Kardemir ve teknolojimizin geleceği
İnsan hayatına teknolojinin girişi demirin icadıyladır. Türkün ‘Ergenekon Destanı’nın sırrı o mudur? bilmiyorum. Demiri hayatımızdan çıkardığımızda insanlık başa döner. Metalürji uzmanları demirin dünyaya ait bir madde olmadığını ifade ederler. Bu nedenle demiri ham halde yeryüzünde bulamasınız. Oksitli yani oksijen bileşeni olarak.
İnsanlık tarihinde demirin altından daha değerli olduğu muhakkak. Hatta insanlığın yaşadığı söylenen altın çağında demir o kadar kıymetli ki 40 kg altına karşılık 1 kg demirden söz edilir.
O kadar yazılacak konu varken nereden çıktı bu demir hikâyesi diyeceksiniz. Doğru Türkiye gündemi yıkılıyor. Ortadoğu kaynıyor. Devletin bir kanadı yılların safralarını atıyor. Siyasette kıyametler kopuyor. ABD Başkanı Biden ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın buluşması öncesi karşılıklı hamle üstüne hamle yaşanıyor.
Bugün Zonguldak’ta Erdoğan’ın doğalgaz ve petrol konusunda yeni müjdelerini duyacağız. Tüm bunlar yaşanırken biz Kardemir ve teknolojiye değineceğiz. Çünkü Kardemir’in işlevi yaşanan tüm bunlar karşısında Türkiye’nin gücünün başlangıcını oluşturuyor.
Nasıl diyeceksiniz. Bende bunun farkına yeni vardım. Bizim yılların gazeteci dostumuz ve hemşerimiz Şakir Kurter Kardemir’in Kurumsal İletişim Müdürlüğü görevine getirilince hayırlı olsun diye aradım. Ramazan ayıydı. Kardemir’i biliriz. Önemini duyarız. Ama demirden başka ne üretir nasıl çalışır bilmeyiz. Biraz dostumdan bilgi alınca anladım ki yerinde görmedikçe önemini anlamak ve anlatmak zor olacak. O nedenle geçtiğimiz Salı günü Karabük’ün yolunu tuttum.
Gerçekten gidip görmedikçe anlatılanlar biraz havada kalıyor. Çok sağ olsun arkadaşlar gerekli bölgeleri görmemizi sağladılar. Dile kolay 1937’den bu yana durmadan çalışan muhteşem bir tesis. Durmadan dediysek hakikaten insan kalbi gibi bir dakika durmaksızın çalışıyor. Zaten 10 dakika dursa hurdalığa döner. Kardemir’in varlığı Karabük gibi bir şehri doğurmuş. Ülke sanayinin lokomotifi olmuş. Olmaya devam ediyor.
Kardemir’in hikâyesini anlatmaya sayfalar yetmez. Çünkü Kardemir fabrikalar yapan fabrika konumunda. Ama Türkiye’nin geleceğine bundan sonra sağlayacağı katkıları öğrenince heyecanlanıyor insan.
Mesela yeni öğreniyoruz dün ‘demir ağlarla ördüğümüz’ ülkemizi artık “Tamamen yerli ağlarla sarıyoruz” artık. Dün o demir ağların üzerinde dönen demir tekerlekler artık %100 bizim üretimimiz artık. Bundan önce İstanbul Boğazına dizdiğimiz gerdanlıklar yurtdışından alınırken bugün Çanakkale Boğazına astığımız gerdanlık Kardemir’in eseri haline geldi.
Karabük’e gittim Kardemir’i gezdim, gördüm, inceledim. Yöneticileri ile tanıştım. Hani bir reklam vardı. “Mühendisleri var hepsi okumuş çocuklar” diye. Aynen öyle mühendisleri var, yöneticileri var, çalışanları var. Hepsi bu ülkeye bir şeyler katma derdindeler.
Ama en önemlisi de Aralık ayından bu yana Enerji Bakan Yardımcısı Dr. Alparslan Bayraktar’ın Başkanlığında SPK’nın atadığı Bağımsız Yönetim Kurulu’nun hamleleri gelecek açısından büyük umutlar vaat ediyor.
Tarihinde ilk defa 2021 yılı ilk çeyreğinde 500 milyon TL’nin üstünde kara ulaştı. Türkiye tarihinde ilk defa TCDD’nin demir aksamlar açısından ray başta olmak üzere her şeyini karşılama düzeyine ulaştığını öğreniyoruz. Tarihinde ilk kez Türkiye Kardemir üzerinden dünyaya ray ihraç eder duruma geldiğini öğreniyoruz.
Kardemir’i dolaşırken aklıma ‘dünyanın geldiği teknolojik düzeyle birlikte istediğin kadar yapay zekâda ileri git. Eğer elinde böyle bir entegre tesis olmaz demir ve metale şekil veremezsen hiçbir işe yaramaz’ düşüncesi geldi.
Gerçektende öyle. Bu nedenle Kardemir gibi entegre tesisler varsa teknolojiden bahsedilebilir. Gelişmeden bahsedilir. Bundan böyle Kardemir’deki teknolojik gelişmeler gündemimiz de ve gözlemimiz de olacak.
Cuma’nın hayrı üzerinize olsun…