Anadolu Ajansı (AA) Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Serdar Karagöz, İsrail'in Gazze'de işlediği savaş suçlarını tüm açıklığıyla ortaya koyan AA'nın dün İngiltere Parlamentosunda lansmanı yapılan "Kanıt" belgeseline ilişkin Parlamento binası önünde açıklamalarda bulundu.
- AA'nın "Kanıt" belgeselinin galası yapıldı
- AA'nın Kanıt belgeselinin lansmanı İngiltere Parlamentosu’nda yapıldı
"Bu, bizim açımızdan oldukça önemli bir durum." ifadesini kullanan Karagöz, uluslararası hukuka göre, İngiltere'nin, savaş suçlarının ortaya çıkartılmasında önemli rolünün bulunduğunu vurguladı.
İngiltere'nin bu rolü İsrail için de uygulayıp uygulayamayacağının, bu noktada bir misyon üstlenip üstlenmeyeceğinin merak konusu olduğunu dile getiren Karagöz, şunları kaydetti:
"Bizim ortaya çıkardığımız deliller, uluslararası hukuka göre savaş suçu niteliğindeki görsellerden ibaret. Üzerine biz bir şey eklemiyoruz fakat uluslararası hukuk uzmanları, bu delilleri uluslararası hukuka göre değerlendiriyor. Hangi açıdan savaş suçu niteliği taşıyıp taşımadığını inceliyorlar, araştırıyorlar ve onun üzerine belgeselimizde bunları anlatıyorlar. Bizim amacımız, bölgedeki bütün delillerin ortaya çıkartılması, uluslararası adalet nezdinde, uluslararası hukuk nezdinde bu uluslararası savaş suçlarına bir şekilde karışanların uluslararası adalet tarafından yargılanması."
"Bölgede olup biteni kayıt altına alıyoruz"
Karagöz, AA'nın Gazze'de işlenen insanlık suçlarını belge niteliğindeki fotoğraflarla gözler önüne serdiği "Kanıt" kitabını yayımladığını hatırlatarak, bu kitabı İsrail'in soykırım suçlarından yargılandığı Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi avukatlarına ve yargıçlarına da gönderdiklerini bildirdi.
AA'nın gazetecilik faaliyetleri yürüttüğünün altını çizen Karagöz, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bölgede olup biteni kayıt altına alıyoruz. 'Herkes unutsa işte bir gün gelecek bu kayıtlar gerçeği haykıracak.' diyoruz. Uluslararası hukukun ve adaletin tecelli etmesi için biz, gazeteci olarak elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Anadolu Ajansı ve TRT'nin bu noktadaki faaliyetleri, esasında tarihe düşülmüş çok önemli bir kayıttır ve bu kayıtlar gün gelecek hukuk nezdinde kanıta dönüşecek ve o kanıtlarla eminim ki birileri sanık olacak."