Sevgili takipçilerim hepinize iyi bir hafta sonu dilerim…
Bugün yine bir 4 temmuz, TÜRK'lerin yine ATEŞLE İMTİHANLARINDAN bir tanesinin yıl dönümü.
Ne olmuştu 4 temmuz 2003 yılında TÜRK ÖZEL KUVVETLERİMİZİN elit subay ve astsubaylarından oluşmuş bir dış görev gücümüze dost müttefik 1947 yılından itibaren suyun altında yakın ilişkimiz olan 1952 yılından itibaren NATO içine alınmamız ile tamamen bir ASKERİ,SİYASİ,EKONOMİK müttefikimiz olan ABD(AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ) askeri birliklerince IRAK devletinin kuzeyinde Süleymaniye’de bulunan TÜRK ÖZEL KUVVETLERİ(eski adı ÖZEL HARP DAİRESİ) mensuplarına ani gafil bir baskın ile esir alınmışlardır.
Bu esir alınma esnasında TÜRK ÖZEL KUVVETLERİ mensuplarına TERÖRİST muamelesi yapan AMERİKAN askerleri,TİM komutanı binbaşımız, subay astsubay arkadaşlarının başına ÇUVAL geçirilerek üç gün esir tutulmuşlar gerekli askeri diplomatik girişimlerle üç gün sonra serbest bırakılarak personelimiz ülkemize geri dönmüştür.
Tabi bu olay en çok TÜRK MİLLETİNİN yüreğinde büyük ateş yakmış ve toplumda büyük infial yaratmıştır.
Tabi toplum ve konunun içinde olan askeri ve istihbarat yetkililerinin büyük bir kısmı da, bu hadisenin oluşuna bir türlü akıl erdirememiştir.
Nedeni de bizim ÖZEL KUVVET unsurlarımız ile bölgedeki ABD askerlerinin çok yakın dostane ilşkiler içinde olması hatta bizim kuvvetleri devamlı ziyaret etmeleridir…
Peki DERİNLERDE ne olmuştu da bu hadise gerçekleşmişti.
Suyun altında nasıl bir mücadele vardı bu KUZEY IRAK’ta bölgeye bu şekilde yansımıştı.
Birincisi ve en önemlisi ABD ikinci körfez savaşı için birinci teskereyi TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNDEN geçirememişti.
Bu DERİN ABD’nin işini çok kötü bozmuştu…
Birinci körfez savaşındaki tüm planlar çok iyi tutmuş hatta savaştan önce istihbarat faaliyetlerini götüren ABD, ülkemiz içindeki yerli taşeronları ile ırak içinde görevlerini çok iyi yapmış SADDAM'I AMERİKANIN istediği kıvama getirip,birinci körfez savaşını başarı ile başlatıp bitirmişlerdi.
İkinci senaryo başlamadan iki yıl evvelden hazırlıklarını yapan ABD bölgede yine taşeronları ile Diyarbakır merkezde bölgeyi kendi lehine yumuşatıp, oradaki taşeronları ile kendilerine tehdit olduğunu düşündükleri efsane emniyet müdürü GAFFAR OKKAN’ı silah arkadaşları ile şehit düşürmüşlerdir.
Türkiye cumhuriyeti tarihinin en planlı suikastidir.
Aslında ABD’nin son satranç hamlesi olucak ikinci körfez savaşı, direk stratejik olarak ülkemize çökme planıydı.
Bu çökmeden sonra çok kolay şekilde ülkemiz parçalanacak ve istenilen Ortadoğu yeni haritası tamamlanmış olacaktı.
Peki ABD bu hadiseye nasıl karşılık verdi,çuval olayı için nasıl bir müttefiki TÜRKİYE ‘ye karşı savunma verdi.
11 temmuz 2003 tarihinde ABD savunma bakanlığı ve dış işleri bakanlığı sözcüleri TÜRK basınına geniş bir savunma geçerek şunu söylediler.
Biz TÜRKİYE deki bazı muhataplarımızdan önemli istihbarat raporları aldık.
Bu raporlarda bazı TÜRK subay ve astsubayları ile İPTEN KAZIKTAN KURTULMUŞ TÜRK MİLLİYETÇİLERİ kuzey ırak bölgesinde Kerkük, Süleymaniye, Musul ve diğer bölgelerde KÜRT liderlere ve bölge valilerine suikastler ve gayrinizami harp operasyonları gerçekleştirecekler, hükümetin ve üst makamların haberi olmadan.
ABD düşmandır ama kovboylardır,söyleyeceklerini çok açık ve net söylerler korkmazlar doğru ne ise konuşurlar.
Peki ABD’ ye böyle bir istihbarat raporunu en üstten geçen kimler.
ABD ve siyonizmin hangi taşeron gurubu.
İPTEN ve KAZIKTAN kurtulan TÜRK milliyetçileri bu taşeron gurubun içinde CUMHURİYETİN kuruluş günlerinde özellikle KAYSERİ bölgesinde olan bazı hadiselerden mi esinlenerek bugünlere sahte senaryolarla raporlar taşımış.
Türk özel kuvvetlerinin bölgede etkisizleştirilmesi ile MOSSAD bölgede hemen yirmiye yakın istasyon kurmuş bunlarında dış güvenliğini Barzani peşmergelerine mi vermiş.
Baronlar 1997 de sinirlenmişler, çocukken rakı masalarımızın altında her şeyi dinlemiş mi demişler bu velet diye.
ABD 1800 yılların başında misyonerlik faaliyetlerini Anadolunun içinde yapmıştır, Kayserilisi, Sivaslısı, Harputlusu, ADANAlısı vs Anadolu şehirlerinden nice çocuklar yetiştirmişlerdir.
DERİN ABD ve İNGİLTERE baronlar sisteminde kendisinden sonra anglasakson siyonizme okyanus ötesi hizmet verecek insan kaynağı yetiştirmektir TARİH BOYUNCA.
Kurtlar vadisinden Polat alemdar Kuzey Irak'a gitti çakı ile vatanın namusunu kurtardı.
Ben yazılarımda anlatsam bana inanmazsınız ama POLAT‘a inanırsınız.
Nasrettin hocanın efsane hikayesi,komşu kazanın doğurduğuna inanıyorsun da öldüğüne niye inanmıyorsun.
SAYGILARIMLA,
ALP TUFAN.