ANKARA KORİDORU

Sadullah Özcan

Yol çalışmaları ve kazalara davetiye

Son günlerin suni gündemleri beni ilgilendirmiyor. Kim kimi yer bilmem. Afiyet olsun. Bu gündemlerin hiç birisi benim yaz döneminde karayollarında karşılaştığım problemleri çözmüyor. İnsanımızın kaza riskini azaltmıyor.

Özellikle yaz dönemi geldiğinde yol yapımı ve tadilat çalışmaları zaman zaman insanı çileden çıkarıyor. Yaz dönemine girdik. Bayram için memlekete gittim. Yol çalışmalarında değişen bir şey yok. Uzun süren çalışmalar, uyarı tabelalarının yetersizliği, yolların yoğunluğu, kilometrelerce uzanan yol tıkanıklığı olduğu gibi devam ediyor.

Geçtiğimiz yıllarda dile getirdiğim karayolları ve otobanlarda devam eden çalışmaların hoyratça yapılması zaman kaybının ötesinde yaz döneminde artan ölümlü kazaların ana kaynağını oluşturmaktadır.

Görevden alınan Ulaştırma eski Bakanı Cahit Turan’ı Karayolları Genel Müdürlüğü döneminden itibaren çok fazla uyardığımı bilirim.  Allah’dan görevden alındı da kurtulduk. Yol çalışmalarında 10 km’lik yol kapatılır bütün yaz dönemi boyunca o yol çilehaneye dönerdi. Ölümlü kazalar yaz aylarında bu nedenle tavan yapardı.  Sonradan 5 km’ye indirdiler de kaza riski azaldı. Fakat problemler bitmedi. Devam ediyor.

Karayolları Genel Müdürleri, Ulaştırma Bakanlarının işi nedir bilmiyorum. Ama Türkiye genelinde ihale edilen yol çalışmalarının gerektiği gibi kontrol edildiğini söylemek imkânsız. Cahit Turan’ın yerine gelen Adil Karaismailoğlu Bakan’dan hassaten beklentimiz bütün yaz boyunca yollardaki çalışmaları müteahhitlerin insafına bırakmadan denetlemesidir.

Yapılan çalışmaların belki kanuni denetimlerini yeterli buluyor olabilirsiniz fakat bu çalışmaların insani olması için yeterli olup olmadığına da bakınız.

AK Parti Hükümetlerinin ilk Bayındırlık Bakanı Rahmetli Zeki Ergezen döneminde yol çalışmaları 24 saate yayılmıştı. Zaten 3-5 ay yapılan çalışmalar daha sonra gündüz saatlerinde 8 saatle sınırlı kaldı. 3-5 ay süren ve insanı direk ilgilendiren yol çalışmalarının çok acil 3 vardiya 24 saat esasına göre düzenlenmesi gerekmektedir. Böylelikle 3 ay süren çalışmalar bir ayda tamamlanarak hem zamandan tasarruf sağlanacak hem çalışmaların oluşturduğu riskleri azaltacaktır.

Yol çalışmalarında kullanılan iş makineleri milli servettir. Bu makineler yattıkça zarar, çalıştıkça kardır. Neden bu makineler günlük 8 saat çalışıp 18 saat yatar? Türkiye’de bu kadar zengin mi?

İki örnek vereyim. 26.05.2021 tarihinde Balıkesir’den Ankara’ya yolculuk yaptım. Akşam 21.30 gibi Polatlı’ya ulaştım. İki yerde inşaat var. Biri Polatlı’ya ulaşmadan diğer ise Polatlı içinde. Son model iş makineleri o saatte kenarda yatıyordu. Yani milli servetler yatıyor. İkinci örnek ise Ankara çevreyolu Gölbaşı Kavşağı’nda çok kısa bir çalışma var. Gölbaşı çıkışı kapatılmış. İki aydır açılmadı. Ankara ve Gölbaşı’na dönmek için Polis Akademisi kavşağına kadar gidip geri dönmek zorundasınız. Fazladan 7-8 km yol demek. Mesela bu çalışma neden iki aydır sürer?

Türkiye’nin diğer bölgelerine gitmekten çekiniyorum. Bir bakan olarak bütün yaz boyunca Türkiye genelindeki yol çalışmalarını dolaşıp denetlemezseniz ve gerekli önlemleri almazsanız bu yol çalışmaları nedeniyle oluşacak her kazanın vebali sizin bu kazalarda meydana gelecek her can kaybının sorumlusu Ulaştırma Bakanı olarak siz ve Karayolları Genel Müdürlüğü olacaktır.

Birçok belediyenin de kapıldığı hoyratça çalışma hastalığından Ulaştırma Bakanlığı’nın kurtulması gerekmektedir.

Cuma’nın hayrı üzerinize olsun...