1990'lı yıllarda Amerika'nın kuzeybatısında sadece beyazlardan oluşan bir ülke kurmayı amaçlayan ve bu amaçla Arkansas eyaletinde bir aileyi katleden Daniel Lewis Lee'nin ölüm cezası Salı günü sabah erken saatlerde infaz edildi. ABD hükümeti böylelikle yaklaşık 20 yıl aradan sonra ilk kez federal suçlardan hüküm giyen bir mahkumu idam etti. Lee'nin öldürdüğü kişilerin akrabaları cezanın infazına karşı çıkıyordu.
47 yaşındaki Daniel Lewis Lee'nin cezası, Indiana eyaletindeki federal cezaevi Terre Haute'da zehirli iğneyle infaz edildi. Lee, ölümünden hemen önce işlediği cinayetlere atfen, ''Ben yapmadım. Hayatımda çok hata yaptım ama ben bir katil değilim. Masum bir adamı öldürüyorsunuz'' dedi.
Cezaevleri Dairesi’nin 2003 yılından bu yana ilk kez uyguladığı bu federal idam cezasıyla ilgili gelişmeler, hem medeni hak örgütleri hem de Daniel Lewis Lee'nin öldürdüğü Arkansaslı ailenin yakınları tarafından yakından izleniyordu.
Muhalifler, hükümetin siyasi kazanç sağlamak için gereksiz bir aciliyet uydurduğunu öne sürüyordu.
Federal idam cezasının infazını bekleyen mahkumlardan birinin avukatı olan Shawn Nolan, ''Hükümet, yeni idam protokolunun hukuki olup olmadığına dair yanıt bulmamış çok sayıda soru varken bu ölüm cezalarının infazı için tam gaz ilerliyor'' dedi.
Federal idam cezalarının infazıyla ilgili bu son gelişmeler, 2020 başkanlık seçimleri öncesinde ceza hukuku reformuyla ilgili tartışmalarda yeni bir cephe açacağa benziyor.
Salı sabahı saat 08.07'de öldüğü açıklanan Lee'nin cezasının infazına ilişkin hukuki çekişme, ABD Anayasa Mahkemesi'nin sabaha karşı saat 02.00 sularında 4'e karşı 5 oyla infaz lehine karar vermesiyle sona erdi.
ABD Adalet Bakanı William Barr, idam cezası dahil mahkemelerin verdiği cezaların infaz edilmesinin bir görev olduğunu, kurbanları ve cinayetlerin işlendiği yerlerde yaşayanları huzura kavuşturmak için bunun gerekli olduğunu söyledi.
Kurbanların yakınları idam değil ömür boyu hapis istiyordu
Ancak Lee'nin 1996 yılında öldürdüğü ailenin yakınları, bu görüşe şiddetle karşı çıkıyor, Lee'nin cezasının idam yerine ömür boyu hapse çevrilmesini talep ediyor ve cezanın kendi adlarına infaz edildiği şeklindeki iddiaya karşı çıkmak için infaz sırasında bizzat cezaevinde bulunmak istiyordu.
Akrabalardan Monica Veillette, ''Bizim için bu mesele 'Biz cezanın infaz edilmesini istemiyoruz, bu bizim adımıza yapılan bir şey değil' demektir'' şeklinde konuşmuştu.
Geçen hafta ise Lee'nin kurbanlarının akrabaları, infaza tanıklık etmek üzere Indiana'ya gitmelerinin Corona virüsü kapma riski oluşturduğu gerekçesiyle infazın ertelenmesi için dava açmış, ancak temyiz mahkemesi davayı reddetmişti.
Kurbanların akrabaları ayrıca Lee'nin suç ortağı olan Chevie Kehoe'nin idam yerine ömür boyu hapis cezası aldığına da dikkat çekiyordu.
Beyaz ırkçı emeller
Chevie Kehoe, 1995'te Daniel Lewis Lee'yi, kurduğu Ari Halkın Cumhuriyeti olarak bilinen beyaz ırkçı grubuna kattı. Kehoe ve Lee, bundan iki yıl sonra silah satıcısı William Mueller, eşi Nancy ve 8 yaşındaki kızları Sarah'yı Arkansas eyaletinin Tilly kasabasında öldürmekten tutuklandı.
İddia makamı, 1999'da yapılan duruşmada, sadece beyazlardan oluşan bir ülke kurma emeliyle hareket eden Kehoe ve Lee'nin Mueller ailesinden 50 bin dolar nakit para ve silah çaldığını kaydetti.
Lee ve Kehoe'nin kurbanlarını şok tabancasıyla etkisiz hale getirdikten sonra çöp torbalarına koyduğu, torbaların ağzını koli bandıyla sararak boğulmalarına sebebiyet verdiği, taş bağladıkları torbaları yakında bir nehir yatağına attığı da savcıların iddiaları arasındaydı.
Lee'nin idam cezasının infazı, bir bölge mahkemesinin dün engelleme getirmesi ve temyiz mahkemesinin bu kararı kabul etmesi üzerine durdurulmuştu.
Ancak ABD Anayasa Mahkemesi, kararı geri çevirerek cezanın infazına yeşil ışık yaktı.
Lee'nin cezasının infazı, Salı sabahı saat 04.00 için planlandı. Avukatların son dakikada hukuki bazı sorular gündeme getirmesine rağmen Adalet Bakanlığı, cezanın infaz edilmesi yönünde adım attı.
Damardan ilaç ile idam edildi
Adalet Bakanlığı’na bağlı bir güvenlik memuru, tanık salonuna açılan bir penceresi olan, yeşil fayanslarla kaplı infaz odasında siyah bir telefonun ahizesini kaldırdı ve cezanın infazını engelleyen bir durum olup olmadığını sordu. Güvenlik memuru, bir engel olmadığını ilan etti.
Lee'nin sol elinde kandaki oksijen yoğunluğunu ölçen oksimetre cihazının bağlı olduğu, dövmelerle kaplı kollarının siyah kuşaklarla bağlandığı, infaz odasındaki duvarda bulunan metal panodan mahkumun damarlarına bağlanacak tüpler sarktığı görüldü.
Ölümcül ilaç karışımı damarlarına zerk edilmeden önce derin nefes alan Lee, ayak ve bacaklarını kıpırdattı, başını kaldırıp etrafına baktı. Birkaç dakika sonra ise Lee'nin göğüs kafesi hareketsiz kaldı.
Güvenlik memuru dışında infaz odasında Cezaevleri Dairesi'nin ''kıdemli yetkili'' olarak tanımladığı iki kişi ile Lee'nin Cezaevleri Dairesi'nin ''pagan papaz'' olarak tanımladığı ruhani danışmanı hazır bulundu. İnfaz sırasında Lee'nin ve diğerlerinin maske takmadığı görüldü.
İnfaz odasındaki kıdemli yetkililerden biri, Lee'nin ölüm saatini 08.07 olarak bildirdi ve infaz odasıyla tanık salonu arasındaki pencerenin perdesi kapandı.
Bu hafta gündemde iki federal idam cezasının infazı daha var
ABD'de bu haftanın ilerleyen günlerinde iki federal idam cezasının infazı daha gündemde. Ancak bunlardan biri hukuki süreç nedeniyle askıya alınmış durumda.
Corona pandemisinin Mart ayından bu yana ülkede birçok faaliyetin durdurmasından beri, biri Teksas diğeri Missouri olmak üzere eyalet bazında iki idam cezası infaz edildi. Alabama eyaletindeyse Mart ayı başında bir mahkum idam edilmişti.
Federal idam cezaları nadiren infaz ediliyor
ABD’de federal düzeydeki idam cezaları nadiren infaz ediliyor. Hükümet, federal idam cezasının 1988 yılında yeniden yürürlüğe girmesinden bu yana sadece üç hükümlünün cezasını infaz etti. 1995'te genç bir kadın askeri kaçırmak, tecavüz etmek ve öldürmekten hüküm giyen Louis Jones'un aldığı idam cezasının 2003’teki infazından bu yana başka idam gerçekleştirilmemişti.
ABD Adalet Bakanlığı, 2003 yılından bu yana federal idam cezası infazı olmamasına rağmen ölüm cezalarını onaylamaya, federal mahkemeler de sanıkları idam cezasına çarptırmaya devam etti.
2014 yılında Oklahoma eyaletinde bir idam cezası infazı sırasında enjekte edile ilaç kokteyli etkili olmayınca, mahkum 40 dakikadan fazla can çekişmiş ve kalp krizinden ölmüştü. Dönemin ABD Başkanı Barack Obama, Adalet Bakanlığı'na bu ilaçlar ve ceza infazına ilişkin geniş kapsamlı bir inceleme başlatması talimatı vermişti.
Adalet Bakanı William Barr, geçen yıl Temmuz ayında yaptığı açıklamada, Obama dönemine uzanan incelemenin tamamlandığını söylemiş ve idam cezalarının infazının yeniden başlamasının önünü açmıştı. Adalet Bakanı Barr ayrıca daha önce federal infazlarda kullanılan üç ilaçlı kokteyl yerine pentobarbital adlı tek bir ilacın kullanılmasını onaylamıştı. Bu ilaç halihazırda, Georgia, Missouri ve Teksas eyaletlerinde de kullanılıyordu.
Ölüm Cezası Veri Merkezi’nin topladığı verilere göre 2003 yılındaki son federal idam cezası infazından bu yana eyalet bazındaki infazların sayısında istikrarlı bir azalma kaydediliyor. Eyaletler, 2004 yılında toplam 59 mahkumun idam cezasını infaz ederken bu sayı 2019'da 22'ye düştü. 2019'daki 22 infazın 9'uysa Teksas eyaletindeydi.