Şebnem Korur Fincancı’nın 2006’da “işkence raporu” verdiği belirtilen Adnan Oktar Suç Örgütü Üyelerinin bazıları için 1999’daki hastane muayenesinde “darp cebir izine rastlanmadı” raporu verildiği ortaya çıktı. Aydınlık’tan Kaan Arslan'ın aktardığı adli rapora göre, Fincancı’nın “işkence raporu” verdiği örgüt üyesi Tarkan Yavaş, Hasan Basri Güner ve Kartal İş hakkında, 17-18 Kasım 1999 tarihlerinde hastanede hazırlanan raporlarda “darp cebir izine rastlanmadı” notu düşüldü. Dün Aydınlık’ın sorularını yanıtlayan Fincancı, işkence raporunu hazırlarken 1999’daki muayene raporlarından yararlandığını belirtmiş ve elinde bulguların olduğunu söylemişti.
İKİ FARKLI RAPORDA TESPİTLER AYNI
Adnan Oktar Suç Örgütüne bağlı faaliyet yürüten Bilim Araştırmaları Vakfı’na (BAV) yönelik 12 Kasım 1999’daki operasyonda çok sayıda örgüt üyesi gözaltına alınmıştı. Gözaltı sürecinde hastaneye sevk edilen şüphelilerin muayenelerinde darp cebir izine rastlanmadığı görüldü. Bezmialem Valdie Sultan Vakıf Gureba Hastanesi Acil Bölümünde, 17 Kasım 1999’da şüphelilerden Tolga Horoz, Mesut Soltay, Turgut Aksu, Uğur Örmen, Atilla Menevşe, Tarkan Yavaş, Hasan Basri Güner, Emre Çalıkoğlu, Ersin Alacadağ, Mehmet Murat Atmaca, Seçim Köse, Ali Suat Kütahnecioğlu, Hüseyin Avni Cem Yücel’in muayenesi sonrası hazırlanan raporda “darp cebir izine rastlanmamıştır” ifadeleri kullanıldı. Beyoğlu Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 18 Kasım 1999’da İstanbul Organize Suçlarla Mücadele ve Kaçakçılık Şube Müdürlüğünün sevk ettiği 13 şüpheliyle ilgili adli rapor hazırladı. Dr. Hasan Bayar imzalı raporda, şüpheliler Adnan Oktar, Mesut Soltay, Turgut Aksu, Uğur Örmen, Hasan Basri Güner, Emre Çalıkoğlu, Ersin Alacadağ, Mehmet Murat Atmaca, Korkut Yasa, Kartal İş, Burak Sanver, M. Kemal Gül, Gökalp Barlan için “darp cebir izine rastlanmadı” denildi.
BAKANLIĞA DİLEKÇE VERDİLER
Tarkan Yavaş, Altuğ Berker, Hasan Basri Güner, Timur Ayan, Kartal İş ve Cem Sedat Altan, 2002’de İçişleri Bakanlığına yazdıkları dilekçede Emniyet’teki ifadelerini işkence altında verdiklerini ileri sürdüler. Bilim Araştırmaları Vakfı Davası kitabında yer alan dilekçeye göre altı isim, Bakanlık müfettişlerinin BAV soruşturmasına yönelik usulsüzlük iddialarının soruşturulması için görevlendirilmesini talep ettiler. Kitaba göre Oktarcılar, iddialarını 15 Kasım 1999 tarihli bir rapora dayandırdıklarını kaydettiler.
AMELİYATI RAPORDAN HEMEN ÖNCE OLDU
Fincancı’nın “işkence raporu” verdiği belirtilen Halil Hilmi Müftüoğlu’nun, işkence raporu almadan hemen önce gözlerinden estetik ameliyatı olduğu ortaya çıktı. Fincancı’nın da imzası bulunan ve 2007’de çıkan İşkence Atlası isimli kitapta, Hilmioğlu’nun gözlerinin fotoğraflarına yer verildi. Kitapta, 2006’da işkence raporu aldığı belirtilen Hilmioğlu’nın Haziran 2006’da ameliyat olduğu aktarıldı. Hilmioğlu hakkında şunları ifade edildi: “34 yaşında erkek hasta. Başvurusundan 6 yıl önce gözaltında gözüne yönelik künt travmaya maruz kalmış. Gözaltı ve işkence öyküsü sonrasında, sol göz kapağında progressif düşme görülüyor. Olaydan 6 yıl sonra yapılan muayenede sağ göz kapağı aralığı 12 mm, sol göz kapağı aralığı 10 mm olarak ölçüldü, solda 2 mm ptoz olduğu saptandı. Gerekli araştırmalar yapı lan hastada aküler myastenia gravis lehine bulgu saptanmadı. Hastanın göz hastalıkları birimince değerlendirme sinde sol aponevrozda ptozis ve Lakrimal glandda prolapsus tespit edildi. Haziran 2006'da ptozis tashihi amacıyla yapılan ameliyat esnasında aponevrozun tarstan ayrılmış olduğu görüldü. Ameliyatla aponevTOz tamiri yapılarak prolabe lakrimal gland periosta sütüre edildi.” Öte yandan kitabın Avrupa Birliği’nden alınan maddi destekle hazırlanması da dikkat çekti.
MAZLUMDER İHLAL DEMİŞ
Adnan Oktar Suç Örgütü’ne yönelik 1999’daki operasyonla ilgili MAZLUMDER’in ihlal raporu hazırladığı da ortaya çıktı. Derneğin Haziran 2000 İhlal Raporu’nda şunlar ifade edildi: “Adnan Oktar'ın da aralarında bulunduğu çoğu Bilim Araştırma Vakfı üyesi 36 kişinin çete kurmak, tehdit ve şantajla çıkar elde etmek suçlarından İstanbul DGM'de yargılandıkları son duruşmada 5 kişi daha tahliye oldu. Mahkeme Heyeti, Adnan Oktar ve Fırat Develioğlu'nun tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.”