştirdi ve onun 1990'larda yaptığı Filistin tabloları da şu anda alanda sergileniyor."
Etkinliğe katılanların sanatla bir duruş sergiledikleri için çok mutlu olduklarını anlatan Çilesiz, "Herkes yaptığı işte duruşunu sergilerse belki bir noktaya ulaşabiliriz diye düşünüyorlar. Aynı zamanda burada çocuklar ve her türlü alandan sanatçılar var. Herkes sanatıyla bir şeyler ortaya koymaya çalışıyor. Sanatçılar olarak zulmün durmasını istiyoruz." temennisinde bulundu.
Proje hakkında
Gençlik ve Spor Bakanlığı, Akademi Beyoğlu Gençlik Merkezi, Uluslararası İnsana Dokunuş Derneği, Yeni Dinamizm, Birlikte Sanat, Cemal Toy resim atölyesi, Tekne Sanat ve Müsanna Sanat'ın katkılarıyla hayata geçirilen "Zulmü Fırçala" projesinin yazarlığını Canan Doğru, koordinatörlüğünü Yeni Dinamizm adına Sara Çilesiz üstleniyor.
Resmin yanı sıra hat, tezhip, ebru, fotoğraf ve müzik gibi sanat dallarında sanatçıların da katılım sağladığı projede ayrıca "Boyanı Kap Gel" sloganıyla çocuklar için atölye çalışmaları da gerçekleştirildi.
Hanzala desenli önlükleriyle resimlerini tamamlayan sanatçıların canlı performans gösterileri ve düdüklü protestoların da yapıldığı etkinlik alanında İlhami Atalay'ın önceki yıllarda zülme dikkati çekmek amacıyla hazırladığı 7 özel eseri de sergilendi.
Gün boyunca çeşitli etkinliklerle devam eden programa sanatçı ve sanatseverlerin yanı sıra çok sayıda İstanbullu da ilgi gösterdi.