Amerika’nın, Suriye’den çekilmesi haberleri, gündeme bomba gibi düştü. Ortadoğu enerji kaynakları nedeniyle, yüzyıllardır can ve kan pahasına sahip olunmak istenen bir bölge. Peki yeni bir enerji kaynağı tüm ihtiyaçları karşılayacaksa, ortadoğunun önemi eskisi gibi kalır mı sizce?
Çin iki seneye kadar kendi ayını yaparak, gece sokaklarını onunla aydınlatacağını ve daha da ötesinde, ileride kendi Güneşini yaparak, mevcut enerji kaynaklarına ket vurarak, kendi enerji ihtiyacını güneşiyle karşılayacağını açıkladı!
Sirius yada diğer adıyla Şira yıldızı gibi çift yıldızlı bir sisteme yada 67 uydulu Jupiter kadar olmasa da birden fazla uydulu bir Dünya’ya doğru ilerliyoruz. Çocuklarımıza anlatacağımız masallarda, develer tellal iken değil de, Dünya’nın bir ay ile bir güneşi var iken, diye anlatacağımız bir döneme giriyor olabiliriz...
Güneybatı Çin’de yeralan ve gelişmiş endüstrisiyle tanınan, Siçuan Eyaletini aydınlatmak üzere, yapay bir ay projesinin 2020 yılında, hayata geçirelebileceği açıklandı[1].
Chengdu Havauzay Bilim ve Teknoloji Mikroelektronik Sistem Araştırma Enstitüsü başkanı, Wu Chunfeng, üzerinde çalıştıkları yapay ay’ın (uydunun), gerçek Ay’dan sekiz kat daha fazla parlak olacağını, ve Siçuan eyaletindeki sokak aydınlatmalarının yerine kullanılacağını belirtti. Yapay Ay’ın 10 ile 80 km çapında bir alanı aydınlatması planlanıyor.
İnsan yapımı ayın, yansıtıcılığı yüksek kaplamaya sahip olduğu ve güneş paneli benzeri, açısı ayarlanabilen kanatlar yardımıyla, güneşten gelen ışığı hassas bir şekilde ayarlayarak yansıtması sağlanacak diye açıklanıyor. Yapay ayın, sadece Siçuan bölgesini aydınlatırken, tüm Çin ve deniz aşırı bölgelerden gece görülebileceği belirtiliyor[2].
Konuyla ilgili, bazı insanlar uzaydan yansıyan ışıkların dünyada yaşayan canlıların bioritimleri üzerinde ve uzay gözlemlerinde olumsuz etkilerin oluşabileceği endişelerini taşıyor[1].
Yapay Güneş projesine gelirsek;
Çin’in kısaltma adı olan, EAST (Experimental Advanced Superconducting Tokamak) olan, yapay Güneş projesinin yeni özelliklere sahip bir füzyon reaktörü olduğu belirtiliyor[4]. Füzyon’u biraz açıklayacak olursak, çekirdeği atom bombasındaki gibi parçalamak yerine, tam tersine iki farklı çekirdeği birleştirerek bağ enerjisinin ortaya çıkmasını sağlamak olarak tanımlayabiliriz. Her atom çekirdeğinin ise rastgele füzyon tepkimesine girmemesinin sebebi, bu sırada çok yüksek değerde ısıya ihtiyaç duyulmasıdır. Ve yüksek ısıdaki plazmanın kontrollü bir şekilde tutulması gerekir ki, bu işlmelerin yapılması oldukça zordur.
Füzyon tepkimeleri Güneşimizde her an doğal olarak gerçekleşmektedir. Güneşte, hidrojen çekirdekleri birleştirerek helyuma dönüşür. Bu dönüşüm sırasında, kütle kaybı karşılığı da enerji ortaya çıkar (E=m.C2). Çin’in Anhui eyaleti başkenti Hefei’deki bahsi geçen EAST reaktörü ise, 100 milyon santigrat dereceyi aşarak, yeni bir rekora imza attı[5].
Füzyon reaksiyonu bizim Güneşimizde kaç derecede oluyor derseniz? Güneş’in derinliklerinde, hidrojenin füzyon reaksiyonu için gereken ısı, 15 milyon santigrat derece civarında. Bu değere gravitenin çekim gücü de dahil. Dolayısıyla EAST füzyon reaktörünün ulaştığı ısı Güneşimizinkinin 6 katı diyebiliriz.
2017’de EAST reaktörü plazmayı çok yüksek bir enerjide 101.2 saniye tutmayı başararak daha önce de oldukça önemli bir başarıya imza atmıştı[5]. Teorik olarak, füzyon reaksiyonu için gereken kaynak, fosilleşmiş hidrokarbon ve uranyumdan daha iyi olmalı. Daha iyi bir kaynak derken, büyük patlamanın başında ortaya çıkan saf ve en eski hidrojen ile bunun mümkün olduğu açıklanıyor. Yani çalışmalar için Hidrojen’ın bir izotopu olan ‘’Trityum’’ tercih ediliyor ama malesef dünyada yeterli trityum rezervi bulunmuyor[5]. Yine de ulaşılması gereken ısı problemi en büyük sorunlardan biriydi ve aşıldı, diğerleri de yakın gelecekte yapılan çalışmalarla aşılması mümkün problemler arasında görünüyor.
İnsanlara takılan çip ve benzeri yapay elektronik araçlarla insanları, android insanlara dönüştürmeyi başlayan süreç, Dünyamızı da yapay güneş ve yapay ay gibi eklentilerle bir nevi Android Dünya haline getirebilir.
Sizce de yüzyıllardır ortadoğu’ya dökülen muazzam para, zaman, insan gücü ve en kötüsü masum kan yerine bu çabaları daha temiz ve kesin sonuç alınacak, enerji kavramını bir tokat gibi sarsarak değiştirecek araştırmalara yönlendirmek daha mantıklı değil mi? Enerji kaynağının değişmesi demek, Dünyanın ve Dünyadaki yaşamın, belki sınırların ve para kavramının da dahil, herşeyin değişmesi anlamına geliyor! Düşünün temiz ve sınırsız bir enerji kaynağınız var, coğrafik, jeopolitik, ekonomik, siyasal ve finansal bütün değerleri yerle yeksan etmek mümkün hale gelecektir. Bu durumda Çin’in yapay Ay ve yapay Güneş projelerinin başarılı gidişatına diğer ülkelerin nasıl tepki vereceği merak konusu? W.Churchill’in konuyla ilgili ‘’Bir damla petrol, bir damla kandan değerlidir’’ derken, gelecek öngörüsü muazzam olan Atatürk’ün, vasiyet gibi bıraktığı sözünde dediği gibi; ‘’İstikbal göklerdedir.’’
Dünden öte bir günün,
Günden öte bir geleceğe varması dileğiyle,
Referanslar:
[1] https://en.people.cn/n3/2018/1016/c90000-9508748.html
[2] https://www.atimes.com/article/chinese-city-to-launch-man-made-moon-to-light-up-skies/
[3] https://www.dailysun.co.za/News/International/watch-china-has-made-an-artificial-sun-20181128-2
[4] https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/B9780081003152000131
Not: Fotograflar alıntıdır.
Kaynak: AMERİKA’NIN SURİYE’DEN ÇEKİLMESİ ve YENİ ENERJİ KAYNAKLARIYLA ÇİN! - Işın Erenoğlu Üstündağ