Başkan, bu seçimlerde, tüm üyeleri yenilenen Temsilciler Meclisi’nce seçilirken, Senato da Başkan Yardımcısını seçiyor.
435 sandalyeli Temsilciler Meclisi’nin üyelerinin tek tek oy hakkı bulunmuyor. Her bir Temsilci, eyaletin heyetiyle birlik içinde oy kullanıyor. Bu da her eyalette egemen olan partinin oylamada söz sahibi olacağı anlamına geliyor.
Bu sisteme göre 50 eyaletten 26 oy alan aday başkan seçiliyor.
Sadakatsiz delegeler
Sistemdeki bir başka pürüz de 14 Aralık'ta, başkan için oy verecek olan Seçiciler Kurulu delegelerinden bazılarının daha önce açıkladıkları aday tercihine "sadık kalmamaları" olasılığı.
Geçmiş seçimlerde az sayıda da olsa bazı delegeler, belirli bir adaya oy verecekleri taahhüdünde bulunmalarına rağmen Seçiciler Kurulu oylamasında başka bir adaya oy vermişti.
2016 seçimlerinde 7 delege, eyaletlerin seçimlerine sadık kalmamıştı. Hawaii ve Washington’dan 5 delege Demokrat aday Hillary Clinton’a oy vermeyi reddetmişti. Teksas eyaletinden de iki delege Donald Trump’ı desteklememişti.
Bazı eyaletler, delegelerin Seçiciler Kurulu'nda, bulundukları taahhüt çerçevesinde oy kullanmasını zorunlu hale getiren bağlayıcı yasalar çıkardı.
Anayasa Mahkemesi, bu gibi kısıtlayıcı adımların yasal olduğu hükmüne vardı.
"Sadakatsiz" delegelerin seçimin sonuçlarını bağlayıcılık getiren yasalara rağmen değiştirme girişiminde bulunması olasılığı hala mevcut.