Hindistan'ın başkenti Yeni Delhi'de Hint mevkidaşı Rajnath Singh ile yapacağı görüşme öncesi The Indian Express'e verdiği röportajda, iki ülke arasındaki savunma ilişkileri ve Rusya-Ukrayna Savaşı'nın etkileri hakkında açıklamalarda bulundu.
Pistorius, Almanya'nın enerji alanında Rusya'ya olan bağımlılığını "beklenmedik ölçüde" azalttıklarını ve Moskova ile ilişkilerinde bağları koparma değil risk azaltma politikası uyguladıklarını belirtti.
"Avrupa güvenliği üzerindeki tarihi etkileri olan" Rusya-Ukrayna Savaşı'nın Almanya'nın savunmaya karşı tutumunu değiştirdiğine işaret eden Pistorius, güvenlik politikasının bir aracı olarak silah ihracatı için kılavuz niteliğindeki Almanya'nın ilk Ulusal Güvenlik Stratejisi üzerinde çalıştıklarını kaydetti.
Bakan Pistorius, Ukrayna'ya destek amacıyla Avrupa Birliği (AB) ülkelerince başlatılan askeri mühimmat üretim girişiminin, Birlik üyesi olmayan ülkelere de açılması gerektiğini vurguladı.
Moskova'nın Rusya-Ukrayna Savaşı'ndan NATO'yu sorumlu tutmasının "düpedüz yalan" olduğunu söyleyen Alman Bakan, savunma birlikteliği olan NATO'yu suçlamak, Rusya'nın "hukuka saygısızlığının" göstergesi olduğunu ifade etti.
Alman donanması, 2024'te Hint-Pasifik bölgesinde tekrar konuşlanacak
Almanya ve Hindistan'ın 23 yıldır stratejik partnerlik içinde olduğunu belirten Pistorius, 2024'te Alman donanmasının Hint-Pasifik bölgesinde tekrar konuşlanacağını ve Hindistan donanması ile deniz tatbikatları yapacağını dile getirdi.
Boris Pistorius, Almanya silahlı kuvvetleri 'Bundeswehr'in, Avrupa'da caydırıcılık ve savunmaya odaklanmanın yanı sıra Hint-Pasifik bölgesinde varlığını pekiştirecek olmasının, denizaşırı toprakları olmayan Avrupa'nın silahlı kuvvetleri için de önemli bir mesaj olacağına dikkat çekti.
Almanya'nın Hindistan'a mühimmat ve askeri teçhizat konusunda yeni katkısının olup olmayacağının Yeni Delhi ziyareti sırasında konuşulabileceğini belirten Pistorius, Alman TKMS şirketinin ürettiği denizaltı teknolojisinde Hindistan ile olası işbirliği olabileceğini ifade etti.
Pistorius, iki ülke arasındaki işbirliğinin farklı alanlara da taşınabileceğini vurgulayarak, hava kuvvetlerinin beraber kullanılması, donanmaların konuşlandırılması ve askeri alandaki alışverişte artışa işaret etti.