Altının onsu 1.764 dolara geriledi. Ancak altına ilişkin beklenti sürüyor. Bu beklentileri koruyanlardan biri de Commerzbank.
Milliyet'ten Zeynep Aktaş'ın ilgili yazısı şöyle; Kurum hedef fiyat önerisinde değişikliğe gitmedi. Şimdilik altında pozitif görüşünü sürdürüyor. 2021 sonunda 2.000 dolar/ons fiyat önerisinde bulunuyor.
Bununla birlikte yılın üçüncü çeyreği için beklentisini 1.900 dolar/onstan 1.850 dolar/onsa revize etti.
Gram ve ons
Ons altın 1 Haziran-18 Haziran tarihleri arasında yüzde 6.7 değer kaybetti. Gram altındaki düşüş ise yüzde 4.37 oldu. Gram altın dolarla fiyatlandığı için düşüş daha sınırlı oldu.
Altın fiyatları nelerden etkileniyor?
Altına yönelik arz ve talep dengesi fiyatı etkiliyor. Çıkarılan altın miktarı sınırlı düzeyde. Talep yoğunlaştığında arz kısmının sınırlı kalması sebebiyle fiyat yükselebiliyor.
Enflasyondaki artış paranın alım gücünü erittiğinden güvenli liman olarak altına yönelim güçlenirken altının değerini artırır.
Faiz oranının düşük kalması altına yönelimi güçlendirirken beraberinde fiyat artışını getiriyor. Ülkelerin altın rezervi tutması altın fiyatlarına olumlu yansıyor. Beklenmedik doğal afetler, ekonomik hareketlilikler altına yönelimi güçlendirir.
Büyüme beklentileri sürüyor
JPMorgan, TCMB para politikası kararlarını değerlendirdiği raporunda, Türkiye için 2021 yılı GSYH büyüme tahminini yukarı yönlü revize etti. Mobilitede hızlı toparlanmayı ve Kovid-19’a karşı aşılamanın hızlanmasını dikkate alan JPMorgan, 2021 yılı için GSYH büyüme tahminini yüzde 6.1’den yüzde 6.8’e çıkardı.
TCMB’nin beklentilere paralel olarak politika faizini yüzde 19’da tuttuğuna işaret eden JPMorgan, ana politika yönlendirmesine ilişkin cümlelerin önceki PPK toplantısına göre değişmeden kaldığına dikkat çekti.
JPMorgan, güçlü yurt içi talep, yükselen maliyetlerin yol açtığı fiyat baskıları ve zayıf politika kredibilitesinin sıkı politikanın devam ettirilmesini desteklediğini vurguladı.
Piyasalarda şimdi riskler satılıyor
Piyasalar olası FED faiz artışını, küresel bazda kırılganlıkları ve emtia rallisinin tersine dönme ihtimalini fiyatlıyor. En fazla etkilenenler borsa ve emtialar. Dolar kuru 8.73 TL’ye çıktı. Altının onsu 1.764 dolar
Yurtdışı ve yurtiçinde artan riskler piyasalarda sert dalgalanmaların yaşanmasına yol açıyor. BIST 100 Endeksi, içerisinde sıkıştığı bandı aşağı kırdı.
Emtialarda değer kayıplarının artacağı beklentisi altın ile altın bazlı hisseler ve demir çelik sektörü hisselerinde satışları getirdi.
BIST 100 Endeksi’nin 1.445 seviyesinin üzerinde kalma çabası başarılı olamadı. Endeks son iki hafta içerisinde ağırlıklı olarak 1.432-1460 bandından hareket etti. 1.445’in aşağı kırılmasıyla satışlar attı. Endeks, haftayı 1.391’den kapatırken yukarı çıkma enerjisinin zayıf kaldığını gösterdi.
BIST 100 Endeksi, 18 milyar TL hacimle geriledi. Haziran ayının geride kalan üç haftasında, İşlem hacmi en düşük 17.5 milyar TL en yüksek 22.9 milyar TL’yi gördü, Haftalık bazda yüksek ve düşük hacmin gerçekleştiği dönemlerde yansımasını endeks hareketinde de gösterdi. Hacim düştüğünde hareket zayıf ve cılız kaldı.
İşlem hacmi yüksek ilk 10 hisse arasında Türk Hava Yolları, Emlak Konut GMYO, Garanti Bankası, Ereğli Demir Çelik, Koza Altın, Kardemir (D), Petkim, Şişe Cam, Gübre Fabrikaları, Beşiktaş Futbol yer alıyor. İşlem hacmi en yüksek ilk 10 şirket farklı sektörlerde yer alırken belli bir sektörde kümelenme söz konusu değil.
Dört kritik hisse
Yüksek hacimle listede yer alan 10 hissenin dördü ağırlığı en fazla olanlar. Bunlardan Ereğli Demir Çelik’in endeks üzerindeki ağırlığı tek başına yüzde 8. Hisse bu oranla kendisinden sonrakilerle arasında açık ara fark olduğunu gösteriyor.
Ardından gelen Garanti Bankası’nın endeks üzerindeki ağırlığı yüzde 4,87. Üçüncü sırada gelen Şişe Cam yüzde 3,52 ve sonrasındaki Türk Hava Yolları yüzde 2,97 paya sahip bulunuyor. Bu dört hissenin değer kaybetmesi endeksi aşağı çekmede etkili oluyor.
Uzun vadeyi kaçırıyorlar
Yatırımcılar kısa süreli fiyat hareketlerini izlerken uzun vadedeki getirileri kaçırabiliyor. Son 10 yılda Ereğli Demir Çelik düzeltilmiş fiyatlarla 90 kuruştan 17.79 TL’ye çıktı. Bu süreçte hisse, yıllık bazda yüzde 109 yükseldiği dönemler yaşadığı gibi yüzde 25 düşüşler de gördü.
Ancak tüm bu iniş çıkışların neticesinde hisse 10 yıllık zaman diliminde yüzde 1.496 getiri sağladı. Bugün geriye dönük hissenin grafiğine bakanlar dalgalı ancak yükselen bir eğri görmekte.
Kısa sürelerde hisselerde iniş çıkışlar yaşanması olağan bir durumdur. Ancak büyüyeceği düşünülen sektörlerde faaliyet yürüten şirketlerde uzun vadede pozisyon alabilmek getiriyi daha büyük yakalama imkânı verecektir.
Uzun vadeli hedeflerle hareket edenler günlük düşüşlerden olumsuz yönde etkilenmedikleri gibi görmezler dahi. Oysaki kısa süreli işlemlerde bulunanlar açısından bir haftada gerçekleşen yüzde 7.34’lük kayıp kâbus olarak görülebilmekte. Bu nedenledir ki uzun vadede büyüyen sektörlerde yer alan güçlü şirketlerde alınacak pozisyon, bir yandan günlük stresten uzak tutarken diğer yandan kazandırma potansiyelini de artıracaktır.