Üsküdar Üniversitesi Senatosu tarafından 24 altın değeri yaşatmak amacıyla kamuoyu tarafından alanında örnek olan kişi ve kurumlara verilen Yüksek İnsani Değerler Ödülleri, beşinci kez sahiplerini buldu. Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, TEMA Vakfı Onursal Başkanı Merhum Hayrettin Karaca, Türkiye Felsefe Kurumu Başkanı Prof. Dr. İoanna Kuçuradi, Bilim İnsanı Prof. Dr. Banu Onaral, Devlet Tiyatroları Sanatçısı Turgay Tanülkü, Yazar-Akademisyen Prof. Dr. Nazif Gürdoğan, Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı ve Elazığ depreminin kahramanlarından Mahmud El Osman’a düzenlenen törende ödülleri takdim edildi. Törende ödülleri takdim eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Dünya genelinde değerler sıralaması değişti, ilk sıraya para yerleşti ama o da mutluluk getirmiyor. Türk toplumu sahip olduğu değerlere sahip çıkmalı çünkü o değerlerin modül olarak gösterildiği Pozitif Psikoloji bir bilim olarak artık dünyanın sayılı üniversitelerinde ders olarak veriliyor” dedi. Törende duygu dolu anlar da yaşandı.
Üsküdar Üniversitesi, Adalet, Dürüstlük, Şefkat ve Merhamet, Şeffaflık, Cesaret, Empati ve Sorumluluk, Güven ve Sadakat, Utanma, Alçakgönüllülük, Yardımlaşma, Helalleşme, Selamlaşma, İçtenlik, Bağışlama, Cömertlik, Fedakârlık, Minnettarlık, Çoğulculuk, Katılımcılık, Özgürlükçülük, Hesap Verebilirlik, Uzlaşmacılık, Yenilikçilik, Vefa gibi 24 altın değeri yaşatmayı bir görev addediyor. Bu amaçla her sene Üsküdar Üniversitesi Senatosu’nun değer gördüğü kişi ve kurumlara “Yüksek İnsani Değerler Ödülleri”ni takdim ediyor.
Üsküdar Üniversitesi tarafından bu yıl beşinci kez verilen ödüller, Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, TEMA Vakfı Onursal Başkanı Merhum Hayrettin Karaca, Türkiye Felsefe Kurumu Başkanı Prof. Dr. İoanna Kuçuradi, Bilim İnsanı Prof. Dr. Banu Onaral, Devlet Tiyatroları Sanatçısı Turgay Tanülkü, Yazar-Akademisyen Prof. Dr. Nazif Gürdoğan, Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı ve Elazığ depreminin kahramanlarından Mahmud El Osman’a takdim edildi.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Toplumun değer anlayışı değişti”
Merkez Yerleşke Nermin Tarhan Konferans Salonunda gerçekleşen ödül töreninin açılış konuşmasını yapan Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, ödül töreni öncesi arama motorunda en yüksek değer diye arama yaptığını ve karşısına ilk olarak paranın çıktığını belirterek “Bu durum insani değerlerin ikinci hatta üçüncü plana atıldığını gösteriyor. İnsanlar önem ve önceliklerini karıştırmış durumda. Görüyoruz ki çoğu anne evde çocuğu ile uğraşması gerekirken eline tablet ya da telefon vererek onun başka şeylerle oyalanmasını sağlıyor, kendisi de o arada başka işlerle uğraşıyor yani çocuklarını ikinci plana atıyor. Babalar sanki tek sorumlulukları evi geçindirmekmiş gibi davranıyor, eve para getirdiğinde görevini tamamlamış gibi kabul ediyor. Aslında onun da eşine ve çocuklarına karşı olan sorumluluğu ilk sırada olmalı. Burada rol paylaşımının gerektiği gibi yapılamadığını görüyoruz” dedi.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Global mutsuzluk krizi Türkiye’ye de gelmeye başladı”
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, paranın sosyal yaşam standartlarını yükselttiğini ancak insanlara mutluluk getirmediğini ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü: “Özellikle Amerika toplumunda mutlu insanlar göremiyoruz. Manhattan halkı çok yüksek standartlarda yaşıyor ama o gökdelenlerdeki evlere baktığınızda çoğu evde antidepresan ilaç kullanan insan görülüyor hatta kanalizasyon sularında yapılan analizlerde antidepresan kalıntılarına rastlanmış. Psikolojide bir zamanlar 3D ile ifade edilen duygu, düşünce ve davranışa bir D daha eklendi. O da değerler. Amerika ve İngiltere’de değerlerin önemli bir ihtiyaç olduğu anlaşıldı. Amerika’da Seligman’ın çalışmaları sonucu Pozitif Psikoloji bir bilim dalı olarak ortaya çıktı. Dünyanın önde gelen üniversitelerinde bizim bugün 24 altın değer olarak sıraladığımız değerler modül olarak Pozitif Psikoloji dersi olarak okutuluyor. Bizlerin burada ödül verirken belirlediğimiz değerleri eğitimle kazandırmaya çalışıyorlar. Şöyle yaparsanız mutlu olursunuz ya da mutsuz olursunuz gibi tavsiyeler veriyorlar. Bu global mutsuzluk krizini son birkaç yılda Türkiye’de de görebiliyoruz.”
“Zeki ve başarılı olmak yetmez iyi insan olmak önemli”
Eski dönemlerde yardımlaşmanın kapital sistemlerde reddedildiğini belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Friedrich Nietzche sadakayı gereksiz görüyordu. Hâlbuki değerlere yatırım yapmak akıllıca bir yatırımdır. Değerleri insanın zihin haritasına kaynaştıramazsak yardımsever olmayan çocuklar yetiştirmiş oluruz. Toplumlarda başarılı, zeki ya da çalışkan olmak önem önemsenir ama bu kriterlere iyi insan olmak da eklendi. Zeki ve başarılı bir insan dolandırıcı da olabilir, eğer ona iyi insan olması öğretilseydi öyle eylemlerde bulunmazdı” dedi.
Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca’ya ödül takdim edildi
Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca’ya “Sağlığın gelişmesine gösterdiği katkılar ve sağlıkta kriz yönetimindeki üstün başarıları” dolayısıyla Üsküdar Üniversitesi tarafından Yüksek İnsâni Değerler Ödülü takdim edildi. Koca adına ödülü 22’inci, 23’üncü ve 24’üncü dönem Milletvekili Halide İncekara aldı. Halide İncekara, bu yılın çok zorluklarla başladığını belirterek “Bizlere başarılı çalışmalarla destek veren bütün kamu görevlilerine, askerlerimize, iktidarı ve muhalefeti ile siyasilere, her kesime çok teşekkür etmek bana düşüyor” dedi. Yıllarca TBMM Araştırma Komisyonu dolayısıyla cezaevindeki çocuklara yönelik çalışmaların içerisinde yer aldığını kaydeden Halide İncekara, sanatçı Turgay Tanülkü’ye bundan sonraki süreçte iş birliği içerisinde bulunmak istediğini kaydetti.
Devlet Sanatçısı Turgay Tanülkü: “İyiliği bu ülke öğretti bana”
Devlet Tiyatroları Sanatçısı Turgay Tanülkü, “Mesleğini iyilik adına kullanması ve yardımseverliğiyle hapishaneyi ‘Medrese-i Yusufiye’ gibi gören yaklaşımı” dolayısıyla sunulan ödülünü aldı. Törendeki konuşmasında gözyaşlarını tutamayan Tanülkü, bu ödülü şuan cezaevinde bulunan 725 çocuk için aldığını belirterek “Aslında iyiliği bu ülke öğretti bana. Ben yetimhaneydim. Babam erken yaşta ölmüştü. Anam üç gün aynı çorbayı koyunca burun kıvırırdık. Anam da derdi ki ‘Sokağa bakın.’ Anlamıyordum. 16 yaşında öğrendim sokağa bakmayı. Sokakta bizden daha kötü olanlar vardı ve 17 yaşımda cezaevine girdim. Bu ülkeye çok şey borçluyum. Yaratandan sonra bu ülkenin insanlarına borçluyum çünkü hep yatılı kaldım. Hep devlet baktı bana ve tanımadığım insanların vergileri, benim kursağımdan ve çocuklarımın kursağından geçiyor. Demek ki bu ülkenin insanlarına minnettarım. İyilik yapmıyorum aslında, iyiliği ben kendime yapıyorum. Özlem duyduklarımı evlatlarımızla paylaşıyorum. Ne zaman cezaevindeki çocuk sokak çocuklarıyla, sokak çocukları senin evindeki çocukla aynı salıncakta hep birlikte sallanırlarsa işte o zaman ülkemde barışı yakalarsın” diye konuştu.
Prof. Dr. Nazif Gürdoğan: “Günümüzün en önemli güç kaynağı bundan böyle değerler olacaktır”
Yazar-Akademisyen Prof. Dr. Nazif Gürdoğan, “Hayatı görünmeyen üniversite olarak tanımlayan, Mehmet Akif’in tabiri ile Asım’ın Nesli’ne katkı sağlayan çalışmaları” dolayısıyla sunulan ödülünü aldı. Ödül için Prof. Dr. Nevzat Tarhan’a ve seçici kurula teşekkür eden Prof. Dr. Nazif Gürdoğan, “İnsani değerlere her zamankinden çok daha fazla ihtiyacımız var. Nasıl tarım toplumları sanayi toplumlarına dönüşmüşse, sanayi toplumları bilgi toplumlarına dönüşmüşse önümüzdeki yıllarda da mutlaka bilgi toplumları değer toplumlarına dönüşmek zorunda. Günümüzün en önemli güç kaynağı bundan böyle değerler olacaktır. 24 değer dünyanın geleceği için çok önemlidir. Değersiz bilgi her zaman yıkıcıdır” dedi.
Dr. Şadi Yazıcı: “Değerlere sahip insanlarla birlikte yöneten bir şehir ve toplum oluşturmak gayreti ve çabasını gösterdik”
Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, “Belediyecilik hizmetleri ile insanın gelişimini ve demokratik değerlerin temel değerlerimizle barışık olduğunu destekleyen çalışmaları” dolayısıyla sunulan ödülü aldı. Şadi Yazıcı, “Biz sosyal sorumluluğu, bize şehremini olarak emanet edilen şehirde sosyal sorumluluğu kendimize şiar edindik. Hem toplum sağlığını hem de bireysel ve insani değerler açısından başarılı bir toplum oluşturmak değil sadece, bu değerlere sahip insanlarla birlikte yöneten bir şehir ve toplum oluşturmak gayreti ve çabasını gösterdik” dedi.
Hayrettin Karaca’ya ödül: “Hayrettin Bey Anadolu kültürüne çok inanırdı”
TEMA Vakfı Onursal Başkanı Merhum Hayrettin Karaca’ya, “Doğa ile barışık yaşama, doğaya saygı ve gelecek kuşaklara bu konuda örnek olma özelliği dolayısıyla” ödül sunuldu. Hayrettin Karaca’nın ödülü TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç’a takdim edildi. Hayrettin Karaca’nın çocuklara ve gençleri çok sevdiğini, onlarla bir arada olmaya çok önem verdiğini belirten Deniz Ataç, “Hayrettin Bey, bütün yaşamı başta toprak olmak üzere su ve havanın ne kadar önemli olduğunu, insanoğlunun doğanın sadece bir parçası olarak bunlarla berber yaşaması gerektiğini anlatmış bir kişidir. Hayrettin Bey Anadolu kültürüne çok inanırdı. Dünyadaki barışın Anadolu kültüründen kökleneceğini düşünür ve bunu sürekli anlatırdı. Bir başka önem verdiği konu Türk diline olan inancıydı. Yabancı sözcükleri kullananlara çok ciddi tepki gösterirdi. Dil giderse kültür gider, kültür giderse her şey gider derdi” dedi.
Prof. Dr. İoanna Kuçuradi, törene katılamadı
“İnsani değerlerin felsefedeki rolüne yeni bir vizyon katan eşsiz katkıları” dolayısıyla ödül sunulan Türkiye Felsefe Kurumu Başkanı Prof. Dr. İoanna Kuçuradi, geçirdiği kaza nedeniyle törene katılamazken; ödülünü Maltepe Üniversitesi’nden Dr. Bergen Coşkun Özüaydın aldı. Özüaydın da törene katılan isimlerin hikâyelerinden çok etkilendiğini belirterek “İoanna Hoca ile yaklaşık 10 yıldır beraber çalışıyorum. Kendisinden çok şey öğrendim, burada sayılan 24 altın değeri ve çok daha fazlasını gördüm” dedi.
Prof. Dr. Banu Onaral’a ödül
Bilim insanı Prof. Dr. Banu Onaral’a “Gençlerin bilimi sevmesine katkıları, insani değerlerin laboratuvarda da ne kadar önemli olduğunu gösterip bilimle birleştirmesi” dolayısıyla ödül takdim edildi. Yurt dışında bulunan Bilim İnsanı Prof. Dr. Banu Onaral’ın ödülünü ise yeğeni Emir Uzunoğlu aldı. Emir Uzunoğlu ise “Prof. Dr. Banu Onaral, bu programa katılmayı ok istiyordu. Onaral, Drexel Üniversitesi’nde biyomedikal konusunda ve beyin konusunda çalışan biri. Üsküdar Üniversitesi’nin beyin konusundaki çalışmalarının da bu anlamda eşleştiriyorum. Çok anlamlı ve çok değerli bir ödül oldu. Çok teşekkür ediyorum” dedi.
Elazığ depreminin sembol ismi de ödül aldı
Elazığ depreminin sembollerinden Mahmud El Osman ise “Hiçbir karşılık beklemeden yüksek insani motivasyonu ile depremzedelerin yardımına koşarak gösterdiği üstün çaba” dolayısıyla ödüle layık görüldü. Törene katılan Osman, ödül için çok teşekkür ettiğini söyledi.
5. Yüksek İnsani Değerler Ödülleri, Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Üsküdar Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Mehmet Zelka, Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhsin Konuk, Üsküdar Üniversitesi Rektör Danışmanı Prof. Dr. Tayfun Uzbay, Üsküdar Üniversitesi Rektör Danışmanı Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, Üsküdar Üniversitesi Rektör Danışmanı Halide İncekara, Üsküdar Üniversitesi Rektör Danışmanı Prof. Dr. Sırı Akbaba, Üsküdar Üniversitesi Felsefe Bölüm Başkanı Prof. Dr. İbrahim Özdemir, Üsküdar Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü (İngilizce) Bölüm Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Sevim Işık ile Üsküdar Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Memduh Serin tarafından sahiplerine takdim edildi.
Ödül alan kişi ve kuruluşlar adına öğrencilere burs verilecek
YİDER Ödüllerinin takdim edildiği kişi ve kurumlara TEMA Vakfından fiden sertifikası verilirken; 2020-2021 Akademik Yılında ödül alan her kişi ve kuruluş adına bir öğrenciye de burs verilecek.
Üsküdar Üniversitesi Televizyonu (ÜÜ TV) tarafından canlı olarak yayınlanan ödül töreni katılımcıların bir arada fotoğraf çektirmesiyle sona erdi.