Dim Alacami Mahallesi sınırlarında bulunan Dim Şelaleleri, Toros Dağlar'ından yaklaşık 15 metreden dökülüyor. Dim Çayı'nın ana kaynağını oluşturan suların yaz ve kış aktığı bölge, doğal güzelliği, 4 derecelik su sıcaklığı ve sesiyle ziyaretçilerine huzur veriyor.
Dim Çayı'nın ana kaynağını oluşturan ve "Suyun gözü" olarak anılan şelaleler, ilçe merkezine yaklaşık 70 kilometre mesafede bulunuyor.
Mahalle merkezinden sonra yaklaşık 2 kilometrelik zorlu patikalardaki yürüyüşün ardından varılan 2 farklı noktadaki şelaleler, yerli, yabancı doğa ve fotoğraf meraklılarını cezbediyor.
Ziyaretçilerin, doğayla iç içe güzel vakit geçirdiği bölgede, avlanması yasak olan endemik tür kırmızı alabalık da bulunuyor.
"Şanslı olanlar kırmızı alabalığı görebiliyor"
Şehir hayatını bırakarak mahallede yaşamaya başlayan Mehmet Çelik, AA muhabirine, Alanya'nın en önemli akarsularından Dim Çayı'nın doğduğu köyde büyük şelalelerin olduğunu söyledi.
Şelalelerin, Alanya'ya yaklaşık 1 saat mesafede olduğunu anlatan Çelik, "Köye geldiğinizde ise yaklaşık 2 kilometrelik zorlu patikalardan geçerek şelaleler bölgesine varıyoruz. Ulaşımın zorluğu nedeniyle daha çok gençler, şelaleler bölgesine geliyor." dedi.
Yaz kış akan şelaleleri görmeye her yıl bine yakın kişinin geldiğini dile getiren Çelik, bölgedeki iki büyük şelalenin su kaynağının da farklı olduğunu belirtti.
Şelalelerden birinin Akdağ'ın tepelerinde eriyen kar sularının oluşturduğunu, diğerinin ise yer altından çıkarak yaklaşık 15 metreden döküldüğünü ifade eden Çelik, "İki suyun soğukluk dereceleri de farklı. Ama buraya gelenler, 4 derecelik suda serinleme imkanı buluyor. Şanslı olanlar, şelale havuzunda endemik bir tür olan kırmızı alabalığı görebiliyor." diye konuştu.
Şelalelerin Alanya'nın içme suyu olan Dim Barajı'nı beslediği bilgisini de veren Çelik, cennet köşesinin daha çok kişi tarafından görülmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Tatilci Onur Atam ise Alanya'nın gizli kalmış doğa harikası yerlerinden birinde bulunmaktan dolayı mutlu olduğunu söyledi.
Buraya keşfettikten sonra çokça geldiğini anlatan Atam, "Bitki örtüsü, köyün doğallığı, şelaleler bizi ailecek buraya getiriyor. Keyif ve mutlu olduğumuz bir yer. Şehir hayatından sıkılanların burayı mutlaka görmesini tavsiye ederim." dedi.