ABD'deki aşırılık yanlılarının oluşturduğu tehlikeleri derinlemesine gözden geçirme çalışmaları yürütülmesi kararları, ülkede tartışmaları da beraberinde getirdi. Beyaz Saray ve Pentagon yetkilileri, bu konuda alınan tedbirlerin siyasi bir “turnusol testi'ne dönüşeceği” eleştirilerine karşı bu kararları savunuyor.
Kongre binasına 6 Ocak’ta eski Başkan Donald Trump destekçilerince düzenlenen baskının ertesinde ülke içi aşırılık yanlısı eğilimleri mercek altına almaya yönelik yeni çabalara karşı oluşan tepki, Savunma Bakanı Lloyd Austin’in ABD ordusu içinde aşırılıkla mücadele önlemleri alınabilmesi için genel askeri faaliyetlerin aşamalı olarak durdurulması talimatını vermesiyle son günlerde tırmandı.
Biden yönetimi, bu girişimlere yönelik itirazları reddederek, hiç kimsenin ifade özgürlüğünü güvenceye alan anayasal haklara zarar vermeye çalışmadığı mesajını veriyor. Üst düzey bir yönetim yetkilisi Cuma gecesi gazetecilere yaptığı açıklamada, “Siyasi bağlılıkları ya da inançları veya ifadeleri ya da anayasal koruma altında olan siyasi faaliyetleri nedeniyle kimsenin peşine düşmüş değiliz. Bizim amacımız şiddetle mücadele” dedi.
Savunma Bakanlığı Sözcüsü John Kirby de, “Bunun bir çeşit siyasi turnusol testi anlamına geldiği tezi kesinlikle temelsiz ve doğru değil” ifadesini kullandı.
Pentagon’da düzenlediği basın brifinginde Kirby, “Askerlerimizi oy kullanmaya teşvik ediyoruz. Onları kendi tercihleri doğrultusunda siyasi partilere kaydolmaya teşvik ediyoruz. Ancak hangi nedenle olursa olsun, düzeni ve disiplini ihlal ettiğinizde, askeri adalet kodlarını ihlal ettiğinizde, sivil yasaları ihlal ettiğinizde, o zaman sorun var demektir” diye konuştu.
ABD’de bu konudaki tedbirlere en sert eleştirileri getiren isimlerden biri Colorado eyaletinden Cumhuriyetçi Kongre üyesi Lauren Boebert oldu. Boebert Perşembe günü paylaştığı Twitter mesajında, Savunma Bakanlığı’nın askeri faaliyetlerin aşamalı olarak durdurulması kararına “Bu, cesur erkek ve kadınlarımıza yönelik siyasi bir turnusol testinden başka bir şey değil” sözleriyle tepki gösterdi. Boebert, “Amerika için hayatlarını riske atan askerleri siyasi piyonlar olarak kullanmak yakışıksız ve tehlikeli” dedi.
Savunma Bakanı Lloyd Austin geçen Çarşamba günü, ABD ordusu içinde aşırılıkla mücadele önlemleri alınabilmesi için genel askeri faaliyetlerin aşamalı olarak durdurulması talimatını vermişti. Bakanlık sözcüsü John Kirby, gelecek 2 ay boyunca kuvvet komutanlarının alt komuta kademeleriyle aşırılık konusunda “gerekli görüşmeler” yürüteceğini bildirmişti.
Savunma Bakanlığı tarafından Cuma gecesi yayınlanan Bakan Austin imzalı bir genelgede de, her bir ordu biriminin gelecek 60 gün içindeki bir zamanda askeri faaliyetleri durduracağı, “birimin operasyonel doğasının gerektirmesi halinde” bu sürenin uzatılabileceği belirtildi.
Kongre binasına 6 Ocak’ta aşırılık yanlıları tarafından düzenlenen saldırıya eski ve yeni ordu mensuplarının da katıldığının anlaşılmasının ardından kuvvet komutanları ordu içinde aşırılıkla mücadele konusunda baskı altında kalmıştı.
Pentagon Sözcüsü Kirby, aşırıcı ideolojilere karşı konması çabalarıyla ilgili olarak, “Bu maalesef geçmişte uğraşmadığımız ya da ele almaya çalışmadığımız bir konu değil. Bakanın kendi ağzından, Fort Bragg üssündeki 82’inci Hava İndirme Tümeni’nin komutasındayken, birimdeki Nazı yanlılarıya yaşadıkları sorunları dinlediniz. Bu 1990’lı yılların ortalarında yarbayken oldu. 6 Ocak olayları da ordu rütbelerinde bu sorunun hala varlığını sürdürdüğü hissini canlandırdı” diye konuştu.
George Washington Üniversitesi bünyesindeki Aşırılık Programı’nın hazırladığı verilere göre, Kongre baskınıyla ilgili suçlanan 181 kişiden 20’sinin bir şekilde askeri geçmişi bulunuyor.
Buna ek olarak, Savunma Bakanlığı yetkililerine göre, FBI’ın halen görevde olan ve eski ordu mensuplarıyla ilgili başlattığı 143 soruşturmadan 68’i, yurtiçi aşırılık yanlısı eğilimlerle ilgili kaygılardan dolayı açıldı.