Nobel ödülü alan ve hayâtı, “Akıl Oyunları” filmine konu olan ünlü matematikçi John Nash’in bir iktisat teorisi var. Bu teori, benim gibi iktisattan anlamayanlar için mezkûr filmde şöyle kurgulanmıştı:
Delikanlılar barda otururken içeriye bir sarışın âfet giriyor. Herkesin gözü onda. O ise kasım kasım kasılıyor. O anda Nash’in aklına, o parlak fikir geliyor. Kimse bu kıza tâlib olmazsa değeri düşecektir. Üstelik böylece herkes kazançlı çıkacaktır. Çünkü etrafta başka kızlar da vardır. Sarısını boş verince o kızlar da küsmemiş olacağından her delikanlının bir kız arkadaşı olma şansı artacaktır.
Buna Nash Dengesi deniyor. Yalnız denge için çok mühim bir kural var. Herkes sözünü tutacak ve fire vermeyip sarışından uzak duracak.
Mâliye ve Hazîne Bakanımız, nobellik bir cümle söyledi, yine de yaranamadı.
“Dolara bakmıyorum”
Muhâlefet anlamadı. Sosyal medyada dalga geçen geçene. Efendim, Albayrak böyle deyince kabineye bir rahatlık gelmişmiş. Sağlık Bakanı, vak’a sayısını soranlara, “Yemişim vak’a sayısını!” diyormuş. İçişleri Bakanı, “Terör tırmanıyor” diyenlere, “Tırmandığı yere kadar!” diyormuş. Millî Eğitim Bakanı, “EBA çöktü” diyenlere, “Çökerse çöksün, bana ne!” diyormuş. “Ama efendim siz Millî Eğitim Bakanısınız.” diye itiraz edenlere de, “O zaman size ne!” diyormuş.
Oysa Sayın Bakan, çok mühim bir mesaj verdi. “Siz de bakmayın, değeri düşsün” demek istedi.
Şaka bir yana, diyelim ki gerçekten, kimse dolarla ilgilenmezse değeri düşecek.
Ne demiştim? Denge için herkes, sözünü tutacak.
Hani bir ara dolara rest çekilip Türk parasına hücûm olmuştu ya..
Emin olun öyle bir şey olmadı. Herkes, doların derdindeydi.
Çünkü Refah Partili belediyeler başarılı olsun diye yüzüğünü bileziğini veren vatandaş yok artık.
Filmin diliyle söyleyecek olursak, ilk fırsatta sarışını yatağa atacakları tanıyor.