Akar tehlikeyi açıkladı: PKK'ya füze verdiler

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, "Maalesef dost bildiğimiz bazı ülkeler PKK'ya füzeler verdiler. Dolayısıyla bunların her biri bizim için büyük bir tehlike, büyük bir risk." dedi.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ile Pençe-Şimşek ve Pençe-Yıldırım operasyonlarının hava harekatlarının yönetildiği Eskişehir'deki Muharip Hava Kuvveti Komutanlığı'nda inceleme ve denetlemelerde bulundu.

Akar, Türkiye'nin, asil milletin hakkı, hukuku için mücadeleyi yurt içinde ve sınır ötesinde sürdürdüklerini belirtti. FETÖ, PKK/YPG, IŞİD’e karşı mücadelenin sürdüğünün altını çizen Akar, Türkiye'nin müttefiklerine ve NATO'ya bazı konuları anlatmakta zorluk yaşandığını ifade etti.

“SAVAŞMA AZİM VE KARARLIĞIMIZ VAR”

Akar, sadece terör örgütlerine değil, Türkiye'ye ve Türk Milletine yönelik her türlü tehdide karşı mücadele içinde olduklarını, bunların yurt içinde, Suriye'nin ve Irak'ın kuzeyinde devam ettiğini söyledi. Akar, aynı zamanda dost ve kardeş ülkeler Azerbaycan ve Libya'nın yanında olmaya gayret ettiklerini belirtti. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin moral, motivasyon ve fedakarlığının kendilerini duygulandırdığını ifade eden Akar, "Bu fedakarlık ve kahramanlıkla biz, her türlü eksikliğe, ifade edilmeyen ambargolara, kısıtlamalara rağmen bunların hepsinin üstesinden geldik, gelmeye devam edeceğiz. Niye? Çünkü savaşma azim ve kararlılığımız var. Tek kişi de kalsak sonuna kadar bayrağımızı, sancağımızı yüksekte tutmak için mücadelemizi sürdüreceğiz." dedi.

“PKK'YA FÜZELER VERDİLER”

Akar, 23 Nisan'da Pençe-Yıldırım ve Pençe-Şimşek operasyonlarının başlatıldığını hatırlatarak, "Bugüne kadar arkadaşlarımız büyük fedakarlık gösteriyorlar. Dağlar, yamaçlar, inmesi binmesi çok zor. Helikopterler yere teker koyamıyorlar. Bugüne kadarki mücadelede yapılması gerekenin hepsi yapıldı. Hava hücum harekatlarında helikopterlerimiz 300-500 sorti yaptı. Maalesef dost bildiğimiz bazı ülkeler PKK'ya füzeler verdiler. Dolayısıyla bunların her biri bizim için büyük bir tehlike, büyük bir risk." ifadelerini kullandı.

 

“MAĞARADA 7 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ”

Bütün bunlara rağmen Hava Kuvvetleri'nin kullandığı silahlarla örtü sağlayarak operasyonu kazasız, belasız yürüttüklerini aktaran Akar, "Şu ana kadar toplam 46 terörist etkisiz hale getirildi. Bugün 7 terörist daha etkisiz hale getirildi. Etkisiz hale getirilen terörist sayısı 53'e ulaştı. Bir mağara vardı, o mağaranın girişi özel teknikler gerektiriyor. Özel Kuvvetlerimiz, komandolarımız o mağaranın altını üstüne getirdiler, 7 teröristin ölüsüne ulaştılar. Bunlardan biri de bölge sorumlusu. Arkadaşlarımız herhangi bir kayıp olmadan bu işi ustalıkla başardılar. Onların da alınlarından öpüyorum, tebrik ediyorum" ifadelerini kullandı.

“UZAKTAN KUMANDALI DOÇKA VAR”

Operasyonlarda 7 şehidin bulunduğunu belirten Akar, şehitlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diledi. Bakan Akar, yaralıların Ankara'ya getirildiğini, en iyi şartlarda tedavi edilmeye çalışıldığını kaydetti. Operasyonda, tespit edilen hedeflerin tamamının karadan ve havadan vurulduğunu belirten Akar, "Ele geçirilen malzemelere baktığımızda bunlara bu malzemeleri kimler verdi? Bunların hepsi düşünülmesi, tartışılması gereken konular. Şu ana kadar toplam 16 silah, 3 bin civarında mühimmat ele geçirildi. Özellikle bu mağaradan ele geçirilenler arasında uzaktan kumandalı 2 Doçka var. Oraya Hava Kuvvetleri gidip vurduğu zaman kendilerini bir şekilde emniyete alıyorlar. Zagros dediğimiz dürbünlü keskin nişancı silahları, Bixi, Kanas keskin nişancı tüfeği, RPG roketatar, M-16, Kalaşnikoflar var. Kalaşnikofların 3'ünde susturucu var. Bomba atarlar var. Çeşitli ve ileri teknoloji muhabere sistemleri var. İstenmediği kadar da bilgi, belge döküman bulundu. Orada arkadaşlar inceleme yapıyorlar. Balkaya/Keri Dağı sorumlusunun da orada olduğu söyleniyor" dedi.

Türkiye'nin açık, şeffaf, uluslararası hukuka uygun bir şekilde operasyonlarını yürüttüğünün altını çizen Akar, "Karşı taraf terörist, her türlü alçaklığı, namertliği, namussuzluğu yapıyor. Şu ana kadar 200'e yakın el yapımı patlayıcı ve mayın arkadaşlarımız tarafından etkisiz hale getirildi" diye konuştu.

“AMACIMIZ TERÖRİSTLE MÜCADELE”

Kürt ile teröristi ayırdıklarını vurgulayan Akar, Türkiye'nin, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Kürtlerle hiçbir sorununun olmadığını, bütün Kürtlerin Türkiye Cumhuriyeti'nin birinci sınıf vatandaşı olduğunu söyleyerek, "Amacımız teröristle mücadele. PKK hiçbir şekilde Kürt kardeşlerimizin temsilcisi olamaz. Zaten esasen onlarda bir kimlik sorunu var. PKK'nın içinde Ermeni de var, Avrupalı, Afrikalı da var, maalesef Türk de var. Dolayısıyla PKK bir terör örgütü, terörist." dedi.

Yurt dışı basının, Türk Silahlı Kuvvetleri'ni teröristlere karşı faaliyet yapıyor gibi değil de etnik ayrımcılık uyguluyor gibi göstermeye çalıştığına dikkati çeken Akar, Türkiye'nin tek hedefinin teröristler olduğunu, 84 milyon vatandaşı terör belasından kurtaracaklarını kaydetti.

“SURİYE'YE GİRMESEYDİK DAHA FARKLI OLURDU”

Bakan Akar, 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra bazı pilotların ihraç edildiğini hatırlatarak, "Ondan sonra gelenler gerçekten büyük bir fedakarlık örneği olarak kendilerine verilen görevi en iyi şekilde öğrenip, en iyi şekilde yapma azim ve gayreti içinde önemli katkılar sağladılar, sağlamaya devam ediyorlar. Burada güvenlik ve refahımız için mücadele etmek zorundayız. Bazıları soruyorlar 'Niye Suriye'ye girdik?' Eğer biz Suriye'ye girmeseydik, operasyonları yapmamış olsaydık şu anda güneyimizdeki oluşum çok daha farklı, çok daha ağır bir şekilde bizim güvenliğimize karşı risk, tehdit ve tehlike oluşturacaktı. Bu önlendi. Türkiye Irak ve Suriye'nin toprak bütünlüğünden yana. Terörist oluşumların zamanında başının ezilmesi gerekiyor" dedi.

“SOYKIRIM KESİNLİKLE OLMAMIŞTIR”

“Sözde Ermeni soykırımı” iddialarına da değinen Akar, şunları kaydetti:

"Soykırım kesinlikli olmamıştır. Tarih, bunu açık ve net bir şekilde yazıyor. Siyasiler tarihçilik yapamaz. Tarihteki bilgi, belge, görgü, tespitlerin hepsi çok açık ve seçik bir şekilde 1915'te böyle bir şeyin söz konusu olmadığını gösteriyor. Amerikalıların yaptığı bu açıklama kendi tarihlerini, anlaşmalarını, sözleşmelerini, imzalarını inkar anlamına geliyor. Amerikalıların meşhur bir milli arşivleri var NARA diye, orada bir sürü rapor var konuyla ilgili. O raporlarda çok açık ve net bir şekilde Amerikalılar, İngilizler 1914-1915'te 1920'de verdikleri raporlarda diyorlar ki 'Türkler ve Ermeniler 500 yıldır beraber yaşıyorlar, eğer biz karışmazsak, bu düzeni bozmazsak 500 yıl daha beraber yaşarlar.' Rapor açık."

Olaylar çarpıtarak tarihi değiştireceğini sananların yanıldığına vurgu yapan Akar, bunu 'gaflet' ve 'cehalet' olarak nitelendirdi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri