Hep siyaset yazacak halimiz yok ya. Bizde siyaset kör dövüşüdür. Zamanımızı fazladan çalar. Kısaca bu sütunlarda çok fazla siyaset yazdık son dönemde. Daha bitmedi yazacaklarımız ama bundan sonra yazacaklarımız zülfüyâra dokunur. Faydası olacağına inanırsak vakti geldiğinde devam ederiz.
Dünya bir süredir ABD ve yardakçıların seçimle gelen Venezüella Devlet Başkanı’nı tanımadığını yerine Ulusal Meclis Başkanı’nı muhatap aldıkları darbesini konuşuyor. Resmen dünya bu konuda ikiye bölündü. Ne hikmetse bugüne kadar demokrasinin beşiği dediğimiz İngiltere ve ABD seçilmiş Başkan’ı tanımazken diğer taraftan bir dönemin despot katı ve diktacı sayılan ülkeleri seçilmiş başkanın arkasında duruyor. Durum onu gösteriyor ki bir dönemin demokrasi beşiği sayılan ülkeleri ABD, İngiltere ve AB dünya kendilerine benzemesin diye uğraş vererek diğer ülkelerde demokrasi operasyonlarını yapmışlar.
Hem ABD’nin hem İngiltere’nin demokrasi umurunda değil. Halkların düşüncesi umurlarında değil. Varsa yoksa çıkarları. Çıkarları zedelendiğinde hiçbir kuralları yok. Venezüella örneğinde bunu çok net görüyoruz artık. Dünyanın en büyük petrol rezervine sahip ülke konumunda olan Venezüella’ya karşı yapılan bu operasyonun nedeni ortada. Batı 100 yıldır ülkelerin ekonomik kaynaklarını rahat yönetebilmek için hiçbir kural tanımaksızın her türlü operasyona kalkışıyor. En büyük silahları ise yönetimleri ele geçirmedir. Şu unutulmasın bir ülkede her iktidar değişimi Batı açısından uzun süreli sömürü anlaşması zamanıdır. Çok iyi incelenecek olursa Batı’nın sömürü anlaşması yaptığı bütün ülkeler de- buna Türkiye’de dâhildir- ya iktidar değişimi sonrası, ya da iktidarların zayıfladığı ve ayakta kalmak için desteğe ihtiyaç duyulduğu zamanlarda imzalanmıştır. İsterseniz özel çekmecelerde saklı sömürü anlaşma metinlerinin tarihlerine bir bakınız, ne dediğimizi anlayacaksınız?
Önceki gün sosyal medya üzerinden haberlere göz gezdirirken ABD’nin Venezüella’nın Türkiye’de rafine ettiği altınları izlemeye aldığı bilgisi gözüme çarptı. Şimdi bu haberi nasıl okuyacağız? Temmuz ayında kaleme aldığım “Türkiye’nin Altın vuruşu tamam” başlıklı yazımı hatırladım. 2 yıl önce başlayan ve Haziran ayı içinde tamamlanan ‘Altın Operasyon’u Türkiye’yi dünyada altın alanında ilk üç oyuncu arasına sokmuştu. Ve o yazıda ABD’nin şaşkınlığı şoka girişinden de bahsetmiştik. İşte Venezüella’nın Türkiye’de rafine etmek için getirdiği altın konusunu izlemeye aldığı haberi bana ABD’nin yaşadığı o şokun etkisinden çıkarak karşı hamleye yeltendiğini akla getirdi. Türkiye kim ne derse desin Hükümet kanadının yaptığı bazı yanlışlara rağmen dünyada çok önemli bir altın oyuncusudur. ABD Türkiye’nin bu özelliğini bildiğinden Venezüella’yı bahane ederek operasyon yapmaya kalkacağının işareti. Hatta ABD Venezüella’yı bırakıp sadece Türkiye ile oynamaya kalkacak. Tıpkı İran ambargosu konusunda Rıza Zarrap olayında olduğu gibi.
Hatta suni olarak icat edilip reel ekonomiye sıçraması sağlanan operasyonu da koz olarak kullanacağı da çok aşikâr. Son günlerdeki IMF dedikoduları ve IMF’nin getirdiği yaptırım listesi de bunu gösteriyor. Bugünlerde Türkiye’nin bir taraftan ekonomik sıkıntılar, diğer taraftan seçim zafiyetinden yararlanılarak hem iktidarın hem de muhalefetin önüne konulan destek şartlarının iyi izlenmesine ihtiyaç bulunmaktadır. İktidarda kalmak veya iktidara gelmek için Batı’dan istenecek her destek bu ülkenin 100 yıllarına mal olmaya devam edecektir.
Kalın sağlıcakla…