AHMET HAKAN'A BIR SORU...

Şevket Bülent Yahnici

Ahmet Hakan dostumuz, elinin altında Hürriyet gibi bir gazetenin verdigi imkan ve bahis konusu gazetenin ilgili sayfası ve köşesindeki yukardan aşağı uzanan yazi sutunuyla özellikle siyaset kurumu ve siyasetciler icin ahkam kesen,kendince siyasete yon veren,yol gösteren bir uslup tutturdu , gitmekte ...
Kaleminin ve üslubunun kendisine göre denebilecek bir ölçüsü/ya da olcusuzlugu soz konusu...Bazen sorumsuzluk hissi veren,bazi zaman mutecaviz,kimi düşünmeden söylenmiş; kimi futursuz ,ust perdeden bir üslup...
Bugun "apar topar seçime giderler mi gerçekten?" sorusunu başlığa cikardigi bir yazi kaleme almış.
Zaman zaman Meral hanımın erken secime dair sözlerini hatırlatarak basladigi yazıda CHP sozcusu Oztrak'in "apar topar seçime gidecekler..." sözüne eleştiri getirmiş. "Bunu bir temenni cümlesi olarak söylüyorsa mesele yok" ,diye devam ediyor. Ama,inanarak söylüyorsa demek suretiyle getirdiği bir yorumla o takdirde "rakibinin aklına,fikrine,zekasına,izanina apaçık hakaret ediyor demektir" diye bir hüküm cümlesi kuruyor. Bu cümlenin aksini düşünerek bir akil yürütmede bulunacak olursak  Hakan'in -normal olarak- bahis konusu "rakibin"  akilli,zeki,izan sahibi olduğuna inanmakta oldugunu  düşünebiliriz...Ya da,soru gelir...Akil,zeka,izan vb. konular göreceli kavramlar midir ve konuya  ve durumlara 
göre değişkenlik mi gösterir?..
Hakan devam ediyor...
Pazaryerinde fiyatlar el yakıyor.
Salgin koşulları ekonomiyi yaralamis.
Turizm yandım Allah demiş. 
Tam kapanma öfkeye yol açmış...
Bunlar Hakan'ın tespitleri...Sonra da hüküm cümlesi: Bu hükumetin apar topar seçime gitmesi için...Aklini peynir ekmekle yemiş olmasi lazım.
Bu noktada iki soru var...Birisi "bu hükumete, ikincisi Hakan'a...
Bu hukumet yirmi senedir iktidar ve gelinen nokta bu...Beceriksizlik ve başarısızlık paçalardan akıyor.Bu kötüye gidişi ve gelinen fecaat durumunu nihayetlendirip,isleri duzeltebileceklerine,isleri rayına koyabileceklerine inanıyorlar mi?..Ki,kendileri için uygun bir seçime gitme ortami oluşmuş olsun...Ayni sorunun devamı,ya da ikincisi Hakan'a : Boyle bir gelişme olabileceğine Hakan inaniyor mu?..Hemen arkasına bir soru daha : Boyle bir ortami (bu hükumetin isine gelen secim ortamini yakalamak icin) ne kadar,kac yil,kac yüzyıl beklememiz gerekecek?.
İktidarın keyfi gelsin,cani çeker hale gelsin o zaman seçime gideriz diye bir iş olabilir mi?..
Pazaryerinde fiyatlarin el yakmadigi; salgin koşullarından yaralanan ekonominin yaralarının sarildigi; turizmin hal ve yola girdigi; tam kapanma ofkesinin (pandemi sartlari) dinecegi bir ortami "bu hukumet" bekleyecek olursa isimiz var demektir; 2023 de degil,2033 de de secim yapılamaz...Hele bu ortamın sebebi olanlar bu ortami duzeltseler diye beklersek "yandım keten helva...".  "Bu hukumet" bu isleri düzeltir,uygun bir secim ortami yakalar sonra da secime giderim ,diye dusunurse ve Hakan da bunun böyle olacağını düşünerek boyle bir yazi yazıyor ve hüküm kuruyorsa  asil AKLINI PEYNIR EKMEKLE YEMIS OLMASI LAZIM denilecek konu budur...
Yani anlayacağınız,bu hükumetin keyfi gelsin de secime gideriz diye düşünen varsa ( ister hukumet, ister baskalari,ister Hakan dostumuz) bu olabilmez bir iştir.Akilla,zekayla,izanla alakası yoktur.
 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.