AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Yunanistan ve Rum kesiminin Ege ve Doğu Akdeniz" de maksimalist anlayıştan vazgeçmesi gerekiyor. Ege'yi kendi gölü zanneden siyasetin varacağı hiçbir yer yoktur Mavi vatan bizim kırmızı çizgimiz anavatanın ayrılmaz bir parçasıdır. Burada tartışılması gereken Yunanistan'ın silahlandırmaması gereken adaları silahlandırmasıdır. Mavi vatanda her türlü bedeli öderiz, her türlü mücadeleyi veririz" dedi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Başkanlığında gerçekleşen Merkez Karar Yönetim Kurulu ( MKYK) ve Merkez Yürütme Kurulu ( MYK) toplantıları devam ederken gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Terörle mücadele operasyonlarının hız kesmeden devam ettiğini ifade eden Çelik, saldırılara karşı en büyük mücadelenin verileceğini kaydetti. Devam eden operasyonların etkili bir şekilde sürdüğünü söyleyen Çelik, "Teröre geçit vermeyecek bölge halklarının geleceğini koruyacak bu güçlü mücadeleyi vermeye devam edeceğiz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın cumartesi günü Adana'ya bir ziyaret gerçekleştireceğini söyleyen Çelik, Adana'da tamamlanan pek çok yatırımın da açılışının gerçekleşeceğini kaydetti.
"YAPILAN AÇILIŞLAR BU YALAN SİYASETİNİ ÇÖKERTİYOR"
Dünyanın pek çok yerinde pandeminin olumsuz etkileri sürerken Türkiye'de yatırımların devam ettiğini belirten Çelik, "Hiçbir iyi niyete dayandığını düşünmediğimiz şeklinde AK Parti döneminde fabrikalar kurulmadı diyerek yalan siyaseti yapılıyor. Yapılan açılışlar bu yalan siyasetini çökertiyor. Ankara dışına çıkmayanların herhangi bir değerlendirmesinin doğru olduğunu düşünmek doğru değil. 2020-21 yılları arasında toplam kayıtlı istihdamımız daha fazla bir şekilde artmıştır. Bu artışla birlikte sanayi kayıtlı istihdamı 4 milyon 671 bini geçmiştir. Türkiye'de OSB sayısı 325" ulaşmıştır. Buradaki toplam istihdam da büyük bir başarı 2 milyon 130 bin kişiye ulaşmıştır. Pandemi sürecine rağmen OSB elektrik kullanım ihtiyacı buradaki çalışma ve üretimin ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor. Bunlar yalan siyasetini çökerten en güçlü tez, en güçlü argümandır" dedi.
Türkiye'nin yatırım açısından güvenli bir ülke olduğunu, yatırım üssü haline geldiğinin dünyanın her yerinde gözlemlenen bir durum olduğunu belirten Çelik, "Pandemi bir kez daha gösterdi, insanlığın geldiği aşamada ortaya koyulan çılgın yarışlar, insanı yok edecek, gezegeni yok edecek sonuç doğurabiliyor. Yeşil kalkınma devrimini bir vizyon olarak sıkı bir şekilde takip ettiğimizi ifade etmek isterim. Cumhurbaşkanımız BM konuşmasında Paris İklim Değişikliği anlaşmasına yaptığı atıf ve meclis açılış konuşmasında Türkiye'nin bu işi vizyona dönüştürdüğünü net şekilde belirtmiş oldu" ifadelerini kullandı.
"YEŞİL KALKINMA DEVRİMİ DİYE İFADE EDİLEN SÜRECİ GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE SAHİPLENİYORUZ"
Yeşil Kalkınma Devrimi meselesinin herhangi bir partinin değil partiler üstü sahiplenme gerektiren milli biz vizyon olarak ele alınmasını, sahiplenilmesini gerektiğini ifade eden Çelik, "Buradaki yeşil mutabakat dünyamızı da ülkemizi de yakından ilgilendiriyor. İnsan kendi eliyle kader arkadaşımız olan doğayı yok ediyor. Yeşil kalkınma Devrimi diye ifade edilen süreci güçlü bir şekilde sahipleniyoruz. Ulaştırmada demir ve denizyolunun payının artırılması önemlidir. Sıfır enerjili bina yaygınlaştırılması Tarımda gıda atığını azaltacak tedbirler alınması, geri dönüşümün güçlendirilmesi orman ve su kaynaklarının korunması geri dönüşen ürünlerin her alanda kullanılması teşvik edilecektir. İklim değişikliği bir vakadır. Bütün devletler açısından riskler oluşturuyor. Meteorolojik hadislere karşı erken uyarı sistemi kurulması bunların başında geliyor" dedi.
"SURİYE'DE KALICI BARIŞ OLMALI"
Önemli gündem konularında birinin Suriye'deki hadiseler olduğunu ifade eden Çelik, Suriye'deki gelişmelerin yakından takip edildiğini belirterek, "İdlib ve Suriye'nin diğer bölgelerinden kalıcı olmasını arzu etiğimiz barış ve istikrarın korunmasına son derece önem veriyoruz. Cumhurbaşkanımızın Soçi'de yaptığı görüşme bu bakımdan önemlidir. Bizim açımızdan Suriye'de kalıcı çözüm için siyasi çözüm esastır. Bu siyasi çözümün zeminini korunması için İdlib dahil diğer bölgelerde istikrarın sağlanması söz konusu. Fırat'ın Doğusundaki terörle mücadele bununla entegredir. İdlib'te ateşkes ihlallerini, sivillere dönük saldırıları yakından takip ediyoruz. Biz kendi dış politikamız açısından konuyu takip ediyoruz" ifadelerini kullandı.
"DEAŞ'A EN ÇOK İDEOLOJİK MÜHİMMAT SAĞLAYAN ŞEYİN İSLAM KARŞITLIĞI OLDUĞUNU GÖRÜYORUZ"
Fransa'daki Bayrak provokasyonuna ilişkin konuşan Çelik, "Dünyanın çeşitli yerlerindeki nefret ve İslam düşmanlığı partimizin gündemindedir. Nefret suçları, İslamafobi, İslam düşmanlığı gibi konularda yapılan faaliyetleri takip ediyoruz. Son olarak Galatarasay- Marsilya maçınca Bozkurtların nefret suçu işleyen olaylar çıkardığına dair bir iktidar milletvekili bir iddiada bulundu. Marsilya değerli taraftarlarını hiçbir şekilde suçlamadan Marsilya tribünleri içinde bir gurubun nefret suçu işleyen pankartlar açtığı çok net bir şekilde görülmüştür. Bu olaylar karşısında Galatarasay taraftarları son derece olgun bir davranış sergileyip dozunda cevaplar vermiştir. Nefret suçu işleyenlerin haddini aşmaları sebebiyle vatandaşlarımızın haklı olarak tepki göstermiştir. Sürekli Türklerin ve Müslümanların suçlanmasıyla karşı karşıya kalıyoruz. Fransa'da İçişleri Bakanı kaç tane cami kapattığı ile övünüyor. 89 caminin 3'te birinin denetlendiğini 6 caminin kapandığını yeni cami yapılmasına müsaade etmediğini anlatıyor. Kullandığı söylem başından itibaren ayrılıkçı bir söylem olarak değerlendiriyoruz. DEAŞ gibi terör örgütü ile fiziki mücadelenin yanı sıra İdeolojik mücadele de önemlidir. DEAŞ'a en çok ideolojik mühimmat sağlayan şeyin İslam karşıtlığı olduğunu görüyoruz" ifadelerini kullandı.
"CEZAYİR HALKI ONURLU BİR MİLLETTİR"
Fransa Cezayir gerginliğine ilişkin konuşan Çelik, "Macron tarafından yapılan açıklamayı değerlendirmek gerekiyor. Cezayir halkına dönük açıklamalar yapıyor. Cezayir Devleti de haklı olarak sömürgeci geçmişi ile yüzleşmesi gerektiğini ifade ediyor. Macron Osmanlıya atıf yaparak Türkiye'yi suçluyor, Türkiye'nin Cezayir'in siyasi hafızasını manipüle ettiğini söylüyor. Bir ülkeyle ilgili açıklama yapacaksanız Cumhurbaşkanımızı, Osmanlı devletini niçin işin içine karıştırıyorsunuz. Yine Fransız sömürgeciliğinden önce Cezayir'de bir devlet var mıydı diyor. Cezayir halkı onurlu bir millettir" diye konuştu.
"BİZİM HERHANGİ ŞEKİLDE İŞGALCİ VE YAYILMACI BİR POLİTİKAMIZ YOKTUR"
Akdeniz'deki son durumu değerlendiren Çelik şunları söyledi:
"Yunanistan ve Rum kesiminin Ege ve Doğu Akdeniz" de maksimalist anlayıştan vazgeçmesi gerekiyor Ege'yi kendi gölü zanneden siyasetin varacağı hiçbir yer yoktur Mavi Vatan bizim kırmızı çizgimiz anavatanın ayrılmaz bir parçasıdır. Burada tartışılması gereken Yunanistan'ın silahlandırmaması gereken adaları silahlandırmasıdır. Mavi vatanda her türlü bedeli öderiz, her türlü mücadeleyi veririz. Kendi halklarının refahından çok kendi kaynaklarını başka ülkelerin silah sanayini güçlendirmek için kullanıyorlar. Bizim herhangi şekilde işgalci ve yayılmacı bir politikamız yoktur."