Filmin tanıtımı, geçen yılın eylül ayı başlarında düzenlenen 76.ıncı Venedik Film Festivali’nin ‘‘Yarışma Dışı Bölümü’’nde yapılmıştı. Filmin, Çipras hükümetinde bir dönem Maliye Bakanlığı yapmış olan Yanis Varufakis’in ‘‘Adults in the Room: My Battle With Europe's Deep Establishment’’ isimli kitabından sinemaya uyarlandığı belirtilmektedir. Bu filmde, 2008 yılında büyük bir ekonomik krize giren Yunanistan’ın, 2015’de Yanis Varufakis’in görevine başladığı ilk altı ayı içinde AB ile yaşananlar anlatılmaktadır. Filme dair Costa Gavras’la yapılan bir röportajda, Gavras: krizle birlikte, AB’nin Yunanistan’ı aşağıladığını, Yunan halkının olup bitenin çoğundan haberdar olmadığını, yaşananların bir utanç vesilesi olduğunu ve özellikle Fransa ve Almanya’nın Yunanistan’a karşı ikili oynadıklarını ve kendisinin de tuzağa düşürülenlerin yanında bir tavır aldığını belirtmektedir. Costa Gavras, bu filminde; uzlaşmayı reddeden bir rakiple aylarca tekrarlanan sonuçsuz müzakerelerin trajik yönlerini ele aldığını ifade etmektedir.
Açık kaynaklarda, Gavras ve Varufakis’in sol tandanslı kişiler olduğu ifade edilmektedir. Hatta Varufakis, kendini hümanist ancak dengesiz bir Marksist olarak tanımlamaktadır. Netice itibarıyla, bu söylemlerin Batı karşısında çok bir geçerliliğinin olmadığını, trajik bir şekilde fark etmelerine neden olan olaylar; şimdi bir film gösteriminde sergilenmeye çalışılmaktadır. Ancak, belki de Varufakis’in hümanist yaklaşımlarından hareketle; Gavras’ın filmle ilgili röportajda kullandığı, ‘‘Batı insandan vazgeçti’’ ifadesi oldukça dikkat çekicidir. Gavras, Batı’nın Yunan halkının fakirleşmesine katkı sunması ve her şeyi ekonomi terazisine koyması nedeniyle, insandan vazgeçildiği tezine yer vermektedir.
Batı’nın insanı unutması tezinin, felsefi yönü ağır basan bir tartışma olabileceğini düşünüyorum. Böyle bir tartışma, değerlendirdiğiniz konuya göre de sonuçları itibarıyla farklılıklar gösterebilir. Ancak, tarihi boyunca Türkiye’ye karşı teröre destek veren ve son dönemde Ege Denizi’nde kaçak göçmenlere yaptıkları insan hakkı ihlalleriyle gündeme gelen bir ülkenin, sopanın ucunun faklı bir şekilde de olsa kendilerine değdiğinde; meseleyi ‘‘Batı insandan vazgeçti’’ye çevirmesini de samimiyetsiz buluyorum. Diğer yandan, sol bir koalisyon olan Çipras hükümeti döneminde, ana karasını ve bir kısım adalarını askeri kolaylık/üs kapsamında açmaya çalıştıkları ABD; Batı diye ifade edilen kavramın neresinde duruyor acaba? Röportajda, Fransa ve Almanya yerden yere vurulurken, AB üyesi olmasa da ABD’yle ilgili tek bir satır geçmiyor.
Bir diğer ilginç nokta ise filmle ilgili olarak İngiliz basınının gösterdiği aşırı ilgi. Bazı açık İngiliz kaynakları, Brexit’e benzer bir tanımla, Costa Gavras’ın bu filmle ‘‘Grexit’’ krizini ele aldığını belirtmektedirler. Oysa bunun Grexit olabilmesinin hem şartlar hem de tarafların kendi menfaatleri açısından, şimdilik, zor olduğunu düşünüyorum. Ancak yine de dünyanın bin bir türlü hali vardır sözünü doğrulayacak, günümüzde birçok uluslararası gelişmelere de şahit oluyoruz.
Yunanistan, şimdilik, bu ekonomik krizi hafifletmiş gibi gözükse de AB’nin gözü halen Yunan ekonomisi üzerindedir. Çünkü, yeni Başbakan Kiriakos Miçotakis vergileri azaltıp, yatırımları artıracaklarının ve istihdam yaratacaklarının sözünü vermiştir. Üstelik ekonomik büyümeyi de yüzde 2’den yüzde 4’e çıkarmak gibi bir hedefleri de mevcuttur. Bu kapsamda, 2020 yılının Ocak ve Şubat ayları, özellikle vergilerin indirimi konusundaki hedeflerin ne kadarının gerçekleşebileceği yönünde önemli emareleri ortaya çıkarabilecek kapsamdadır. Bu süreç, Costa Gavras’ın yeni bir trajik oda hikayesine döner mi bilinmez ama AB ve Yunanistan arasında yeni bir krizin ilk fitilinin ateşlenebileceği bir potansiyel yaratabilecek mahiyettedir.
Yunanistan, 2060 yılına kadar vadesi uzatılmış takribi 320 milyar avroluk borcu ile baş etmek zorunda. Bir kısım önemli İngiliz açık kaynakları ise, Yunanistan’ın kriz öncesi GSYİH’na ulaşmasının 2033 yılına kadar mümkün olamayacağını iddia etmektedirler. Bu, Yunanistan’ın dış politikasında bir kısım ülkelere karşı açıktan görülen bağımlılığını daha da artırabilecek bir olasılığı gündeme getirmektedir.
Ancak, siyasi, ekonomik ve askerî açıdan çok parçalı hale gelmeye başlayan Batı’nın ve mevcut ittifaklarının durumu, Yunanistan’ın alacağı olası pozisyonları da zorlar hale getirebilir. Fakat, refah yönünden AB ve güvenlik yönünden ABD orijinli politikaların ilanihaye sürdürülebilirliği konusu, Yunanistan’da sadece büyük çaptaki politik hayal kırıklıklarında gündeme gelebilmektedir. Diğer yandan Costa Gavras örneğinde olduğu gibi Yunanistan içindeki ve dışındaki bir kısım entelektüellerin, refah boyutundaki sıkıntıları doğrudan AB’ye yüklemelerine rağmen, Fransa ve Almanya’nın ikircikli tavırlarını eleştirmeleri rüyadan uyanmalarına katkı sağlayabilir niteliktedir. Hatta filmde geçtiği söylenen ‘‘Fransa eskisi gibi değil’’ repliği, bu anlamda uykunun son evresinde olabileceklerinin bir ifadesi olarak da algılanabilir. Ancak bu çaptaki entelektüel bir eleştirinin, bu borca neden olan; şuursuz silahlanma harcamalarını ve Yunanistan’da vergi alınmakta zorlanılan, örneğin gemi armatörleri gibi, bir kısım ayrıcalıklı kesimi de kapsaması gerekirdi diye düşünüyorum.
Netice itibarıyla bu durum, Batı’nın ekonomik kıskacına girmiş bir Yunanistan’la ülkemiz arasındaki sorunları, sadece iki komşu tarafın karşılıklı biraraya gelerek çözme olasılığını da riske etmektedir. Ağır borcun vadesini dikkate aldığımızda, önümüzdeki en az 20-30 yılın da sorunların bu şekilde devam edebileceği izlenimini bizlere göstermektedir. Bununla birlikte, çuvaldızı başkalarına batırmadan önce iğneyi kendilerine batırma alışkanlığı olmayan Yunanlıların ihtirasları ister politikacı ister sanatçı olsun ya da başka bir şey, ki fark etmiyor, rasyonel ve kolektif anlayış ile uzlaşmayı tesis edecek politikaların önünde bir engel teşkil ediyor. Diğer yandan, Yunanistan’ın çatışmayı gündeme getirecek eylem ve söylemlerden uzak durması; ekonomik sorunları olan her iki komşu ülke için de fayda sağlayacaktır. Aksi takdirde bu, her iki ülkenin zararına olsa da bu durum; Yunanistan’ın her yönden çöküşüne neden olur. Costa Gavras’ın ‘‘Adults in the Room’’ isimli filminin vereceği mesajın, sadece odadakilerle sınırlı kalmamasını ve bundan sonraki özeleştirilere mehaz teşkil edecek sanatsal etkinliklerin daha geniş çerçeveden bakılarak gerçeklerle yüzleşilmesini temenni ediyorum.
Kaynaklar:
‘‘76. Venedik Film Festivali’nden Costa-Gavras’a Onur Ödülü’’, Kültür Servisi, 15 Ağustos 2019, https://www.kulturservisi.com/p/76-venedik-film-festivalinden-costa-gavrasa-onur-odulu/ (01 Ocak 2020)
‘‘Politik sinemanın öncüsü Costa-Gavras: Batı insandan vazgeçti’’, Independent Türkçe, 27 Aralık 2019, https://www.independentturkish.com/node/109731/k%C3%BClt%C3%BCr/politik-sineman
(01 Ocak 2020)
Bond, Tom, ‘‘Adults in the Room review: Costa-Gavras revisits the Grexit crisis with panache’’, PFI, 02 Ekim 2019, https://www.bfi.org.uk/news-opinion/sight-sound-magazine/reviews-recommendations/adults-in-the-room-costa-gavras-yanis-varoufakis (01 Ocak 2020)
‘‘Costa Gavras’’, İstanbul Kültür Sanat Vakfı, 14 Nisan 2013, https://film.iksv.org/tr/yasam-boyu-basari-odulleri/costa-gavras (01 Ocak 2020)
‘‘Portre: Syriza'nın AB ile masaya oturacak adamı Yanis Varufakis’’, BBC Türkçe, 27 Ocak 2015, https://www.bbc.com/turkce/ekonomi/2015/01/150127_profil_varufakis (01 Ocak 2020)
‘‘New Greek Prime Minister faces uphill battle to fulfill promises’’, Euronews, Good Morning Europe, https://www.euronews.com/2019/07/12/new-greek-prime-minister-faces-uphill-battle-to-fulfill-promises (01 Ocak 2020)
Seetharaman, Maithreyi, ‘‘Yunanistan ekonomik krizi sona mı eriyor?’’, Euronews, 23 Temmuz 2018, https://tr.euronews.com/2018/07/18/yunanistan-ekonomik-krizi-sona-mi-eriyor- (02 Ocak 202)
Greene, Megane, ‘‘Greece’s economy is resurgent but still fragile’’, Financial Times, Opinion Greek Economy, 30 Eylül 2019, https://www.ft.com/content/1335a134-e106-11e9-b8e0-026e07cbe5b4
(02 Ocak 2020)