İSTANBUL (AA) - Beykoz Devlet Hastanesinde Enfeksiyon Hastalıkları uzmanı olarak görev yapan Dr. Hüseyin Atilla Tüysüz, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sürecinin başından itibaren aktif olarak görevine devam eden Tüysüz, hastanede geçen zorlu mesai sürecini, AA muhabirine değerlendirdi.
Mayıs ayı içerisinde Beykoz Devlet Hastanesinde Kovid-19 tanısı alan hasta sayısının en üst seviyelere çıktığını ifade eden Tüysüz, o dönemde genç çalışma arkadaşlarının üzüntülerini ağlayarak dile getirdiklerini söyledi.
Yürüyerek gelen hastaların zaman içerisinde yoğun bakımda tedavi görmek zorunda kaldığını dile getiren Tüysüz, "Başka, ek hastalığı olan hastalarımız ayakta geldiler ama zaman içerisinde genel durumları daha da bozuldu, yoğun bakıma aldık. Ağır hastalarımız varken çok yorulduk, çok üzüldük. Yatan hasta sayımız 130'lara ulaşmasına rağmen mayıs-haziran döneminde yoğun bakımımız 9'u geçmedi." diye konuştu.
Hastaneye Kovid-19 belirtileriyle başvuran kişilere uygulanan prosedürü de anlatan Dr. Hüseyin Atilla Tüysüz, ambulansla hastaneye getirilen hastaların direkt olarak müşahede alanına alındığını söyledi.
Tüysüz, tedavi edilerek sağlıklarına kavuşan hastaların da yüzlerini güldürdüğünü aktararak, şöyle devam etti:
"Çok sevindiğim bir hastamız vardı. Bir hemşire arkadaşımızın eşini ilk ben değerlendirdim. Başka hastalığı da vardı. Oksijen saturasyonu dediğimiz oksijeni baya azalmıştı. Ümitsiz bir pozisyondaydı, çok üzülmüştüm. Zaman içerisinde yoğun bakımdan hep iyi haberlerini aldık. Şu anda sağ ve sıhhatli bir şekilde aramızda arkadaşımız. Benim sevindiğim olay oldu."
"İki ay eve gitmedim, öğretmenevinde kaldım"
Pandeminin en yoğun olarak yaşandığı süreçte iki ay evine gidemediğini anlatan Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Tüysüz, sözlerini şu ifadelerle tamamladı:
"Ben iki ay eve gitmedim. Üsküdar Öğretmenevinde kaldım. Biz burada sabah 8 akşam 4, akşam 4 gece 11 vardiyası yaptık Kovid polikliniğinde. Allah'a çok şükür şu anda bizde öyle ağır hastalar yok. Ağır hastalar olduğu dönemde çok yorulduk, çok üzüldük. Çocuğunla eşinle görüşemiyorsun. Arabayla 'merhaba' deyip gidiyorsun. Bu durum insanı gerçekten yoruyor. Gittiğin yerde bir misafirhanede tek başına uyuyorsun. Sabah aynı döngü devam ediyor. Çok üzücü şeyler. İnşallah bir daha olmaz. Bir de tabii maske mesafe ve hijyen, bunları daha da arttırarak, ofislerde, toplantı salonlarında azami dikkati gösterip bu bulaşı yenmeliyiz."
Tüysüz, maske, mesafe ve hijyene daha çok dikkat edilmesi gerektiği konusunda vatandaşları uyardı.