Akdeniz Üniversitesi'nde kriterleri sağlamalarına rağmen onlarca öğretim görevlisinin kadroya alınmak için bekletildiği, rektörlük yönetiminin kişiye özel kadro ilanı açtığı öne sürüldü.
T24'ten Gözde Yel’in haberine göre; Akdeniz Üniversitesi'nden bir öğretim elemanı; Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan, üniversite yönetiminde söz sahibi olduğunu iddia ettiği eşi Prof. Dr. Ömer Özkan ve Rektör Yardımcısı Murat Turhan'ın, yakınlarını torpille kadroya aldıklarını iddia etti.
"ÇOCUKLARININ BAKICISINI KADROYA ALDI"
2 yıldır Akdeniz Üniversitesi Rektörü olarak görev yapan Özlenen Özkan'ın çocuklarının bakımıyla ilgilendiği iddia edilen, akademik anlamda yüksek lisans yapması dışında çalışması olmayan Sevinç Turkut adlı kişiyi geçen sene öğretim görevlisi olarak kadroya aldığı belirtildi.
ÖNCE DEKAN YARDIMCISI, ARDINDAN ÖZEL KADRO
Akdeniz Üniversitesi'ne çeşitli yatırımlar yapan ADOPEN şirketinin üst düzey yöneticisinin yakını Miray Dağyar'a da bu yıl özel doçentlik kadrosu ilanı açıldığını söyleyen öğretim elemanı, "Birçok profesör varken önce dekan yardımcısı yapıldı, ardından kendisine spesifik bir ilan açılıp özel kadro verildi. Onlarca öğretim üyesi beklerken ve kriterlerin hepsini karşılarken, yine özel ilan açtılar" diye konuştu.
Haziran ayında yayınlanan kadro ilanı için, öğretmen öz yeterliliği, öğretmen coşkusu, öğretme yaklaşımları ve program değerlendirme konularında bilimsel çalışmalar yapma şartı aranıyor.
Miray Dağdar'ın "Öğretmen adaylarının öğrenme yaklaşımlarının ve öğretme-öğrenme anlayışlarının incelenmesi" hakkında çalışması bulunuyor.
"AKP'Lİ DANIŞMANA ÖZEL KADRO AÇILDI"
Öte yandan üniversitede bu yıl bir doçentlik kadrosu daha açıldığı ve bunun da AKP Milletvekili İbrahim Aydın'ın 8 ay önceye kadar danışmanlığını yapan Ramazan Gök için olduğu belirtildi.
Açılan kadro ilanında kişiden TÜBİTAK 1001 projesinde görev almış olması, liyakat ve mizah iklimi konularında çalışma yapmış olması isteniyor.
Gök'ün "Türk eğitim sisteminde liyakat esaslı eğitim yöneticiliği" konulu makalesi bulunuyor.
RAMAZAN GÖK: TÜM TÜRKİYE'DE KİŞİYE ÖZEL İLANLAR VAR, REKTÖRLÜK KENDİ HOCASI YÜKSELSİN DİYE BÖYLE YAPAR
İddiaları sormak için ulaştığımız Ramazan Gök ise bir tek kendisine özgü bir durum olmadığını, Türkiye'nin her yerinde sürecin bu şekilde işlediğini savundu.
Gök, şöyle konuştu:
"Doçentlik ve profesörlükte, üniversitenin kendi hocası girebilmesi için herkesin kendi çalışmaları yazılır. Bir tek ben değil, bin isim verebilirim...
Yükselmelerde bunu bütün üniversiteler yapar. 20 Ağustos'ta çıkan ilanlara bakılırsa hepsinde karşısında açıklama yazar, kişinin yaptığı çalışmalardan bir kısım alınmıştır. Bu bana özel bir şey değil.
Resmi Gazete'de yayımlandığı için tüm Türkiye'de görülüyor bunu, Rektörlük de yıllardır görev yapan hocalarının yükselmesine devam edebilmesi için mecburen şartlar yazıyor. Bütün Türkiye'de bu aynıdır. Tüm Türkiye'de kişiye özel ilanlar var.
8 ay önce danışmanlıktan resmi olarak ayrıldım, şu anda İbrahim Aydın ile bir bağım kalmadı. Şu anda sadece üniversitede hocayım. Türkiye'de herkes yapıyor, sadece Antalya'da değil... Mizah iklimi alanında çalışmış en az 4-5 hoca var mesela, onun da gelme ihtimali var örneğin. Sadece "liyakat" yazsa anlarım ama liyakat ve mizah alanında diyor. TÜBİTAK 1001 projesinde de herkes görev alabilir. Tüm Türkiye'de olan bir şey bu, niye ben? Bir tek ben olsam anlarım..."
ÖNCE ENSTİTÜ MÜDÜRÜ, ARDINDAN DEKAN YARDIMCISI
Öte yandan Prof. Dr. Özlenen Özkan ile eski okul arkadaşı olduğu belirtilen Doç. Dr. Güçlü Şekercioğlu'nun da, profesör olmamasına rağmen ve kıdem sırası gözetilmeksizin, bu yıl önce Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürü yapıldığı, ardından da dekan yardımcılığına getirildiği öğrenildi.
"TORPİLLE KADROLAR DAĞITILIYOR, HAK EDENLER MAĞDUR EDİLİYOR"
Öğretim elemanı, şöyle devam etti:
"Bunlar olurken öğretim elemanlarına sürekli, 'Daha iyi bir üniversite olmak için yeni kriterler getiriyoruz, bekleyin' dediler. Birkaç kez kriterler yükseltildi, ancak hepsini sağlayan onlarca kişi yıllardır kadroya alınmadı. 1 Eylül'de de yeni kriterler devreye girecekti ancak gönderilen yazıyla yine ertelendiğini öğrendik.
Hukuk kuralları çiğnenerek yalnızca torpille, insanların adalet duygusunu yaralayan şekilde kadro dağıtılıyor ve asıl hak edenler mağdur ediliyor."