Giardano Bruno kimdir bilir misiniz?
İtalyan filozof, rahip, gökbilimci ve okulist..
Rönesans felsefesini biçimlendiren en önemli filozoflardan biridir.
Şair yanıyla da edebiyata yakındır.
Kiliseye aykırı görüşlere sahip olduğu için 1600 yılında Roma Katolik Kilisesi’nin Engizisyon mahkemesinde yargılandı ve sapkın ilan edildikten sonra diri diri yakılarak idam edildi.
Giordano Bruno’nun aykırı görüşleri nelerdi?
Bir tanesini yazayım.
“ Allah, iradesini hakim kılmak için yeryüzündeki iyi insanları seçer; Yeryüzündeki kötü insanlar ise kendi iradelerini hakim kılmak için Allah’ı kullanırlar”
Bruno, kendisine ölüm kararı veren yargıca şöyle karşılık vermişti:
“ Siz bu kararı okurken korkuyorsunuz, fakat ben korkmuyorum”
Engizisyon, Katolik Kilisesine bağlı bir mahkeme sistemiydi.
Din ırkçılığa malzeme yapılmıştır.
İspanyol Engizisyonu döneminde 200 binden fazla Yahudi İspanya’dan kaçmak zorunda kaldı.
Yüz binlerce Arap ve yerli halklardan oluşan Müslüman’lar Engizisyon Mahkemelerince katledildi.
Kötüler kendi egemenliklerini kurmak için Allah’ı kullandılar.
Yaşadığımız coğrafyada din bağlamında Engizisyon görülmedi ama hukuk şemsiyesi altına sığınan zalimler Engizisyonu aratmadılar.
Yassı Ada mahkemeleri bazı insanlarla birlikte hukukun da yüzünü kızartan kararlar verdiler.
12 Mart sıkı yönetim mahkemeleri utandırmaya devam ettiler.
12 Eylül sıkı yönetim mahkemeleri ise mahkeme bile değillerdi.
17 yaşındaki genci işlemediği bir suçtan dolayı bir günde yaşını büyüterek astıranlar Engizisyon hortlakları değil de nedir?
Gülhane Askeri Tıp Akademisini bitiren tabip teğmenlere :
“Siz önce askersiniz” diyebilen cuntacı orgeneralin subaylardan oluşan sıkı yönetim mahkemelerini etkilemediği düşünülebilir mi?
Son yıllarda başka bir senaryo oynanıyor.Adı konmayan gizli bir savaş yürütülüyor.
Gördüğü gerçekleri açıklamaktan korkmayanlar üzerinde engizisyonu aratmayan baskılar var.
Aydınlıkla karanlık, bilimle cehalet egemenlik savaşındalar.
Ülkenin düşünen beynine kan taşıyacak damarlar olan üniversiteler bilimden kopmuş resmi akademisyenlerin kariyer basamaklarına dönüştürülmüş.
İşçiler tahrik ediliyor.
Silahlı kuvveler tahrik ediliyor. Emekliler tahrik ediliyor.
Doktorlar tahrik ediliyor.Üreticiler tahrik ediliyor.
Gazeteciler tahrik ediyorlar. Birileri bir şeylerin olmasını bekliyor.
Önce paralelcilerle birlikte askerler, gazeteciler, siyasetçiler harcandı.
Sonra paralelciler vatan haini Mossad ajanı ilan edildi.
Adı konmamış gizli savaşın ete kemiğe bürünmesini isteyenler var.
Kötü insanlar egemenliklerini sağlamak için Allah’ı kullanıyorlar.
Giordona Bruno 414 yıl önce Roma’da Campo de’ Fiori yakılmıştı.
Yüz yıllar sonra aynı meydana heykeli dikildi.
Bruno’yu yakılarak idama mahkum eden hakimlerin adlarını kimse bilmiyor.
Yassı Ada, 12 Mart, 12 Eylül, Ergenekon, Balyoz mahkemelerinde görev alanların da
adlarını kimse bilmeyecek.
Giordona Bruno’yu mahkum eden yargıçlar arasında yer almaktansa yakılarak ölmeyi tercih ederim.
Salim Başol olmaktansa Adnan Menderes olmayı da….
Gezi parkı olaylarını yaşadık.
Yalanların havada uçuştuğu rezaletin pisliği temizlenemedi.
Cemaatin darbe girişimi masalından sonra durumu özetlersek:
Bir kez daha kanıtlandı ki: Kötü insanlar egemenliklerini sürdürmek için Allah’ı kullanmakta sakınca görmüyorlar. İnsanların sabrını denediler şimdi sıra Allah’ınkine geldi.
Bu işin sonunu ben de çok merak ediyorum.