Sayıştay raporlarına yansıyan ‘Hibe uygulamaları’nı, AK Parti’nin yanlış tarım politikalarından biri olarak değerlendiren Gürer, “İPARD Programı kapsamında verildiği açıklanan 3.8 Milyar liralık AB hibesi kimlere gitti?” diye sordu.
IPARD DESTEKLEMELERİNIN AKIBETİ…
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, kırsal alanlarda yaşayanlara çok fazla ulaşamadığı Sayıştay raporlarına yansıyan AB Hibe Destek Programı IPARD desteklemelerinin akıbetinin açıklanmasını istedi.
KİME NİYET KİME KISMET
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Sayıştay’ın yaptığı denetimde, ülkemizde 42 ilde uygulanan IPARD Hibe Destek Programının kırsal alanlarda yaşayanlara ekonomik kalkınma katkısı sağlamak, bu bölgelerdeki ekonomik faaliyet düzeyini yükseltmek gibi amaçları olan hibe desteğinin, kırsal alanlarda yaşayanlardan çok kırsal alanların dışında yaşayanların faydalandığının ortaya çıktığını belirtti.
3.8 MİLYARLIK HİBE…
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin IPARD Desteklemeleriyle ilgili olarak “14 bin 500 projeye 3.8 milyar hibe desteği sağlandığı, bu hibeler sayesinde de 10 milyar lira tutarında yatırım yapılarak 60 bin yeni istihdama kavuşulduğu” şeklindeki açıklamalarını hatırlatan Ömer Fethi Gürer, “Sayıştay raporlarında göre kırsal kesimlerden daha çok kırsal alanlarda yaşamayanların faydalandığı bu hibe destekleri kimlere gitti?” dedi.
AMAÇ; KIRSALDA EKONOMİYE KATKI SAĞLAMAK AMA…
CHP Niğde Milletvekili Gürer, Kırsal Kalkınma Programının (IPARD) 2008 yılında Avrupa Komisyonu tarafından onaylandığını da hatırlatarak, “IPARD, Türkiye’nin AB’ye katılım öncesi dönemdeki öncelikleri ve ihtiyaçlarını dikkate alarak, Ortak Tarım Politikası ve gıda güvenliği, veterinerlik ve bitki sağlığı ile ilgili alanlara ilişkin Topluluk standartlarının uygulanması ve tarım sektörünün sürdürülebilir adaptasyonuna katkı sağlanması, Tarım-çevre tedbirlerinin ve yerel kırsal kalkınma stratejilerinin uygulanması için hazırlık niteliğinde faaliyetlere katkı sağlanması, Kırsal ekonominin gelişimini destekleyerek, kırsal alanların sürdürülebilir kalkınmasına katkı sağlanması için oluşturuldu” şeklinde konuştu.
SAYIŞTAY RAPORLARINDAKİ ÇARPICI TESPİTLER
Sayıştay incelemesi ve kurumun Sayıştay’a verdiği yanıtta IPARD ile ilgili çarpıcı iddiaların yer aldığına dikkat çeken Gürer, “Buradan da anlaşılıyor ki, IPRAD 11 yıldan fazla geçmişi olan bu uygulamayla ilgili olarak 3.8 milyar lira hibe desteği sağlandığını ifade eden Sayın Tarım Bakanının bu konudan haberdar mıdır? O gün sağlanan desteğin bugüne yansıması iyi değerlendirilmelidir” diye konuştu.
TKDK RAPORU…
IPARD Desteklemeleriyle ilgili olarak Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu tarafından yapılan denetimin raporlarında da önemli ayrıntıların yer aldığına dikkat çeken Ömer Fethi Gürer, “Program 42 ilde uygulanırken, aralarında Niğde’nin de bulunduğu 39 ilde uygulanmamaktadır. Sayıştay Denetim Raporunda IPARD’ın ana hedef kitlesinin kırsal alanlarda yaşayanlar olmasına rağmen faydalanıcı olarak bu hedef kitlesine yeterince ulaşılmadığı değerlendirilmektedir. IPARD Programı ile desteklenen yatırımların, istihdam sağlayarak kırsal alanların ekonomik kalkınmasına katkı sağlaması, kırsal alanlarda ekonomik faaliyet düzeyinin yükseltilmesi, kırsal nüfusun azaltılmasının tersine çevrilmesi gibi katkıları olsa da Programın faydalanıcı olarak kırsal alanlarda yaşayanlara çok fazla ulaşamamaktadır. IPARD Programı proje seçimi kriterlerinde faydalanıcı bazında kırsal alanlarda yaşayanlara yönelik bir puanlama sistemi mevcut değildir. Programa kırsal alanda yaşayanların faydalanıcı olarak daha çok katılımını sağlamak için sistem değişikliği yapılabilir. Proje seçimi kriterlerinde kırsal alanda yaşayanlara puan verilerek daha avantajlı konuma getirilebilir. Örneğin kırsal alanda kurulu çiftçi kooperatiflerinin projelerine, sıralama kriterlerinde daha fazla puan verilmesi ile kırsal alanda yaşayanlar daha çok teşvik edilebilir” dedi.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, kurumun Sayıştay’a verdiği yanıtta, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın “Genç Çitçilerin Desteklenmesi” uygulamasının kırsal alanlarda yaşayanlar için geliştirilmiş bir destek olmasına rağmen IPARD desteklerinde herkes için uygulanan bir avantaj konumuna geldiğinin belirtildiğine işaret ederek, IPARD uygulamasında 40 yaşın altındaki girişimcilerin destek miktarının yüzde 5 oranında artırıldığını, proje seçim kriterlerinde ise başvuru sahibinin 40 yaşın altında olması durumunda puan verildiğinin ifade edildiğini anlattı.
IPARD ll Çağrı Rehberinde başvuru sahibinin 40 yaşın altında olması durumunda destek oranı %5 artırılır denilmesine rağmen, IPARD I çağrı rehberlerinde 40 yaşın altında olan genç çiftçilerin destek oranı % 5 oranında artırılmaktadır” ifadesinin yer aldığına dikkat çeken Gürer, 40 yaşın altında olma kriterinin dayanağının Tarım Bakanlığının “genç çiftçi” projesi olduğunun yine kurum yanıtında yer bulduğuna işaret etti.
Kurumun denetim raporunda genç çiftçinin, mevzuatta kırsal alanda yaşayanlar için getirilmiş bir destek uygulaması olmakla birlikte IPARD desteklerinde ikamet şartı aranmaksızın 40 yaşın altındaki herkes için genel bir uygulama haline geldiğinin belirtildiğine işaret eden Gürer, IPARD desteklerinde genç çiftçi uygulamasının Bakanlık mevzuatına uygun olarak gerçekleştirilmesinin kırsal alanda yaşayanlar için avantaj sağlayacağı değerlendirilmesinin yapıldığını vurguladı.
IPARD Programının faydalanıcı olarak kırsal alanda yaşayanlara fazla ulaşamaması konusunun, denetimde tespit edilen bir husus olduğunu belirten Gürer, IPARD Programında mevcut prosedürlerin azaltılmasına ve kırsal alanda yaşayanlara daha fazla ulaşılmasına yönelik olarak kamuoyunun ve IPARD Programıyla ilgili birimlerin dikkatinin çekilmesi gerektiği yönündeki Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumunun raporunun dikkate alınması gerektiğini belirtti.
KÂĞIT ÜZERİNDEKİ DESTEKLEMELER…
Gürer, IPARD Hibesiyle ilgili olarak Sayıştay raporu ve kurumun yanıtının, ülkemizde uygulanan yanlış tarım politikasının en önemli göstergelerinden biri olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: “Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) tarafından AR-GE destek projeleri de dâhil 32 adet konusu etki analizi, değerlendirme ve bu kapsamda sayılabilecek rapor üretildiği bu raporların 26 âdetinin sonuçlandığı 5 âdetinin devam ettiği 1 âdetinin ise hazırlık aşamasında olduğu belirtilmiştir. Ayrıca IPARD programı, ÇATAK projesi, Mazot ve gübre desteklemeleri, Hayvancılık desteklemeleri ile Biyolojik ve Biyoteknik Mücadele Desteklemelerine ilişkin çalışmaların yapıldığı belirtilmiştir. Yapılan bu çalışmaların önemli bir kısmı geçmiş yıl Sayıştay raporunda da ifade edilmiştir.
Ancak kurumca yürütülen tüm bu çalışmalara rağmen henüz tarımsal destekleme ödemelerinin ülke ekonomisi açısından muhtemel fayda-maliyet hesaplarının yapılması, ekonomik ve sosyal etkilerinin ölçülmesi, değerlendirilmesi ve buradan elde edilen veriler ışığında, plan ve programlar oluşturularak yönetim süreçlerinin gerçekleştirilmesi ve izlenmesi amacıyla sistematik ve analitik analizler ve bunların raporlanması için Düzenleyici Etki Değerlendirme kapasitesinin tam anlamıyla oluşturulamadığı, bunun sonucunda da tarımsal desteklemelere ilişkin genel analiz verilerinin sağlanamadığı, veri tabanının oluşturulamadığı, dolayısıyla tarımın yapısal problemlerinin çözümü ve sürdürülebilir tarımın sağlanabilmesi için gereken karar süreçlerinden yeterince fayda sağlanamadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle tarımsal desteklemelerin Tarım Kanununda belirtilen amaçların gerçekleşmesine; ne derece etki ve hizmet ettiği, tarımsal ürün artışı ve ürün kalitesi acısından katkısı, çiftçi nezdinde memnuniyet derecesinin ölçümüne (v.b) ilişkin olarak ödenen bütün tarımsal desteklemelere yönelik etki analizi çalışmalarının ivedilikle yapılması için idari karar ve işlemlerin uygulanması ve gerekiyorsa yasal düzenlemelerin yapılmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir. Sayıştay önerileri doğrultusunda düzenlemeler sağlanmalıdır ”dedi.