Söz konusu yasa metninin Türkiye ile ilgili bölümlerinde; S-400 hava savunma sistemlerinin alımı gerekçesiyle Türkiye'ye F-35 uçaklarının teslim edilmemesi ve F-35 programından çıkarılması, ABD'nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele (CAATSA) Yasası kapsamında yaptırım uygulanması, Türk Akımı projesi kapsamında enerji boru hatlarının inşasında çalışan bazı gemi şirketlerine yaptırım uygulanması ile projelere destek sağlayan yabancı kişi ve kuruluşların da yaptırım için tespit edilmesi ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimine (GKRY) yönelik silah ambargosunun belirli şartlar dahilinde kaldırılması gerektiği belirtiliyor.
Elbette bu gelişmeler ülkemiz açısından çok can sıkıcı bir durum yaratıyor. Özellikle ekonomik alandaki sıkıştırmaların emareleri uzun dönemdir görülmekteydi. Onay sürecinin son aşamalarındaki yaptırımlar, kamuoyunda endişe verici boyutlara ulaştı. Ancak, bu yasa metninde tek hedefin biz olmadığını da söyleyebiliriz.
Örneğin, Almanya. Kuzey Akım-2 projesine katılan Alman firmalarına yaptırım öngörülüyor. Alman Dışişleri Bakanı Heiko Maas, ‘‘Avrupa'nın enerji politikasına, ABD’de değil Avrupa'da karar verilir. Dış müdahaleleri ve yaptırımları temelden reddediyoruz.’’ şeklinde sosyal medyadan tepki vermiştir.
Rusya, Çin ve İran ise baş hedef ülkeler. Rus Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov, geçen hafta ABD’de yaptığı bir konuşmada, ‘‘Ne Kuzey Akım-2 ne de Türk Akımı projesi duracaktır’’ şeklinde beyanatta bulunmuştur. Diğer yandan yasa metninde, özellikle, Çin’in Kuzey Kutbu ve kutup çevresinde bulunan ülkelerdeki yatırımlarını da inceleme altına almışlar. Çin’in Cibuti’deki askeri varlığı ve üssü de rahatsızlık konusu. Bununla birlikte, kasım ayı başından itibaren, İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney ile yakın ilişkisi olan 9 kişi ve bir kuruluşa yaptırım uygulanacağı açık kaynaklarda yer almaya başlamıştı. Bu kişiler arasında, İran Başyargıcı ve Genelkurmay Başkanı gibi üst düzey kişiler de bulunuyor.
ABD’nin, bu önüne gelene yaptırım tehdidini ortaya koyması bir çaresizliğin göstergesi olabilir mi? Olabilir ancak bu tehditler, ülkemiz açısından bakıldığında; kırılgan bir ekonomimiz olması nedeniyle meseleyi, iç ve dış siyasetimizi etkileyebilecek boyuta getirmektedir. Karşı tarafın tutarsızlıkları bariz olsa da atacağımız adımlarda çok daha dikkatli davranmak zorundayız. Ancak, uluslararası sistemde ABD’nin birçok önemli ülkeyi karşısına alıp yaptırımlarla tehdit etmesi; pek de akla yatkın rasyonel bir hareket olarak gözükmüyor. Böyle olduğu için, yasa metninde, şimdilik, bir kısım blöfler kendini fazlasıyla da belli etmektedir.
Örneğin, GKRY’ye olan silah ambargosunun kalkması; Rum tarafının kara para aklama denetimleri konusunda ABD ile birlikte çalışması ve Rus askeri gemilerinin Güney Kıbrıs limanlarından yararlanmasına kısıtlama getirmesi gibi belirli şartlara bağlanmaktadır. ABD ile stratejik ortaklık çabaları içine girmeye çalışan GKRY’nin, bir çırpıda ABD’nin bu istediği şartları yerine getirebileceğini düşünmüyorum.
ABD Dışişleri Bakanlığı’nın 2019 Uluslararası Narkotik Kontrol Strateji Raporu'na göre, Rusya ve Ukrayna’daki suç örgütlerinin Rum bankalarını yasadışı yoldan elde ettikleri paraları aklamak için kullandığı, milyonlarca euroluk yatırım yapılarak 2021’de tamamlanması beklenen bir kumarhane inşa edilmekte olduğu ve adadaki kumar ekonomisinin yeni zafiyet noktaları oluşturabileceği ifade edilmektedir. Bununla birlikte raporda, Güney Kıbrıs’ın 2008-2017 döneminde yatırım karşılığı pasaport (altın pasaport) uygulaması kapsamında 5 milyar 700 milyon dolar elde ettiğine dikkat çekilmekte ve yasa dışı gelirlerin aklandığı tehlikeli programlardan söz edilmektedir.
Rus askeri gemilerinin Güney Kıbrıs’taki faaliyetleri ise hız kesmeden devam etmektedir. Hint Okyanusunda 10-19 Aralık 2019 tarihleri arasında Hindistan’la icra edilen Indra-2019 tatbikatına katılmak üzere harekete geçen Baltık filosuna bağlı bir kısım Rus donanma unsurları, ekim ayı sonlarında, Limasol’da liman ziyareti ve ikmal bütünleme faaliyetinde bulunmuşlardır. Bu ziyaret, Rus askeri gemilerinin Güney Kıbrıs limanlarına yönelik faaliyetleriyle ilgili en son örneklerden biridir. Neustrashimy sınıfı çok maksatlı Yaroslav Mudry (777) isimli fırkateyn rehberliğindeki bu görev gücü, Doğu Akdeniz’deki bir kısım limanlar ile Aden Körfezi’ndeki Cibuti arasında sık sık görülmeye başlanmıştır.
Diğer yandan, bu yılın başından itibaren Rusya’nın GKRY’nin aleyhimizdeki bazı Kıbrıs tezlerini destekleyen açıklamaları ortadadır. 10-15 bin civarında Rus’un Güney Kıbrıs’ta yaşadığını unutmayalım. Haziran ayında, GKRY Denizcilik İdaresi ve Rus Gemi Sicil Kurumu arasında, bir kısım denizcilik konularında anlaşmalar yapılmıştır. Her iki taraf arasındaki ilişkiler, ABD’nin şart koştuğu hususların da ötesine taşınmış gibi gözüküyor. Birbirinden farklı katmanlarda seyreden karışık bir uluslararası ilişkiler ağı karşısındayız.
Rusya’nın Suriye’deki konumu, Türkiye’yle ilişkileri, Mısır’la artan silah ticareti, Libya’da isyancı Hafter güçlerine olan desteği ve Güney Kıbrıs’ta artma istidadı gösteren varlığı; ABD için zor denklemler olarak görülmektedir. Bu dört meselede; ABD tarafından, Türkiye açıktan ve Mısır da el altından yaptırımlarla tehdit edilmekte, GKRY’ye silah yardımı Rus şartına bağlanmakta ancak Libya’da ise her iki çarpışan taraf arasında dengeli olunmaya çalışılmaktadır.
ABD’nin kıta Avrupa’nın güvenliği konusunda NATO ve AB ile birçok konuda bir ayrışmanın içinde olduğu da görülmektedir. Almanya’nın yaptırım tehdidi altına girmesi ve Fransa’nın bağımsız söylem ve hareketleri ile diğer bir kısım Avrupa ülkelerinin ekonomik dar boğazda gezinmeleri; AB’nin geleceği açısından da farklı emareler göstermektedir.
ABD içinde, dünyanın gidişatını ve gelişen olayları, değişik saikler nedeniyle, anlamamakta direnen ya da işine gelmediği için anlamıyormuş gibi gözüken sivil ve asker belirli bir grup/grupların olduğunu değerlendiriyorum. Başkan Trump’ın azil sürecinin de böyle okunması gerekli olduğu kanaatindeyim. Başka ülkelerde hükümet düşürüp, kendilerine müzahir yeni kabineler getiren ve dünyayı domine etmeye çalışan bu güruhun; azil meselesinde başarılı olsa bile orta ve uzun vadede bu tehditlerinin ve olası yaptırımlarının sürdürülebilir olabileceği düşüncesinde değilim.
Sonuç olarak, ABD’nin bu tutarsız politikaları ve uluslararası sistemin belirsizliği karşısında, kendi gücümüzü dikkate alarak, temkinli ve sabırlı hareket etmek gerekliliği ile karşı karşıya kaldığımızı söyleyebiliriz. Doğu Akdeniz’deki çıkarlarımız kapsamında; Suriye’den sonra Libya’da da askeri varlık göstermemiz yolundaki gelişmelerde uluslararası dengelerin iyi hesap edilmesi gerekmektedir. Libya’da dengeler anlık değişmektedir. Askeri gücümüzün sınırlarını dikkate alarak, diplomatik çabalara öncelik verilmelidir. Diğer yandan, kendi iç meselelerimizin hallinde rasyonel olunması ve birlik ve beraberliğe halel getirecek yaklaşımlardan uzak durulmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Aksi takdirde; uluslararası baskıları karşılamak zorlaşacaktır. Mesele sadece yaptırım ya da baskılar olarak görülmemelidir. Artık tüm ülkeler, uluslararası ilişkiler sistematiğini altüst eden bir kaotik sarmalın içine girmiş gözükmektedir. ABD, Rusya ve Çin arasındaki dengeler, farklı bölgelerde farklı tezahürler gösterebilmektedir. Bize yaptırım getirmeye çalışan ABD’nin, karşılaştığı sorunlar da ağırlaşmaya başlamıştır. Bir kısım tehlikeler, kapılarına kadar dayanmıştır. Örneğin, 2018 yılında Meksika körfezinin güneyinde 200 adet deniz haydutluğu faaliyetine rastlanılmıştır. Her anlaşmazlıkta önüne gelene sürekli göstermeye çalıştığı yaptırım tehditlerinin bir ciddiyetinin kalmayabileceği de dikkate alınmalıdır. Yaptırım ya da diğer tehditler olmasa bile ABD’nin bu savruk ve tutarsız politikaları, dünya için başlı başına bir krize neden olabilecektir. Uluslararası bir konsensüs sağlanamadığı takdirde; bizi ve tüm dünyayı zor günler beklemektedir.
Kaynaklar:
‘‘ABD Senatosu'nun Türkiye'ye yaptırım gündemi’’, Anadolu Ajansı, 13 Aralık 2019,
https://www.aa.com.tr/tr/dunya/abd-senatosunun-turkiyeye-yaptirim-gundemi/1672568
(18 Aralık 2019)
‘‘KKTC'den ABD'nin Rumlara uyguladığı silah ambargosunu kaldırma kararına tepki’’, Anadolu Ajansı, 14 Aralık 2019,
(18 Aralık 2019)
‘‘Almanya'dan ABD'ye yaptırım tepkisi’’, Hürriyet Gazetesi, 12 Aralık 2019, http://www.hurriyet.com.tr/dunya/dugmeye-bastilar-eski-senator-de-dahil-334-gozalti-41401682
(18 Aralık 2019)
‘‘H.R.2500 - National Defense Authorization Act for Fiscal Year 2020/116th Congress (2019-2020)’’, ABD Kongresi, 07 Aralık 2019,
https://www.congress.gov/bill/116th-congress/house-bill/2500/text#toc-HD697046C53BB4F2CA3605D56201F7061 (18 Aralık 2019)
‘‘U.S. Congress approves Russia-Germany gas pipeline sanctions’’, Xinhuanet, 18 Aralık 2019,
http://www.xinhuanet.com/english/2019-12/18/c_138638848.htm (19 Aralık 2019)
‘‘NATO membership for Cyprus. Yes, Cyprus’’, Atlantic Council, 01 Nisan 2019,
https://www.atlanticcouncil.org/blogs/new-atlanticist/nato-membership-for-cyprus/
(19 Aralık 2019)
‘‘ABD'den İran'ın dini lideri Ali Hamaney'e yakın 9 kişiye yaptırım kararı’’, Euronews, 04 Kasım 2019,
https://tr.euronews.com/2019/11/04/abd-den-iran-n-dini-lideri-ali-hamaney-e-yakin-9-kisiye-yaptirim-karar (19 Aralık 2019)
‘‘Kara para aklama riski sürüyor’’, Haberci, 08 Mayıs 2019, https://www.kibrishaberci.com/kara-para-aklama-riski-suruyor/ (19 Aralık 2019)
‘‘Comment by the Information and Press Department on developments in the exclusive economic zone of Cyprus’’, The Ministry of Foreign Affairs of the Russian Federation, 08 Temmuz 2019,
https://www.mid.ru/en/foreign_policy/news/-/asset_publisher/cKNonkJE02Bw/content/id/3717091
(19 Aralık 2019)
‘‘Russian Baltic Fleet’s warships call at Cyprus in deployment to Indian Ocean’’, Tass/Russian Nwes Agency, 21 Ekim 2019, https://tass.com/defense/1084335 (19 Aralık 2019)
Kırıkkanat, Alp, ‘‘Doğu Akdeniz’de Rus Ruleti’’, Seyir Defteri, 19 Temmuz 2019,
http://www.alpkirikkanat.com/makale-detay/44/dogu-akdeniz-de-rus-ruleti (19 Aralık 2019)
Kutluk, Deniz, (E) Amiral, ‘‘İngiltere Seçimlerinin Yerel ve Bölgesel Etkileri Değerlendirmesi’’, 16 Aralık 2019,
https://www.youtube.com/watch?v=iApsg5Rdhos&t=313s
(19 Aralık 2019)
‘‘Flow of Russian arms into Middle East unstoppable’’, Asia Times, 21 Kasım 2019,
https://www.asiatimes.com/2019/11/opinion/flow-of-russian-arms-into-middle-east-unstoppable/
(19 Kasım 2019)
‘‘Mexico: ITF registers more than 200 pirate attacks in the Campeche probe’’, Latin Sea, 15 Kasım 2019, https://latinsea.com/shipping/mexico-itf-registers-more-than-200-pirate-attacks-in-the-campeche-probe/ (19 Aralık 2019)