Adalet Bakanı Bozdağ: The Economist, "Erdoğan Gitmeli" Manşetini Atsa Da Netice Değişmeyecektir

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "The Economist, 'Erdoğan gitmeli' manşetini atsa da Twitter hesabına bu başlığı kapak da yapsa netice değişmeyecektir. 'Yine Erdoğan kazandı' manşetini atmak zorunda kalacaktır." dedi

Şanlıurfa'dan AK Parti milletvekili adayı olan Bozdağ, Anadolu Ajansı (AA) muhabirine gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

Yurt dışında yayın yapan bazı gazete ve dergilerin Türkiye'deki seçimlere yönelik manşetlerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bozdağ, Batı medyasının seçimleri ve Türk seçmenlerin tercihlerini kendi çıkarları doğrultusunda etkilemeye teşebbüs ettiğini söyledi.

ABD başta olmak üzere bazı Batı devletlerin de benzer yaklaşım içinde olduğunu dile getiren Bozdağ, şöyle devam etti:

"The Economist, 'Erdoğan gitmeli' manşetini atsa da Twitter hesabına bu başlığı kapak da yapsa netice değişmeyecektir. 'Yine Erdoğan kazandı' manşetini atmak zorunda kalacaktır. Sonuçta esas manşeti sandıkta Türk halkı atacak, 'Erdoğan kaldı, Erdoğan kazandı, Erdoğan yine başkan' kapağını Türk halkı atacaktır. The Economist ve uluslararası yayın yapan gazete ve dergiler, Türk milletinin sandıkta atacağı 'Erdoğan yine başkan' kapağını hem Twitter hesaplarına hem de gazete ve dergilerin manşetlerine umarım ki çekerler. Samimilerse kaybetmesi için uğraştıkları liderin kendilerine rağmen kazanmasını takdir etme gibi asgari etik gerekliliği duyarlar."

Batı'nın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı tehlike ve tehdit olarak gördüğünü aktaran Bozdağ, Erdoğan'ın Suriye'de, Akdeniz'deki planları bozduğunu belirtti.

Batı medyasının tutumuna ilişkin Bozdağ, "Türkiye'de destekledikleri muhalif partilerin yetersizliğini görünce onları dışarıdan destekle daha ileri noktaya taşımak istiyorlar. Cumhurbaşkanı'mıza, AK Parti'ye karşı muhalefet yapanların güçlü olduklarını görseler, netice alacak noktaya geldiklerine inansalar zannediyorum böyle bir açıklama yaparak kendilerini deşifre etmezler. Ama kendilerini deşifre ediyorlar çünkü bakıyorlar ki destekledikleri dostları istedikleri neticeyi alamıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin, çıkarlarını eksen alan dış politika izlediğinin altını çizen Bozdağ, ABD ve AB üyesi bazı ülkelerin siyasi hesaplarının bozulduğunu aktardı. Bekir Bozdağ, Türkiye'yi durdurmak isteyenlerin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın önünü kesmek istediğini ifade etti.

Bakan Bozdağ, "Bu seçimde Millet İttifakı kaybettiği zaman sadece onlar, Kılıçdaroğlu kaybetmeyecek. Kaybettiğinde Kandil de FETÖ de ABD de AB'nin kimi üyesi ülkeler de kaybedecek, The Economist de kaybedecek. Başka başka aynı hedefe koşan herkes kaybedecek. Türkiye ve Türk milleti kazanacak." diye konuştu.

"Tedbir eksikliği yok"

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Erzurum'daki halk buluşmasında yaşanan gerginlikle ilgili soru üzerine Bozdağ, yaşanan olayların üzücü olduğunu söyledi.

"Biz, siyasi rekabetin, hür, serbest, demokratik ortamda yürümesinden yanayız. Bu hadise, olmaması gereken hadise." diyen Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu olay üzerine emniyet güçlerimiz, adliye, Cumhuriyet başsavcılığı gerekeni yapmış, adli tahkikat başlatılmış, olaya karıştığı değerlendirilen kişilerle ilgili adli yapılması gereken iş ve işlemlerin usul çerçevesinde de yapıldığını görüyoruz. Üzeri örtülen bir şey yok, saklanan bir şey yok. Tamamıyla şeffaf biçimde hukuk işliyor. Hukuk yapılması gerekenleri yapıyor. Kolluk görevlilerinin gerekli tedbiri aldığı da çok aşikar. 'Kolluk kuvvetleri, vali, emniyet tedbir almadı' şeklinde değerlendirme yapanlar oradaki tedbirlerin alındığını da kendi gözleriyle görüyor. Bir defa tedbir eksikliği yok. Öte yandan Sayın İmamoğlu'nun da hem valiye hem kolluk güçlerine hem de diğerlerine 'Sizi izliyoruz' derken imalı şekilde değerlendirme yapması da kabul edilemez. Polisleri, görevini yapan insanları görevini yapmamakla itham ediyor, vazifesini yapan insanları vazifesini ihmal etmekle suçluyor. 'Sizi izliyoruz, görüyoruz' diyerek de adeta onları imalı şekilde tehdit ediyor. Bu da kabul edilemez. 'Ben onu demedim' ama o lafların altında yatan niyetin bu olduğu da gözüküyor. Bu ithamları, el sallamaları, 'izliyoruz, gözlüyoruz' demeleri kabul edilemez yaklaşımdır, üstü örtülü tehdittir. Bunu reddederim. Türk polisini kimse tehdit edemez."

İmamoğlu'nun daha önce Ordu Valisi'ne ve Yüksek Seçim Kurulu üyelerine yönelik söylemlerini anımsatan Bozdağ, Erzurum Valisi Okay Memiş'e söylenenlerin de kabul edilemeyeceğini kaydetti.

"Bu, elinde güç olması halinde onların nasıl bir yaklaşım içerisine gireceğini de gösteriyor." diyen Bozdağ, "Daha şu anda ellerinde bir güç yok. Önüne gelene karşı el sallayan, lisanıyla ona had bildiren yaklaşım içinde olanların, ellerinde imkan ve fırsat olduğunda ne yapacağı kestirilemez. Bir defa bunu da milletimiz görüyor, değerlendiriyor." diye konuştu.

Bozdağ, Erzurum halkının vatanını, milletini sevdiğini, İmamoğlu'nun açıklamalarıyla Erzurum halkını incittiğini dile getirdi.

Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Bazı unsurların seçim gecesi sokağa çıkıp taşkınlık yapacakları yönünde duyumlar geliyor bize." açıklamasının hatırlatılması üzerine Bozdağ, şunları söyledi:

"Suikasttan başladılar, birtakım spontane gelişmeleri partilerine dönük açık, aleni, kasıtlı saldırılar olarak nitelendirdiler. 'Şurada, burada olay olacak' laflarını gündeme getirdiler. 'Seçim akşamı, şöyle olacak, böyle olacak' diye konuşuyorlar. 'Seçim akşamı sevincinizi göstermeyin, sokağa dökülmeyin' diye açıklamalarda bulunuyorlar. Bunların hepsi siyasi propaganda amaçlı yaklaşımlardır. Olmayacak işleri olacak gibi gösterme, 'Kaset çıkacak, şöyle, böyle olacak' gündeme getiriyorlar. Onları, bunları yan yana koyup yalanların doğruymuş gibi algılanmasına, bunlardan da siyasi sonuç beklentisi içine girdiklerini görüyoruz. Bu fevkalade yanlıştır."

Türk milletinin, aldatanı, aldatma üzerine siyaset kuranı sevmediğini belirten Bozdağ, Türk halkını tahrik edeceğini düşünenlerin aldanacağını dile getirdi.

Bozdağ, konuşmasına şöyle devam etti:

"'Biz kazanacağız' havasını da vermek istiyor, 'O gün taşkınlık yapmayın, sokağa çıkmayın.' Şu anda seçimin birinci turda biteceği çok aşikar. Cumhurbaşkanı'mızın, Cumhur İttifakı'nın kazanacağı da çok aşikar. Bütün bunlara rağmen, ellerindeki anketleri okumalarına da rağmen, AK Parti'nin, Cumhurbaşkanı'mızın, Cumhur İttifakı'nın oy değerlerini çok iyi bilmelerine rağmen dışarıda başka başka değerlendirmeleri yapıyorlar. Ayın 14'ü yaklaştı, hepimiz göreceğiz. Sayın Kılıçdaroğlu'nun sevinç gösterisi için sokakları birbirine katacaklar endişesine kapılmasına hacet yok. 15 seçimi kazanmış, bu kazanmayı olgunlukla karşılamış, şükür namazlarıyla kutlamış olan kadro var. Sokaklarda yine bu kadronun, destek verenlerin teşekkürü, hamdı olacaktır. Taşkınlık yapacak kimse olmayacaktır. Ondan emin olsunlar."

"Hangi adımları atma sözü verdiniz?"

Emek ve Özgürlük İttifakı'nın Cumhurbaşkanı Seçimi'nde Kılıçdaroğlu'nu destekleme kararına ilişkin Bozdağ, Kandil'deki teröristlerin kuyruğa girerek destek açıklaması ve oy verme çağrısı yaptığını söyledi.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ), DHKP-C'nin ve diğer terör örgütlerinin Kılıçdaroğlu'nu desteklediklerinin gözüktüğünü ifade eden Bozdağ, zayıf ve yönetilecek Türkiye isteyenlerin Kılıçdaroğlu'na destek verdiğini kaydetti.

Bakan Bozdağ, şu ifadeleri kullandı:

"Terör örgütlerinin, HDP'nin, Emek ve Özgürlük İttifakı'nın, Yeşil Sol Partinin destek vermesi merak konusu. Destek verme sebebi nedir? Onu anlamamız lazım. Mithat Sancar, 'Hedef birliğimiz var.' dedi. Ahmet Türk, 'sözlerini tutmazlarsa hesap sormaktan' bahseden açıklamalar yaptı. Belli ki verilen söz, alınan söz var. Öyleyse Sayın Kılıçdaroğlu'nun, Yeşil Sol Partiye, HDP'ye, Emek ve Özgürlük İttifakı'na verdiği sözler nelerdir? Bunların aldıkları sözler nelerdir? Arada ahitleşme varsa bu ahitleşmenin esası nedir? Bunu Türk milletine ve Türkiye kamuoyuna açıklamaları lazım. Sayın Kılıçdaroğlu'na çağrıda bulunuyorum, Emek ve Özgürlük İttifakı'na, HDP'ye, Yeşil Sol Partiye hangi taahhütlerde bulundunuz? Hangi konularda hedef birliği içindesiniz? Hangi adımları atma sözü verdiniz? Lütfen açıklayın. Açıklamıyorsa, Yeşil Sol Partiye, Emek ve Özgürlük İttifakı'na, HDP'ye çağrı yapıyorum, siz açıklayın. 'Sözlerini tutmazlarsa yaptırım uygulayacağız.' hangi sözler bunlar? Bunları kamuoyuna açıklayın."

Muhalefetin, "bir yargı mensubunun terör örgütü PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan'la görüşmek üzere İmralı'ya gönderildiği" iddiasının sorulması üzerine Bozdağ, bunun somut delile dayanmadığını, bu iddianın yalan olduğunu, bunu dile getirenlerin de yalan söylediğini bildirdi.

"Böyle bir görüşme, hadise yok. Böyle bir bilgi, belge yok." diyen Bozdağ, askerlerin konuşlu olduğu yerdeki çatı akması dolayısıyla yapılan teknik incelemeye ilişkin belgeleri açıkladığını hatırlattı.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, şöyle konuştu:

"Bu yalanı İYİ Parti attı. Genel Başkan düzeyinde bu yalana sahip çıkıldı. Sebebi ne diye baktığınızda, Sayın Akşener, 'HDP'nin olduğu masada biz olmayız, Kandil'in olduğu yerde biz olmayız.' dedi. Onların destek verdiğine destek vermeyeceklerini defalarca açıkladılar. HDP ve Kandil, Kılıçdaroğlu'na destek açıklaması yaptı. Bu açıklamalar Sayın Akşener ve ekibini sıkıştırdı. HDP ve Kandil'den bunca açıklamaya karşı tek bir açıklama, kelime kurmayınca İYİ Parti ciddi erimeye başladı. Anketler de bunu gösteriyor. İYİ Parti'de artış değil, aşağıya doğru hala bir gidiş var. Şimdi Kandil'e laf söyleyemeyince, HDP'ye, Yeşil Sol Parti'ye tutarlılık adına koyması gereken tavrı koymayınca 'Bak biz burada ses çıkarmıyoruz ama Cumhur İttifakı ve AK Parti de terörist başıyla görüştü yalanını ortaya atarak kendi tutarsızlığının üstünü örtmeye, AK Parti'ye, Cumhur İttifakı'na, Cumhurbaşkanı'mıza zarar verme stratejisini güttükleri anlaşılıyor."

"Terör örgütlerinin desteklediğini biz desteklemeyiz" denmesi gerektiğini aktaran Bozdağ, "Şimdi de Kandil'i dümdüz etmekten bahsediyor. Adayınıza sorun, HDP ile ne görüştüler, ne söz verdiler? Belki Sayın Akşener'in haberi yoktur. Tam da bilmiyor olabilir, bir baksınlar. Kandil, FETÖ neden Kılıçdaroğlu olsun diye genel başkanlardan, siyasi partilerden daha çok çalışıyor. Bir de onu sorgulayın." dedi.

"Bakanlıkları taksim ediyorlar"

Parlamenter sisteme döneceğini belirten muhalefetin, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde bakanlıkları, cumhurbaşkanı yardımcılığını nasıl paylaşacağını konuştuğunu ifade eden Bozdağ, muhalefetin milleti aldattığını söyledi.

Bozdağ, "Parlamenter sisteme dönecekseniz, ona, buna cumhurbaşkanı yardımcılığı vaadinde bulunmanıza gerek var mı? O sistemde cumhurbaşkanı yardımcılığı yok. Dönmeyecekseniz, milleti niye aldatıyorsunuz? Bu konu da seçime dönük stratejilerden biri. Yapılmamış bir seçimde, çıkmamış sonuca sonuç bağlamışlar ona göre hareket ediyorlar. Daha seçim yapılmamış, bakanlıkları taksim ediyorlar." diye konuştu.

Yeni anayasaya ilişkin soru üzerine Bozdağ, Türkiye'nin eninde sonunda yeni anayasayı yapacağını anlattı.

Yeni anayasayı yapma onurunun 28. Dönem milletvekillerinde olmasını istediklerini ifade eden Bozdağ, yeni anayasanın Türkiye Yüzyılı'nın anahtarı olacağını dile getirdi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri