Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle 210 dönümlük alandaki kazı çalışmaları Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Sanat Tarihi Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Kulaz başkanlığında yürütülüyor.
UNESCO'nun Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi'nde yer alan ve dünyanın en büyük Türk İslam mezarlığı niteliğini taşıyan alandaki kazı çalışmalarında, hem daha önce ortaya çıkarılan mezarlar restore ediliyor hem de yenileri ortaya çıkarılıyor.
Alanında uzman akademisyenlerin de yer aldığı kazılarda bu yıl 40'ı çocuk 108 mezar gün yüzüne yeni çıkarıldı. Mezarların üzerindeki kitabe ve süslemelerin çözümlenmesine yönelik çalışmalar devam ediyor.
Dr. Öğretim Üyesi Kulaz, AA muhabirine, Selçuklu Meydan Mezarlığı'ndaki kazı çalışmalarında önemli bulguların ortaya çıkarıldığını söyledi.
Bu yıl ağırlıklı olarak Rus işgali sırasında açıldığı değerlendirilen ve mezarlığın ortasından geçen yoldaki tahribatı gidermeye yönelik çalışma yürüttüklerini anlatan Kulaz, şöyle konuştu:
"Burada 20 dönümlük arazinin dolgu toprağını alarak rehabilite çalışması gerçekleştirdik. 3 aşamalı bir çalışmamız var. İlk etapta yüzdeki dolgu toprağı alarak mezar taşlarını ortaya çıkarmak ve kırık dökük varsa tespit etmek, ikinci aşamada bunları restorasyona tabi tutmak, üçüncü aşamamızı da peyzaj çalışması oluşturuyor. İlk aşamayı bitirdik. Bütün dolgu toprağı alarak alanı temizledik. Türk Tarih Kurumunun projesi kapsamında da mezarlıkta çalıştığımız başka bir alan var. Önceden acil müdahale edilmesi gereken alanları tespit etmiştik. Bu proje çerçevesinde mezarlıktaki sekizgen türbe olarak isimlendirdiğimiz yapının etrafında çalışma yaptık. Yaklaşık 3 bin 500 metrekare alanın zemindeki toprağını alarak düzenlemeye gittik."
"Her bir mezar taşı çok kıymetli"
Mezarlıkta çalışmaların çok yönlü sürdürüldüğünü vurgulayan Kulaz, şu bilgileri paylaştı:
"2022 kazılarında 310 mezar taşını restorasyona tabi tuttuk. Bunun 108'i yeni bulunan mezarlardır. Restore ettiğimiz bu mezar taşlarını daha uzun ömürlü hale getirmeye çalıştık. Bütün mezar taşlarında süsleme ya da yazı bulunmuyor. Bazıları nitelikli, bazıları da sade bırakılmış. Süslemeli ve kitabeli mezar taşlarının epigrafik çözümlemelerini yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Çalışmalarda ortaya çıkarılan yeni mezarlardan yaklaşık 40'ının çocuk mezarı olduğunu tespit ettik. Her mezar taşı tarihe ışık tutan belgedir. Bunları Anadolu'nun tapu kayıtları olarak değerlendiriyoruz. Onun için taşların her biri çok kıymetli. Temel amacımız bu tarihi belgeleri uzun ömürlü kılmak, sonraki nesillere daha sağlam, kalıcı, okunabilir ve değerlendirilebilir şekilde aktarmak. Bunun için çabalıyoruz. Her bir taşın kıymeti çok fazla olduğu için çalışmalarımızı o bilinçle sürdürüyoruz."