Dünyada ve bölgemizde yeniden çok ciddi gelişmeler yaşanıyor. Bir taraftan pandemi diğer yandan ülkelerin toplumsal problemleri ve olaylar diğer taraftan kış şartların getirdiği zorluklar. ABD Teksas Eyaleti felaket bir durum yaşıyor. Hayat durmuş. İspanya, Fransa ve birçok ülkede gösteriler var.
Türkiye ise terör örgütü PKK’ya yönelik Gara Operasyonu ile birlikte ülke olarak 16 şehidimize yas tutmamız gerekirken bu şehitlerin daha kanı kurumadan neleri tartışıyor?
Hakikaten bugünlerde neler oluyor? Anladık, siyasetin dili işin fıtratı gereği çok serttir. İktidar ve muhalefet bir birini sürekli yoklar durur. Ama bu şehitler üzerinden olursa terbiyesizlik ve edepsizliği de aşar. Gara Dağ operasyonu sonrası 13 Rehine ve 3 üst düzey askerin şahadeti üzerine gelişen tartışmalar ne yazık ki bana Hendek Operasyonları sırasında Sur’da aynı noktada 20’nin üzerinde şehit verdiğimiz olayı hatırlattı. O dönemde günlerce uykusuz yorgun argın operasyon yapan askerimizi polisimizi keklik gibi avlatıp şehit düştükçe Genelkurmay koridorlarında kahkaha atanları aklıma geldi. Tüm bunların o tarihte darbe için hazırlık olduğunu 15 Temmuz gecesi öğrendik.
Şimdide görüyoruz aynı dönemde silahsız ve sivil olarak görev dışında yol kesmeler sonucu rehin alınıp 5-6 yıldır tutulan 13 masum ve 3 asker şehidimiz üzerinden garip ve garabet bir siyasi çekişme yaşıyoruz. Allah’ın aşkına bu neyin kafası, neyin aklıdır?
Doğrudur; 13 kişi 2015’te farklı noktalarda yol keserek rehin alınırken sorumlulara karşı akla gelmeyen sorular şimdi şehit olup geri gelmesi imkânı olmayan bir noktada karşımıza çıkıyor.
Bırakın Allah’ın aşkına kuru bir taziyenin arkasından ortaya atılan garip iddiaları gündeme getirmek nasıl bir vicdan. Gara Dağ bahanesi üzerinden siyasetin kaosa sürüklenmesi kimin işine yarar?
Uyarayım 15 Temmuz öncesi başta hendek olayları ile bölgesel yapıda NATO destekli bir denetim kurma sevdasına düşenlerin iştahlarını kabartmayın. 2023 hayali ile asli görevlerini unutup hülyalara kapılanlar adam gibi işinizi yapın. 16 Ocağa ateş düşmüş 16 şehidimizin geri gelmesi imkânsız. Bari şehitlerimizin acılarını yaşayalım.
Bizler 6 yıldır rehin tutulan vatan evlatları için neler yaşandığını bilmeyiz. Sonuçta millet olarak 16 şehidimiz toprağa düşmüştür. Başta Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, İçişleri Bakanlığı, MİT Başkanlığı bu işin ana sorumlularıdır. Hiçbir mazeret 16 şehidi geri getiremez. Rehin alınmalarından bugüne kadar ne yapıldıysa masaya yatırın. Nerede hata yapıldı bilelim. Hamasetten öteye gitmeyen çıkışlarla milleti oyalamayın. 15 Temmuz öncesi yaşandığı gibi içimizde halen hain var mı bilelim.
Sayın Kılıçdaroğlu Salı günü ortaya attığın ve cevaplanmasını istediğin beş soruyu Allah’ın aşkına kürsüye çıkmadan önce okuyup ne manaya geldiğini düşünme zahmetinde bulunmadın mı? Elinize tutuşturulan hangi hamsi sofralarında hazırlandığı belli olmayan metinlerle bu iş yürümez. Demek ki iktidara geldiğinizde rehin alınanlar için önce ABD’nin kapısını sonra HDP’nin kapısını sonra PKK’nın kapısını, sonra PKK’nın aracılarının kapısını çalıp taleplerini alacaksınız. Bu nasıl bir akıl tutulması?
Siz tartışa durun bizler millet acısını yaşar. Gölge etmeyin. Başta şehit aileleri olmak üzere milletimizin başı sağ olsun. Allah şehitlerimizin şahadetine bu milleti layık eylesin.
Cuma’nın hayrı üzerinize olsun…