24 Temmuz meşhur cuma hutbesi üzerinde binbir türlü yorum yapılıyor.Vay efendim, Diyanet Işleri Başkanı Fatih üzerinden Ataturk'ü lanetlemeye kalktı mi, kalkmadı mı? Kasdı, kimdi, kimlerdi?
Kendisinin bugün bir açıklaması var, Atatürk'ün aleyhine bir şey söylemediğini iddia ediyor...
Dedi, demedi, kastetti, etmedi ben burada değilim...Ortada bir başka ciddi iddia var ve Murat Bardakçı' ya ait...Şahsen ben Fatih Sultan Mehmet Han Hazretlerinin vakifnamesine vâkıf degilim,vâkıf senedini incelemedim.Fakat sayın Bardakçı Vakıf Senedini inceleyen bir kişi olarak minberden sarfedilen sözlerin metinde bulunmadığını,yer almadığını söylermiş...Ben buna dair sözlerini hem okudum,hem de dinledim.
Asıl konu burada başlıyor, bence ve çok mühim. BİRİNCİ SORU : Ali Erbaş 'in kürsüden galeyan halinde elde yalın kılıç Fatih'e atfen sarfettiği sözler gerçekten ilgili Vakıf Senedinde var mi, yok mu?... Bu sorunun cevabı müspetse yani Hoca efendi gerçekten Fatih'den "tırnak" içinde alıntı yaptıysa mesele yoktur.O zaman konu başka boyutuyla tartışılır, ya da zaten tartışma devam edecektir...
İKİNCİ SORU : Metinde böyle bir söz Murat Bardakçı' nın da ifade ettiği gibi yoksa böyle bir laf nereden çıkmış, nasıl icat edilmiştir?..
Böyle bir sözü,böyle bir üslupla ELDE YALIN KILIC,HEZAYAN,HEYECAN VE GALEYAN halinde sarfedilme maksadı nedir?...Sözler gerçekten Fatihe ve Vakifnameye aitse sÖylediğim lafları (sadece bu anlamda) geri alır,özür dilerim...Ama, bu laflar gerçekten yok ve Fatihe ait değilse çok vahim bir durumla karşı karşıyayız demektir.
O cüppe ve takke ile ve o kürsüde hepimize YALAN söylenmiş olur.Söylenen laflar o Senette yoksa resmi evrak tahrifatıdır...Daha ileri gidersek "...halkı kin ve garaz ...vb." yerlere kadar gider konu...
Öncelikle ve iyisi mi BU SÖZLERİN VAKIF SENEDİNDE GERÇEKTEN YER ALIP ALMADIĞI BIR SAVCILIK İNCELEMESI VEYA TESPİTİ DELAİL GEREKTİRİR!..