ADALET VE EĞİTİM

BESTAMİ BOZKURT YAZDI: ADALET VE EĞİTİM

Ülkelerin durumunu metafor olarak insanla eşleştirmek açıklayıcı ve bağlamlayıcı olması
açısından verimli bir süreci getiriyor. Teşbihte hata olmaz tabiri bazen bunun için kullanılır.
Anlatımı etkili ve dikkat çekici kılabilmek için bazen kör göze parmak gibi yansıtabilmek için
kaba bir benzetme ile de verilebilir ancak kişiliği rencide etmekten ziyade anlatımın
aromasını arttırarak anlaşılırlığı sağlamak hedeflenmektedir.

Bir ülkenin durumu insan bedeni ile nasıl metaforize edilebilir?

İnsanı insan yapan unsurlar tek bir bileşkeden oluşmadığı gibi ülkelerin de çok sayıda
kombinasyonu vardır.

Bir ülke, bir insan…

İkisini de sağlıklı kılan unsurlar temelde benzer elementlere sahiptir.

Bunların önem dereceleri farklı da olsa hepsi toplamda yekvücut sağlıklı olabilmenin temel
şartlarıdır.

Mesela insanın iç organlarının sağlığı çok önemlidir ancak hepsinin hayati önemleri farklıdır.
Beyin zarar gördüğünde ölümcül olabilirken kemiklerin zarar görmesi insanın yaşam kalitesini
önemli derecede düşüren bir fonksiyon olsa da ölümcül olmayabilir. Ama sonuç olarak
yaşamsal kaliteyi çok ciddi tehdit eder. Gözün görmemesi yaşamsal kaliteyi epeyce düşürür,
sağlıklı bir yaşamı namümkün hale getirir. Vücuttan atılan belli miktarda kan ölümcül
olabilirken az miktarda atılan kan ise vücuttaki sağlıklı deveran için elzemdir. İnsan
vücudunun algoritması milyarlarca denklemin doğru çalışmasıyla sağlıklı olabilir, tek bir
denklemin bozulmasıyla vücut alt üst olabilir, bazen vücudun ölümüyle sonuçlanır.

Vücudun sağlıklı olması, psikolojinin sağlıklı olması, aklını kullanarak kritik yapabilme bir
insanın tümden sağlıklı olmasını sağlar. Bir insanın insan olabilmesini sağlayan en önemli
unsur vicdandır.

Ülkelerin de benzer teamülleri vardır. Vatan, millet, devlet bir ülkeyi ülke yapan bileşkelerdir.
Bunların alt başlıkları ve organları sağlıklı işleyebilmesi açısından oldukça önemlidir. Ülkeler

için en önemli ve bağlayıcı unsur adalettir. Ele geçirilmiş bir adalet sisteminde ülkenin tüm
organları hızla hastalanmaya doğru gitmektedir.

Bir insandaki vicdan neyse ülkelerin adaleti odur. Vicdansız bir insanın insanlık rotasından
çıkması gibi adaletsiz bir ülkenin de sağlıklı bir ülke olmaktan hızla çıkması kaçınılmazdır.

Adaletin olmadığı bir ülkeye yatırımcı gelmekten kaçınır, sermayesinin ne olacağını bilmeyen
işveren yatırım yapmaktan kaçınır. Adaletiyle oynanmış bir ülkenin zamanla eğitim yapısı,
sağlık sistemi, hiyerarşi, vb. bozulmaya başlar.

Gelişmişliğin coğrafya ile bağlantısının olduğunu düşünenler ciddi yanılgı içindeler. Kosta
Rika ile Nikaragua yan yana iki farklı ülke ama Kosta Rika’nın kişi başına düşen geliri 28 bin
doların üzerindeyken Nikaragua 6 bin doların biraz üzerinde.

Kuzey Kore-Güney Kore, Amerika’nın kuzeyi ile güney kentlerindeki ekonomik koşullar çok
farklı. Newyork’un kuzeyi ile güneyi arasında bile ciddi farklılıklar var.

Eşitliğin de demokrasi ve hukuku yerleştirmediğine Singapur örneği var. MIT profesörü Daron
Acemoğlu ulusların düşüşü kitabında coğrafyanın kader olmadığını, kültürel özelliklerin
demokrasiyi getirmediğini geniş istatistiklerle açıklıyor.

Çalışan ile çalışmayanın ayrıştırılması, demokrasinin tabandan tavana istikrarlı ve güçlü bir
talep şeklinde dayatılması, sivil toplumun bu talebi desteklemesi, inovasyona bağlı
reformasyon sürecinin sağlıklı işletilmesi ve kapsayıcı kurumların oluşturulması için
çalışılması gerekiyor. Bunlar adaletten kopuk şekilde yapılabilir şeyler değil. Adaletle Güney
Kore zenginleşti, inovasyonla hem demokrasiyi güçlendiriyor hem de halkın refah seviyesini
arttıryor. Kuzey Kore ise kapalı bir cezaevi gibi zulmün cenderesinde kıvranıyor.

Singapur gibi halkı zengin olan ama demokrasiyi talep etmeyen toplumların inovasyon
üretmesi beklenemez. Çünkü eşitlik var ama adalet yok. Eşitlik adalet değildir.

Bir ülkenin sağlıklı olması için çok sayıda denklemin sağlıklı işlemesi gerekirken onu bozacak
en büyük şey adaletsizliktir. Adalet, özel mülkiyetin teminatıdır, güvendir, sermaye akışıdır,
söz hakkıdır, çalışkan-tembel farklıdır.

Adaletin ardından bunu yürütecek en büyük sacayağı eğitimdir. Eğitimli insanlar toplumda
inovasyonu sağlar. Start Up’larla yeni gelişimlerin önünü açar.

Başta kurguladığımız metafora göre bir ülkeyi ülke yapan adalettir, geliştirecek olan eğitimdir;
bir insanı insan yapan vicdanıdır, onu geliştirecek olan aklıdır, kritik düşünme becerisidir.

2024-2025 eğitim öğretim yılı ülkemiz için, çocuklarımız için hayırlara vesile olsun.

https://www.linkedin.com/in/bestamibozkurt/
BESTAMİ BOZKURT

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri