"Mekan imkandır, mümkün kılar."
Ahmet Misbah Demircan
...
Bu yazımda sizlere Vakıflardan sorumlu Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan’ı anlatacağım.
20 yıllık AKP iktidarında bugüne kadar sadece bir Ak'Bakan'ı bu sütunlarda misafir ettim:
İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy.
Bu değerli devlet adamını yıllarca dikkatle izledim ve hak ettiği övgüyü sizlerle paylaştım.
Sayın Demircan, gerçekleştirdiği hizmetlerle köşemde kendisinden takdirle bahsedeceğim, her türlü övgüye layık ikinci Ak'Bakan olacak.
Hal böyleyken...
Bugün aslında dün'dü.
Herkes kendi tartısında tartılıyor.
Ahlak, erdem, adalet, hakka girmemek, vakıf malına saygı..
Bunlar Cuma hutbelerinde cemaate söylenmiş nasihatlerden ibaret değil.
Hayatın, olayların, iktidarların karşısında test oluyor.
Tanzimat döneminin karakterine uygun olarak, batılı şehircilik anlayışı uygulamasının ilk örneği Beyoğlu'nda başlatıldı.
Burası bölgenin tarihi, coğrafyası, etnik ve kültürel özelliği ile batılılaşma için bir başlangıç noktası olabilirdi.
Bunun için de işe reformlarla başlamak gerekiyordu.
Beyoğlu limanıyla, rıhtımıyla, Haliç’iyle ticaret merkezi olarak dünyaya açılan bir pencereydi.
Bu özelliği yanında, Başkent’e ve Boğaz’a hakim oluşu tüm yabancı elçilikleri bünyesine çekmişti.
Yöre halkı, zengin ve batıya açıktı.
İstanbul, 14 belediye dairesine ayrıldı.
Beyoğlu, ilk uygulama olmasına rağmen buraya “6. Daire”denildi.
Bu adı almasının nedeni, Paris'te “Sixeme arrondıssement” (6. Bölge) diye bilinen Belediye biriminin, kentin en mamur bölgesi olmasıydı.
6. Daire'nin amacı, ticareti düzenlemek ve Avrupai kent hizmetlerini getirmekti.
6. Daire kurulunca, başına Mehmet Kamil Bey getirildi.
İlk iş olarak, Beyoğlu ve Galata’nın kadastro haritaları çizildi.
Taksim ve Tepebaşı’nda umumi bahçeler yapıldı.
Bir hastane kuruldu ve sokakların gazyağıyla çalışan fenerlerle aydınlatılması, ilk kez Cadde-i Kebir’de (İstiklal Caddesi) başlatıldı.
Bahsedilen hizmetler, Beyoğlu’nun batılılaşan elit kesimi için geçerliydi.
Diğer kısımlar, özellikle Kasımpaşa, Pangaltı gibi bölgeler ne temizlik, ne de imar konusunda hiçbir fayda görmediler.
20 Nisan 1924’te Beyoğlu Belediyesi kuruldu.
1860 yılında ilk Başkan Emin Muhlis Bey oldu.
2004-2019 arası ise Ahmet Misbah Demircan Başkanlık yaptı.
Ahmet Misbah Demircan, hizmet ettiği süre içinde, Beyoğlu'nda kültürün somut silüeti oldu.
Beyoğlu'na hizmetleriyle mührünü vurdu, efsane oldu,
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcılığı'na yürüdü.
Aslında, Ak'Hükümetin en önemli Bakanlıklarından biri, Kültür ve Turizm Bakanlığı.
Ahmet Misbah Demircan'ın, Beyoğlu Belediye Başkanlığı'na seçilmesiyle birlikte bakın neler oldu?!
AKM, Taksim Cami, Galataport, Emek Sineması, Atlas Sineması ortaya çıktı.
Demircan ile kültürel başkentin şehri İstanbul’un önemli noktalarında tarihi mirası onarıldı, onarılmakla kalmadı, içine sanatı-yaşamı destekleyecek etkinliklerle de geliştirildi.
Beyoğlu Kültür Yolu Projesi ile somut mirası restore etmek, onları yaşatmak ve onların içerisinde yaşamı sanatı, düşünceyi, tasarımı, şiiri, edebiyatı, festivallerle destekleyerek, düşüncenin gelişmesinin zemini oluşturuldu.
Beyoğlu Kültür Yolu Projesi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı, -AKP iktidarının yaptığı bir sürü işin içerisinde-, bir sürü lokasyonun içinde buraya özel değerlendirme yaptı.
Sadece Beyoğlu sakinlerinin değil, tüm İstanbulluların sevgisini, sempatisini kazanmış Ahmet Misbah Demircan başarılı çalışmaları ile hem somut hem soyut miras burada geliştirildi.
AKM’de icra edilecek her şey aslında hem şehri besliyor hem Türkiye’yi.
Orada kurgulanan işler, kültürü yaymaya, güncelleştirmeye ve bir düşünce oluşturmaya yönelik.
Tasavvurda bir düşüncenizi endüstriye, tasarıma, mimariye, modaya çevirmedir.
Her düşüncenin sonuçta mutlaka bir tasavvura, bir çizgiye dönmesidir.
Ömrünün 15 yılını verdiği Beyoğlu'nda Ahmet Misbah Demircan, bu işleri bu mekanlarda gerçekleştirdi.
Türkiye'yi markalaştırdı, sıra dışı işler gerçekleştirdi.
Düşüncesini gerçekleştirirken yeni çizimler yaptı.
O yeni çizimler, yeni binalar, mimari oldu.
Bu hizmetleri gerçekleştirirken ve halk yararına geliştirirken, ülkemizin saygın iş adamları, kültür adamları, sanat adamlarıyla birlikte çalıştı.
Ak Parti Hükümeti'nin genç, saygın ve mütevazi bu ismi, gerçekçi, donanımlı, liyakatli ve kaliteli bir bürokrat.
Samimiyetsiz ve yapmacık, liyakatsiz koltuk sahiplerini gördükçe ne kadar üzülüyorsak, Ahmet Misbah Demircan gibi devlet adamları Türk Milleti'ne umut oluyor.
Eski Beyoğlu Belediye Başkanı ve mevcut Kültür ve Turizm Bakanı Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan; "Kültürel başkentin şehrinde Beyoğlu Kültür Yolu Projesi ile Hükümetimiz tarihi mirası onardı ve yeniden inşa etti" diyor.
Kültür Yolu, Taksim Atatürk Kültür Merkezi'nden başlayıp, SultanAhmet'e kadar uzanıyor.
Bakan Demircan, AKM'nin yeniden yapılanması ve koordinasyonu içerisinde önemli şekilde yer aldı.
Taksim'e cami yapılması projesini birebir takip etti.
Caminin içinde dernekler kurdurdu ve çok yakından ilgilendi.
Talimhane Bölgesi'nin turizm bölgesi olarak düzenlenmesi, tamirciler, yedek parçacılar, küçük sanayilerin bu bölgeden sanayi bölgelerine çıkartılıp turizm bölgesi haline getirilmesinde büyük emeği var.
"360 Projesi" ile Tarlabaşı imar edilmeye başlandı.
Dolapdere'ye çok önemli yatırımcılar getirdi.
Koç Grubu, bu bölgeye müzeler, oteller ve sanat galerinin kurulmasını sağladı.
Demircan, burayı bir cazibe merkezi haline getirdi.
Sanat Konakları oluşturdu, belediye adına istihdamlar, özellikle kadınlar ve çocuklar için dil ve sanat kursları sağladı.
Beyoğlu İslam Merkezi'ni kurdu.
BEYİM'i (Beyoğlu İstihdam Merkezi) kurarak, Çalışma Bakanlığı ve özel sektörle birlikte Beyoğlu'nda pek çok kişinin işe girmesini sağladı.
Okçular Tekkesi'nin kuruluşunda çok çaba sarf etti.
Okmeydanı "Kentsel Dönüşüm Projesi"ni başlattı.
Afet Evleri Van Blokları olarak bilinen yerin yeniden yapılanmasını sağladı.
Belediye Binası'nın yeniden restorasyonunu sağladı, muhteşem bir eser ortaya çıkarttı!
Beyoğlu ilçesinde pek çok sanatsal faaliyete ve galeri açılımına öncülük etti.
Narmanlı Han'ın -İnci Pastanesi'nin olduğu yer- "Grand Pera"da aslına uygun yeniden yapılmasını sağladı, İstanbul turizmi için mihenk taşları oluşturdu.
Beyoğlu merkezinin ihyasını sağladı.
Beyoğlu'nun tüm sokakları çekim merkezi haline geldi.
Cihangir'den Taksim'e, Taksim'den Galata'ya kadar girilmedik sokak bırakmadı.
Bir mezbele haline gelmiş, etrafı nakliyecilerin durak noktalarıyla çevrilmiş Galata Kulesi'nin bulunduğu alanı, turizmin gözbebeği haline getirdi.
Belediyenin meclis üyeleri ile semt konaklarında "Haliç Günü"adında toplantılar başlattı, yerel halkın dinlenmesini sağladı.
Galataport ve Haliç Sport Projeleri'nin düşünce babasının Ahmet Misbah Demircan olduğu söyleniyor.
Ve..
Son olarak...
Ahmet Misbah Demircan'ın Başkanlık yaptığı süreç içinde hayata geçirdiği en değerli hizmeti Sosyal Market oldu!
Tamamı belediye ait 3.000 metrekarelik arazide oluşturulan markette, 5000 kişiye hizmet veriliyor.
Markette yok yok!
5 bin vatandaşa aylık erzak ve giysi kartı dağıtılarak, halkın buradan ücretsiz yararlanması sağlanıyor.
İşte tam halka dokunuş, halka hizmet, halkın yanında yer almak böyle bir şey.
Büyük şehirlerde efsane olmaz diye bir kayıt yok!
Büyük şehirlerin gönlü, büyük efsaneler doğurur.
Ahmet Misbah Demircan da, 21. yüzyıldaki en büyük şehir efsanelerinden biri...
Görev yaptığı 15 yıl içinde Beyoğlu'na mührünü vurdu, ismini mücevher taşa yazdırdı, İstanbul'a imzasını attı.