AKP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şen, CNN Türk'te Ahmet Hakan'ın sunduğu Tarafsız Bölge programında açıklamalarda bulundu. Şen, " Şu son haftada 3 araştırma bitti AK Parti 41 olarak gözüküyor. 40 küsür, 41 küsür 41 gibi üç araştırmada çıkan sonuçlar böyle. Yüzde 41 demek daha doğru. Cumhur İttifakı'nın oy oranı yüzde 51. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ise 53 küsür görünüyor. 53 ile birlikte 55'i de gördüm." dedi.
Mustafa Şen'in açıklamalarından satır başları şöyle:
Haftada 3-4 araştırma yapıyoruz. Bunu daha önceden ayda bir olarak yapıyorduk. 10 gün içinde bu araştırmaları yapıyoruz. Yapılan araştırmalar birbirini test etsin istiyoruz. Alt ve üst eşiklere bakıyoruz. Şu son haftada 3 araştırma bitti AK Parti 41 olarak gözüküyor. 40 küsür, 41 küsür 41 gibi üç araştırmada çıkan sonuçlar böyle. Yüzde 41 demek daha doğru. Cumhur İttifakı'nın oy oranı yüzde 51. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ise 53 küsür görünüyor. 53 ile birlikte 55'i de gördüm.
"Cumhur İttifakı'nın oy oranı yüzde 51 civarında"
Deprem sürecine baktığımızda Erdoğan mı bu hasarı toparlar, rakipler mi toparlar dediğimizde arada uçurum var. Cumhurbaşkanımıza olan yüksek güveni yansıtıyor. Vatandaşımızın Cumhurbaşkanımızdan bir beklentisi var. Araştırmalarda yüzde 53'ü daha sağlam olarak gördüğüm için bunu dile getiriyorum. Cumhur İttifakı'nın yüzde 51 civarında bir oy oranı olacağını ön görüyoruz.
Ortada bilimsel araştırma diye sunulan hayal ürünü şeyler ile karşı karşıya kalıyoruz. Biri daha önce 'yanılırsam dükkanı kapatacağım' demişti. Bir başkası şöyle söylemişti bir önceki seçimde 'Eğer böyle değilse ben bu mesleği bırakıyorum.' Sonra bu dedikleri çıkmadı. İşlerini bilimsel kurallara göre yapmıyorlar, etik değerlere uymuyorlar. Daha sonra bu isme sordular 'Hani sen dükkanı kapatacaksın, neden kapatmadın?' Türkiye'ye yakışmayan şeyler. Bunu neden böyle yapıyorlar? Sadece propaganda olsa bunu mazur görürsünüz. Ben daha iğrenç bir şey seziyorum. Seçim akşamı oylarımız çalındı diye halkı sokağa dökmek isteyenler olabilir. Aynısını Sayın İnce'ye yapmaya kalktılar. Sayın İnce 'Adam kazandı. Bunlar şizofren' dedi. Ben böyle şey seziyorum.
Ortada bilimsel araştırma diye sunulan hayal ürünü şeyler ile karşı karşıya kalıyoruz. Biri daha önce 'yanılırsam dükkanı kapatacağım' demişti. Bir başkası şöyle söylemişti bir önceki seçimde 'Eğer böyle değilse ben bu mesleği bırakıyorum.' Sonra bu dedikleri çıkmadı. İşlerini bilimsel kurallara göre yapmıyorlar, etik değerlere uymuyorlar. Daha sonra bu isme sordular 'Hani sen dükkanı kapatacaksın, neden kapatmadın?' Türkiye'ye yakışmayan şeyler. Bunu neden böyle yapıyorlar? Sadece propaganda olsa bunu mazur görürsünüz. Ben daha iğrenç bir şey seziyorum. Seçim akşamı oylarımız çalındı diye halkı sokağa dökmek isteyenler olabilir. Aynısını Sayın İnce'ye yapmaya kalktılar. Sayın İnce 'Adam kazandı. Bunlar şizofren' dedi. Ben böyle şey seziyorum.
"Anketlerde her zaman Erdoğan 1.sırada çıktı"
'6'lı masal'da, kavga edip dağılan bu masada halk bir şey görmüyor. Türkiye'nin en çok araştırma yapan kurumudur AK Parti. Deprem öncesinde bu tip soruları halka çok sorduk. Cumhurbaşkanı seçimi yapılacak kimi görmek istersiniz diye sorduk isim vermeden. Birinci sırada hep Tayyip Erdoğan vardı. Bir dönem Ekrem Bey, Meral Akşener ve Mansur Bey 2. ve 3. sıralara geldiler. Daha sonra Sayın Kılıçdaroğlu yükseldi ve 2. sıraya geldi. Sayın Kılıçdaroğlu'nun adaylığı Erdoğan'ın oylarını yükseltmiş olacağı gibi, deprem sonrası 'bu yaraları Tayyip Erdoğan sarabilir' fikri de oyların yükselmesine neden olmuş olabilir.
Bilimsel araştırmalarda çıkan, birbirini destekleyen sonuçları açıklıyorum. Ben asla 'biz kazanıyoruz' demem. Bu açıklamalarım seçim sonuçları değil araştırma sonuçları. Biz tahminleri söylüyoruz. Araştırmaların 1,5 oranında bir hata payı var. Yanılmak mümkün. Temel özelliği yanılabilirlik olan bilim verilerinden bahsediyorum. Hiç kimse milletin ne yapacağını bilemez. Biz milletin teveccühünü Erdoğan'dan yana kullanacağını düşünüyoruz. Bilim denilen olgunun en temel özelliği yanılabilmesini söylemesidir, birinci özelliğidir. Biz bir araştırma verisi açıkladığımızda bir ayet değil bu.
Araştırmalar nasıl yapılıyor?
77 vilayette, 3 biner kişiyle yapıyoruz bu araştırmaları. Bir tane araştırma yapmıyoruz, senenin her ayı, seçim yaklaştığında ise daha fazla olmak üzere yapıyoruz. Farklı araştırma kurumlarına yaptırıp bunları karşılaştırıyoruz.
Bilimsel araştırmalar bu haftayı gösteriyor 15 Mayıs sabahını değil. O günlere yakın bir araştırma sunarsak ve sonuca yakın bir şey çıkmaz ise elbette mahcup olurum. Ortaya çıkıp araştırmacıyım diyen birçok kişinin araştırmacılıkla alakası yok. 1,5'luk yanılma payı dediğim şey şöyle: Bir buçuğun 41'i kadar oynayabilir. Bir buçuğun yüzde 53'ü kadar oynayabilir.
Anket sonuçları Erdoğan'a sunuluyor mu?
3,4 araştırmayı tek tek sunmuyoruz o kadar vakti olmuyor. Genel durumu sunarız. Durum budur deriz. 3,4 araştırmayı bir sayfaya getirir, o sayfayı takdim edersiniz. Detaylar ise yine bir zarf ile takdim edilir.
6'lı Masa'da Akşener krizi
'Depremi bahane gösterip seçimi erteleyecekler' dendi. Böyle bir iğrençlik olamaz. İnsanlar depremin yaralarının sarılmasını bekliyor. Biz buna odaklanmış durumdayız. Böyle bir şey varken oradan birisi çıktı, dağıldı, toplantı çok ilgilenmedik o konularla. İşimiz vardı.
Cumhur ittifakı genişleyecek mi?
Her ittifak kendisini büyütmek ister. Bu işin doğasında var. Bunun tartışılacak hiçbir yanı yok. Biz diyoruz ki tek vatan, tek millet, tek bayrak. Tartışılması gereken HÜDA PAR değil, PKK ve onunla birlikte hareket edenler. Biz biliyoruz ki bir terör örgütü var ve onun bayrağını taşıyan bir siyasi parti var. Bu siyasi partiye de hiçbir şey demeyen bir altılı masa var.
Anket sonuçları 2 ayda değişir mi?
2 aylık süreçte büyük değişiklikler bekleyemiyorum ancak Cumhur İttifakı'nın lehine yükselişler bekliyoruz. Biz parti oylarını, aday oylarını sorduğumuzda bir soru daha soruyoruz. Seçmen bu partiye vereceğim der, ama şuraya kesinlikle vermem der, verebilirim diyen var. AK Parti'ye 'verebilirim' cevapları yüzde 50 oluyor.
AKP'nin seçim kampanyası nasıl olacak?
Ben seçim kampanya merkezindeyim. Eskisi gibi mitingler olmayacak. İllerde mitingler olacak ancak eskisi gibi değil. Günümüze yaşadığımız acıya göre dayanacak. Müziklerden sorumlu kişi bendim örneğin, ancak müzik olmayacak. Proje bazlı buluşmalar olacak. Ağırlıklı olarak afet bölgelerinde olacağız.