Doğu Afrika, Körfez ve Arap Yarımadası'nın güneyini de etkisi altına alan ve son 25 yılın en yıkıcı çekirge istilalarından biriyle karşı karşıya.
Birleşmiş Milletler (BM) bünyesinde faaliyet gösteren Tarım ve Gıda Organizasyonu'nun 24 Şubat tarihli son raporuna göre, Afrika Burnu'ndaki durum ciddiyetini korurken, Somali, Kenya ve Etiyopya’da çekirgeler üremeye devam ediyor ve yeni istilalar bekleniyor.
Normal çekirgelerden farklı olarak çöl çekirgeleri daha hızlı adapte olma ve uzun yol kat edebilme becerilerine sahip.
Yetişkin bir çöl çekirgesi günde ortalama kendi ağırlığı kadar tüketme kapasitesine sahip, bu da neredeyse 2 gram yiyeceğe tekabül ediyor. 1 kilometrekare büyüklüğündeki bir çekirge sürüsü ise neredeyse 40 milyon çöl çekirgesine ulaşıyor ve bu çekirgeler 35,000 insanın günlük yiyecek ihtiyacını bir günde tüketebiliyorlar.
Etiyopya ve Kenya’da geniş alanlara yayılmış çekirge grupları görülürken, Somali’nin kuzey doğusunda çekirgeler üremeye devam ediyor ve erişkinliğe ulaşmamış yeni çekirge sürülerinin 1-2 hafta içerisinde ortaya çıkması bekleniyor.
Uganda’nın Kenya sınırına yakın bir bölgesindeyse yetişkin bir çekirge sürüsü görülürken, Güney Sudan’ın güney doğusunda sadece bir çekirge sürüsünden geriye kalan yetişkin çekirgelere rastlandı.
Türkiye’nin Bölge ile Ticaretini Nasıl Etkiler?
DEİK Türkiye-Etiyopya İş Konseyi Başkanı Cüneyt Çöke, Bloomberg HT’ye verdiği bir mülakatta çekirge istilasının bölgeye etkisini değerlendirerek, Türkiye’nin tarımsal ihracatına ya da ithalatına etkisi olmayacağını fakat ülkelerin kendi içlerinde sıkıntılar yaşayacağını söyledi.
“Zarar gören ürünler genelde yeşil yapraklı bitkiler, bunların başında da teff ve mısır geliyor. Teff Somali, Eritre ve Etiyopya’da yetişen bir ürün ve yerel ekmeğinin ana maddesi . Bu ürünlerin istiladan etkilenmesi Etiyopya’da bir sıkıntıya yol açacaktır” diyen Çöke, Türkiye’nin teff üretmediğini ve tarihi boyunca bölgeye yeşil yapraklı hiçbir ürün ihraç etmediğini ekledi.
Çöke, Türkiye’nin bölgeye demir, çelik ve makine aksamları ile ilgili yüksek katma değere sahip ve gıda dışı ürünleri ihraç ettiğini, bundan dolayı Türkiye’nin ihracatında bir artış gözlenmeyeceğini belirtti.
Türkiye’nin ithalatı hakkında ise tarımsal ürün olarak susam ve kahvenin öne çıktığını söyleyen Çöke, bu ürünlerin istilalardan etkilenmediğini ve Türkiye’ye gelişlerinde bir sıkıntı olmayacağını ekledi.