Star Gazetesi Yazarı Ahmet Kekeç "Bu ülke asla size ihtiyaç duymayacak" başlıklı bugünkü köşe yazısında, Abdullah Gül'ün CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'yla yaptığı gizli görüşmeyi ele aldı. Gül'ün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eski dava arkadaşlarına karşı eleştirel tutum takınmasını ve bölücü terör örgütü PKK'nın siyasi kanadı HDP'ye toleranslı davranmasının nedeninin, Türkiye'deki ve Batı'daki Erdoğan karşıtlarına "bana güvenebilirsiniz" mesajı vermek için olduğunu iddia etti.
İşte Kekeç'in yazısından öne çıkan satır başları:
Abdullah Gül, dava arkadaşlarından uzak durarak, onlarla aynı fotoğraf karesine girmeyerek, hatta zaman zaman eleştirel tutum takınarak, Erdoğan düşmanlığıyla kafayı yemiş kesimlerin “güvenebileceği” bir zeminde durduğunu/durabileceğini göstermeye çalışıyor. İhtimal ki, bir gün kendisine ihtiyaç duyulacağını düşünüyor.
Gül’ün “ihtiyaç” öznesi olarak ortaya çıkması, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “tüketilmesine” bağlı...
Kimilerine göre “Gezi” bir fırsattı...
Erdoğan tüketilebilmiş olsaydı (ya da bir şekilde istifası sağlansaydı), “mesaj alınmıştır” diyen ve en çok devlet tecrübesine sahip Gül, “uzlaşı”nın merkezindeki tek “güvenilir” isim olarak, Cumhurbaşkanlığı görevini tamamlar tamamlamaz hazır kurulu AK Parti tezgâhının başına geçecekti...
“Sistem değişikliği” gibi yollara da sapılmamış olacaktı Bu cümleden olarak, 17/25 Aralık ya da 15 Temmuz girişimlerinin “başarılı” olması halinde ortaya çıkabilecek belirsizliği de “fırsat” hanesine yazabiliriz. Hem AK Partili, hem “İslamcı”, hem “statükonun mesajını alma becerisine sahip”, hem HDP’ye karşı toleranslı, hem de Brüksel’le (NATO’nun ve AB’nin merkezi Brüksel’le) iyi geçinen bir isim...
Her şeraitte tercih edilecek bu isim, Abdullah Gül’den başka kim olabilirdi ki?