ABD Dışişleri Bakanlığı Nükleer Enerji Kıdemli Danışmanı Justin Friedman, küçük modüler nükleer reaktör inşaatlarında Türk şirketlerinin önemli rol oynayabileceğini belirterek, "Büyük projeler, otoyollar, köprüler inşa etme konusunda önemli deneyime sahip Türk şirketleri, bu beceriyi önce Türkiye'de sonra diğer ülkelerde nükleer inşaat projeleri yapmak için kullanabilir. Burada büyük bir fırsat var." dedi.
Friedman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, küçük nükleer reaktörlerin tasarım gereği kolay işletilebildiğini ve daha ucuza mal edildiğini söyledi.
Söz konusu reaktörlerin kapasitesinin 70 ile 300 megavat arasında değişiklik gösterdiğini belirten Friedman, bu reaktörlerin karbon emisyonu yüksek kömür santrallerinin yerine kullanılabileceğini dile getirdi.
Friedman, dünyada küçük nükleer reaktörlerin geliştirilmesine büyük ilgi gösterildiğine dikkati çekerek, "Kömürle çalışan elektrik santrali nükleer reaktörlerle değiştirildiğinde karbon emisyonları sıfırlanıyor. Ayrıca mevcut elektrik şebekesi bağlantılarından faydalanabilir ve yatırımınızdan tasarruf edebilirsiniz. Kömür santralinde çalışanlar çoğunlukla aynı becerileri küçük ölçekli nükleer reaktörde de kullanabilir." diye konuştu.
"ABD'li şirketlerin Türk şirketlerle nasıl ortaklık yapabileceğini araştıracağım"
Friedman, Ankara'da bu hafta bazı firmalarla görüştüğünü ve şirketlerin küçük ölçekli nükleer enerji projeleriyle ilgilendiğini ifade ederek, "Bu şirketlerin bazılarının kömürle çalışan termik santralleri var. Nükleer sürekli ve temiz enerji kaynağı olduğu için kömür santrallerini bu reaktörlerle değiştirmek istiyorlar. Washington'a döndüğümde bana düşen görev, ABD'li şirketlerin Türk şirketlerle nasıl bir ortaklık yapabileceğini araştırmak olacak." dedi.
Küçük ölçekli nükleer reaktör inşaatlarında Türk şirketlerin önemli rol oynayabileceğinin altını çizen Friedman, şunları kaydetti:
"Türkiye büyük inşaat projelerinde lider bir ülke ve nükleer santraller de yüzde 70 civarında inşaat işi. Büyük projeler, otoyollar, köprüler inşa etme konusunda önemli deneyime sahip Türk şirketleri, bu beceriyi önce Türkiye'de sonra diğer ülkelerde nükleer inşaat projeleri yapmak için kullanabilir. Burada büyük bir fırsat var. ABD dışındaki ilk küçük nükleer reaktör santrali Romanya'da planlanıyor. Dünyada küçük nükleer reaktörlere yatırım yapmak için uluslararası şirketlerle ortaklık yapabilecek çok sayıda donanımlı Türk şirketi var."
Friedman, reaktörde kullanılan parçaların yapımında da Türk şirketlerin rol oynayabileceğini belirterek, "Özel parçaların yapılması için ihtiyaç duyulan üretim becerileri özel sektörde var. Nükleer santral kalitesinde üretim yapabileceklerini gösteren şirketler reaktör parçaları yapımında da tedarik zincirine katılabilirler. Fırsatlar çok büyük." değerlendirmesinde bulundu.
Küçük ölçekli reaktörlerin sanayi sektöründe de uygulanabileceğine ifade eden Friedman, reaktörlerin ürettiği ısı ve temiz elektriği endüstriyel süreçlerde kullanmanın çevre kirliliği ve karbon emisyonunu azaltmada önemli rol oynayabileceğini anlattı.
Friedman, Türkiye'nin yenilenebilir enerjide önde gelen ülkelerden olduğuna işaret ederek, "Küçük nükleer reaktörlerden üretilen temiz enerjiyi elektrik şebekenizde yenilenebilir enerji kaynaklarıyla birleştirirseniz çok avantajlı konumda olursunuz. Yenilenebilir enerji kaynaklarının kesintiye uğradığı noktada reaktörlerin sürekli enerji akışından faydalanmış olursunuz." diye konuştu.