AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CNN Türk canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı, açıklamalarda bulundu.
Bazı ülkelerde Kuran-ı Kerim'e yönelik saldırılara ilişkin soruya Çelik, şu değerlendirmede bulundu:
"Bunların hepsi Nazi esasında. Avrupa'da görünmez birtakım Berlin duvarları oluşturmuşlar. Bu son derece tehlikeli. Şimdi bunu İslam düşmanlığı, göçmen düşmanlığı üzerinden yapıp Kuran-ı Kerim'imize böyle bir saldırı gerçekleştiriyorlar. En tepede bir Erdoğan düşmanlığı var, onu kaldırdığınızda Türkiye düşmanlığı, onu kaldırdığınızda İslam, göçmen düşmanlığı var. Aslında onu da kaldırdığınızda AB'ye ve modern AB değerlerine düşmanlık var. Yine en alta indiğinizde o eski antisemitizm var, Yahudi düşmanlığı var yani bunlar bildiğiniz faşistler."
İsveç'te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a karşı yapılan eylemin tamamen terör eylemi olduğunu belirten Çelik, bunun terör eylemi muamelesi görmesi gerektiğini söyledi.
"NATO'dan Türkiye'nin çıkarılması gerektiğine yönelik söylemleri nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusunu Çelik, "NATO'dan Türkiye'yi çıkarma meselesi hakkında konuşanların söylediklerinin akılla hiçbir şekilde yan yana gelecek bir tarafı yok. Biz NATO'da ev sahibiyiz, kim bizi çıkarıyor? Biz NATO'da kurucu iradeyiz, nasıl çıkaracaksınız bizi? Bu teorik olarak, ilkesel olarak, hukuki olarak böyle. Bunların hiçbirinin NATO hakkında konuşmaya yetkisi de yok. Herkes bilir ki oradaki en kritik devletlerden birisi Türkiye'dir." şeklinde yanıtladı.
"Çözülmezse Cumhurbaşkanımız yetkisini kullanır"
Çelik, "Artık seçim 14 Mayıs'ta diyebilir miyiz?" sorusuna "Artık kesinleşti." cevabını verdi.
Seçime ilişkin, "Meclis'ten karar alınması için muhalefetle bir görüşme yapılır mı, yoksa bu kararı Cumhurbaşkanı mı verecek?" sorusuna ise Çelik, şu yanıtı verdi:
"Türkiye demokratik tecrübeye sahip bir ülke. Küçük bir güncelleme yapılıyor. Bu erken seçim anlamına da gelmez. O zamanki seyahat yoğunluğu, vatandaşlarımızın yurt içindeki hareketliliği dikkate alınarak bunun herhangi mesele edilmeden Meclisten çözülmesi halinde zaten sorun çözülür. Çözülmezse Cumhurbaşkanımız yetkisini kullanır."
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçim tarihine ilişkin gereken işareti verdiğini belirten Çelik, Türkiye'nin büyük bir tecrübeyle, olgunlukla ve sakinlikle bu seçimi gerçekleştirebilecek yetkiye sahip olduğunu ifade etti.
Çelik, Sinan Ateş cinayetine ilişkin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "torbacılara öldürttüğünüz Sinan Ateş" ifadesini kınadıklarını, lanetlediklerini ve utanç verici bulduklarını söyledi.
Burada bir cinayetten bahsedildiğini, devletin adliyesi ve emniyetinin iş başında olduğunu aktaran Çelik, "Sayın Kılıçdaroğlu bazen kendisini adliye, bazen ordu, bazen yargı yerine koyuyor. Dün de grup konuşmasında bir sürü kişiyi tehdit etti, 'AK Parti'ye oy verirseniz iki elim yakanızdadır.' diyerekten. Sayın Kılıçdaroğlu'nun yakasına yapışacağı tek kişi kendisidir. Böyle bir tehdit olmaz. Biz var olduğumuz sürece buna müsaade etmeyiz." diye konuştu.
Çelik, AK Parti Ordu Milletvekili Şenel Yediyıldız'ın "Erdoğan'ın ayakkabısını elimizle yalamamız lazım" sözlerinin sorulması üzerine, "Bu ifade yanlış bir ifade. Grup Başkanımız kendisiyle konuşmuş. Hiçbir şekilde bizim üslubumuzda, değerlerimizde olmayan, ne siyasi ne kültür olarak kabul etmeyeceğimiz bir ifade." değerlendirmesini yaptı.
"MHP ile bazı kritik illerde ortak liste göstermeyi düşünüyor musunuz?" sorusuna Çelik, şöyle cevap verdi:
"Bizim seçim işleri başkanımızla MHP'deki seçim işleri başkanı arkadaşımız arasında genel başkanların iradesi doğrultusunda çok da iyi gidiyor. Gayet uyumlu ve ilkelerde çok hızlı anlaşarak, tamamen seçime odaklanmış olarak. Bu bahsettiğiniz konu ile ilgili bir gündem olmadı. Gündem olduğu zaman değerlendirilir."
"Hiçbir demokrasi teröre destek verilmesine müsaade etmez"
Çelik, HDP'ye yönelik kapatma davasına ilişkin de bütün demokrasiler açısından terörün kırmızı çizgi olduğunu söyledi.
Meclis'te siyasal katılma yolları açıkken çalışan böyle bir mekanizmanın terörle yan yana duran siyaset biçimi içerisinde olmaması gerektiğinin altını çizen Çelik, "Bütün dünya ayağa kalktı, bütün Türkiye ayağa kalktı, İsveç'te PKK'lıların Cumhurbaşkanımızın maketini yaparak yaktığı saldırılara dönük. CHP'ye, İYİ Parti'ye teşekkür ettik. Burada bir tablo var hiçbir demokrasi teröre destek verilmesine müsaade etmez." diye konuştu.
Terörün insanlık suçu olduğunu vurgulayan Çelik, "(Teröristlere sırtımızı yasladık) diye açıklama yapacaksınız ondan sonra da demokrasi, hak ve hukuk diyeceksiniz. Böyle bir iki yüzlülük olamaz." dedi.
"26 Ocak'ta 6'lı masa toplantısı yapılacak. Belki o toplantıdan sonra adayın ne zaman açıklanacağını duyuracaklar? AK Parti olarak bu gelişmeleri nasıl gözlemliyorsunuz?" sorusu üzerine Çelik, "Muhtemelen bunlar adaylarını temmuzda açıklayacaklar. Seçimden sonra. Ben hiç bu kadar Türk siyasi hayatında apolitik bir süreç görmedim. Bu kadar toplantı yapılıyor. Aslında istişare etmek üzere istişare toplantısı yapılıyor. 'Bir sonraki istişareyi nasıl yapacağız?' diye." değerlendirmesini yaptı.
"Altılı masa millete bedel ödetecek bir model"
Çelik, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti ile "altılı yönetim" modeline yönelik açıklamalarına ilişkin soru üzerine, şu ifadeleri kullandı:
"Bu, siyaset değil. Ortaya çıkan model, altılı masa içindeki her parti genel başkanının kendi pozisyonunu korumasıyla ilgili millete bedel ödetecek bir model. Bu modeller millet için, vatandaş için üretilmemiş. Bu masa, altılı masa aktörleri arasındaki güç dengesinin nasıl kurulacağıyla ilgili üretilmiş. Bu model, milleti yönetmeye değil, altılı masayı yönetmeye talip."
Altılı masanın adayının kim olacağının merak konusu olmaktan çıktığını ifade eden Çelik, "Kılıçdaroğlu aday olursa ne dersiniz?" sorusuna karşılık, "Bizim için hiç fark etmez." ifadesini kullandı.
Başörtüsüne anayasal güvence getiren kanun teklifi
Çelik, başörtüsüne anayasal güvence getiren kanun teklifinin Meclis'ten geçmesini arzu ettiklerini belirterek, "Bizim önümüze gelen bu taslaklarda ve önerilerde, ileriye dönük kötü niyetli olarak kullanılabilecek ya da içinde bu meselenin geçmişte açtığı yaraları yeniden açabilecek birtakım ifade yetersizlikleri, birtakım ifade boşlukları söz konusu." değerlendirmesinde bulundu.
"Bir neslin hayatı sırf dini inançları sebebiyle karartıldı"
Muhalefetin, AK Parti'nin teklifinde yer alan "dini inanç" ifadesinin ileride sorunlara neden olacağını düşündüğünün hatırlatılması üzerine Çelik, şunları söyledi:
"Türkiye'de başörtülü genç kızların okula girmesi, 'Bunlar moda sebebiyle başörtüsünü tercih ediyorlar. O yüzden yasaklayalım, bu iyi bir moda değil' diyerek mi yapıldı? Yoksa dini inançları yüzünden örtmeleri sebebiyle mi yapıldı? Uzayda yaşamıyoruz, soyut bir toplumda ve soyut bir ülkede bunu tartışmıyoruz. Net konuşalım. O zaman yapılan şeyler var. Bir neslin hayatı sırf dini inançları sebebiyle, başörtüsü örttükleri için karartıldı. Hayalleri, okulları, eğitimleri, gelecekleri çalındı."
Çelik, teklifin Meclis'ten geçmeme ihtimaline ilişkin, "Büyük bir çelişki içerisine düşerler. Yüce Meclis'in görevi bu siyasi iradeyi tecelli ettirmektir." diye konuştu.
EYT düzenlemesi ve borç yapılandırma paketi
EYT düzenlemesine ilişkin soru üzerine Çelik, düzenlemenin 1 hafta, 10 gün içerisinde Meclis'e geleceğini, ocak sonu ve şubat başında çıkmış olacağını söyledi.
Çelik, borç yapılandırma paketi düzenlemesinin çeşitli ülkelerde yapıldığını ve zamanında ödeme yapanlara haksızlık etme anlamı taşımadığını vurguladı.
AK Parti Sözcüsü Çelik, "2018 seçimlerinde milletvekili adayı olmadınız ve 2023 seçimlerinde aday olacak mısınız?" sorusuna, "Bizde bireysel karar yok, ortak akıl ile kolektif kararlar var." yanıtını verdi.