Ergenlik dönemi kızlarda 11-16, erkeklerde ise 14-18 yaş aralığını ifade eder. Bu dönemdeki gençlerde çeşitli hormonal değişiklikler nedeniyle farklılaşma gözlenir. Değişkenliklerden somut bir şekilde görüneni ise belirginleşen akne sorunudur. Ergenlik döneminde gençlerin %85’i sivilcelerden şikayet eder. Peki ergenlik sivilcesi nedir? Ergenlik sivilcesi neden oluşur? Ergenlik sivilcesi nasıl tedavi edilir?
ERGENLİK SİVİLCESİ (AKNE VULGARIS) NEDİR?
Sivilce, ergenlik başta olmak üzere her yaşta görülebilen bir cilt hastalığıdır. Büyük bir çoğunlukla yüz, omuz, sırt ve dekolte bölgesinde çıkan sivilceler, deride bulunan yağ bezlerinin ve kıl köklerinin düzgün çalışmaması sonucunda kendisini gösterir. Sivilcenin en bilinen türü ise ergenlik döneminde rastlanan ‘akne vulgaris’ çeşididir. Bu tür halk arasında ‘ergenlik sivilcesi’ ismini alır.
ERGENLİK SİVİLCESİ NASIL ANLAŞILIR?
Ergenlik sivilcesi deride önce komedon denilen siyah ve beyaz yağlı kabarcıklar yaratar kendisini belli eder. Sıkıldığında ise kurtçuk şeklinde uzar. İlk belirtiler genellikle alında görülür. Sonrasında ise yanak, burun, çene, boyun ve nadiren gövdeye yayılır.
ERGENLİK SİVİLCESİNİN NEDENLERİ NELERDİR?
Akne oluşumunun nedenleri aslında oldukça tartışmalı bir konudur. Kesin olarak ise yağ bezlerinde aşırı çalışma ve büyüme akne nedenleri olarak gösterilir. Ancak akne oluşumunda cildin sebum dengesindeki değişiklik, deri hücrelerinin anormal büyümesi, cilt gözeneklerindeki tıkanıklık gösterilebilir.
BESLENME ŞEKLİ AKNE OLUŞUMUNU TETİKLER Mİ?
Beslenme rutinlerinin akne oluşumu üzerindeki etkileri kesin olarak belirlenmiştir. Ancak kalori alımının azaltılması ve fazla kilolardan kurtulmanın akne tedavisinde başarılı sonuçlara doğurduğu açıklanmıştır. Büyüme çağındaki gençlerin gelişimlerini olumlu yönde etkileyecek dengeli protein, yağ, karbonhidrat, vitamin almaları, yeterli meyve ve sebze tüketmeleri daha doğru bir yaklaşım olur.
Akne şikayeti olan bireylere süt kısıtlamasının, yeşil çay tüketiminin, düşük glisemik indeks-glisemik yüklü diyetin tavsiye edilebileceği düşünülmektedir. Ayrıca besinlerin yağ içeriğine, elzem yağ asitleri tüketim oranına dikkat etmeleri tavsiye edilebilir. Şiddetli aknede A, E vitamini ve çinko kullanımı tedaviyi destekleyici sonuçlara sebep olabilmektedir.
ERGENLİK SİVİLCELERİNİN OLUŞUMUNDA GENETİK FAKTÖLERİN ETKİSİ VAR MI?
Aknede genetik faktörler etkendir. Anne, baba, abla ve ağabeyinde sivilce olanlarda, akne görülme riski fazladır. Özellikle “nodulokistik akne” olarak tanımlanan aknenin ağır formunda ailesel yatkınlık daha sık gözlenmektedir. Bazı genetik problemlerde örneğin -XYY gibi Y kromozomu fazlalığında akne daha ağır seyretmektedir.
Örneğin eskimolarda ve Japonlarda akne sorunu neredeyse yok denilecek kadar azdır. Ancak temel olarak balıkile beslenen Eskimolar ve Japonlar Batı tarzı beslenmeye geçtiğinde sivilceleşme oranı artmıştır.
AKNE SIKMAK ZARARLI MIDIR?
Aknelerin kesinlikle sıkılmaması gerekir. Halk arasında aknenin içindeki iltihabın tamamen çıkartılması durumunda daha çabuk kuruduğuna dair yanlış bir söylem hakimdir. Aknenin sıkılması durumunda içinde bulunan enfeksiyon ve inflasmasyonu dağıtmış olursunuz. Bunun sonucunda akne büyür ve diğer bölgelere de yayılır.
AKNE TEDAVİSİNDE PEELING İŞE YARAR MI?
Peeling tarzı cildin soyulması prensibine dayalı tedavilerde, yağlanmayı azaltmak, ciltteki renk farkını gidermek, çukurları, izleri yok etmek, gözenekleri azaltmak hedeflenir. Süresi hekim tarafından ayarlanarak, uygun hastalarda tedaviye yardımcı olarak uygulanabilir.
HER SİVİLCE AKNE MİDİR?
Ciltteki her sivilce akne olarak ifade edilmez. Akne, ergenlik döneminde ortaya çıkan bir cilt sorunudur. Kıl kökü sivilcesi, kıl batıkları, kıl kökleri belirginleşmesi, kızarıklıklar ve ağız çevresindeki sivilcelenmeler (akne rosacea) farklı şekilde tedavi edilmelidir.
AKNE NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Ergenlik sivilcelerinin normal tedavi süresi 4-6 yıl arasında değişir. Ancak cilt tipine, akne oluşumuna ve çeşidine göre bu süre 40 yaşına kadar uzayabilir. Tedaviye başlamadan önce kişilerin tedavisi süresinin uzayabileceği konusunda bilgilendirilmesinde yarar vardır.
Hafif aknelerde cildin aşırı yağını temizleyici ve bakteri üremesini engelleyici ürün kullanılması çoğu kez yeterlidir. Ancak hekzaklorofen içeren antibakteriyel sabunların kullanımı deterjan akne denilen özel bir sivilceye neden olur.
İkinci aşamada ciltteki yağ salgısını azaltan krem, jel, losyonlar kullanılır. İyileşme olmazsa, yerel antibiyotikler, ağız yoluyla antibiyotikler, doğum kontrol hapları denenebilir. En dirençli ve şiddetli akne formunda ise A Vitamini türevi kapsüller kullanılmaktadır. Ayrıca akne tedavisi gören kişilerin hekimlerinin kontrolünde vitamin almaları, yeterli sebze-meyve tüketmeleri ve daha fazla balık yemeleri gerekir. Akne tedavisinde hemen her yöntemde deride kuruma, kızarma, kaşıntı ve tedavinin ilk günlerinde sivilcelenmede artış beklenir. Bu durumun yan etki veya alerji olmadığı konusunda hastalar bilgilendirilmelidir. Yine en etkili ve uzun tedavilerden sonra bile sivilceler tekrarlayabilir. Akne geçtikten sonra kalan izler için kimyasal soyma, lazer, dermaroller, dermabrazyon gibi işlemler uygulanabilir.