ANKARA’DA SON DURUM

Nuray Başaran


Seçim sonrasında Türkiye’nin tüm siyasi gündemini CHP kaplayınca, diğer ve gerçek konular gündemden kaçırılmış oldu. 

Muharrem İnce ve Kemal Kılıçdaroğlu arasındaki CHP’nin  patronluk çekişmesi ,Tayyip Erdoğan ve Ak Parti’ye  rahat bir nefes aldırdı. Keza sistem değişikliğinin uygulamaları noktasındaki hazırlıkların, (tam da gündemimizi CHP tamamen kaplamışken )kapalı kapılar ardında rahat rahat yapılabilme imkanı sağlanmıştır.

Her ne kadar MHP ve Ak Parti cephesinde ‘çakıcı’ üzerinden çatlaklar ortaya çıksa da,  ‘millet ittifakı bitmiştir’ deklarasyonu ile ise karşımıza Ak Parti -İyi Parti koalisyonunun geleceği artık aşikardır. Ve deşifre olmuştur.
Hal böyle olunca ;  tecrübeli bir gazeteci olarak yeni kabinenin Başkan Yardımcısının Meral Akşener olacağını şimdiden söyleyebilirim. Her ne kadar İyi Parti yöneticileri bu olasılığın asla mümkün olmayacağını söylese de,  seçimlere kısa bir zaman kala Recep Tayyip Erdoğan’ın, ‘gerekirse koalisyon kurabiliriz’ cümlesi,   elbette Cumhur İttifakı bünyesindeki MHP’yi hedeflemiyor olsa gerek. 

Çünkü Cumhur İttifakı’nın diğer tarafında bulunan MHP lideri Devlet Bahçeli, defalarca kendisine Başkan Yardımcılığı gibi bir görevin teklif dahi edilemeyeceğini ve MHP’li herhangi birinin de kabinede  yer almasının mümkün olamayacağını çok net dile getirmişti.  

Her ne kadar Ak Parti içinde ‘metal yorgunluğu’ kaynaklı değişim TBMM’de milletvekili bazında yapılsa da,  son zamanlarda yeni sistemin bakanlarının  milletvekili olmayan kişilerden ağırlıklı olarak oluşturulacak olması da artık sır değil. 

Kulislerde bir çok bürokratın  bakanlık noktasında isimleri telaffuz edilse de;  şu anda liste sadece Tayyip Erdoğan tarafından biliniyor.  İsimler noktasında bir şey söylemenin çok da doğru olmayacağını bilmekle beraber, felsefesi noktasına değinmekte fayda görüyorum.

Malum yaklaşık 1 yıldır, ‘Ak Parti’de metal yorgunluğu’ teşhisini konuşup çözümler üreten Tayyip Erdoğan için, bu kabineyi hazırlamak bu kez çok daha önemli ve bir o kadar da zorlanacağı bir durumdur.

Peki ama neden?

Birincisi ; Erdoğan bu seçimlerde yarışı kazanmak için Türkiye’deki seçmenin yüzde 50 artı 1’ine ihtiyacın ne kadar zor olduğunu yaşayarak gördü.  Onun için daha kucaklayıcı ve kitlelerde daha karşılığı olacak kişileri kabineye alma gerekliliği var. Ki milletvekili olmayanlar dışından atayacağı bakanları bu şekilde belirleyebilmek de artık daha kolay.
İkincisi FETÖ ile birlikte erozyona uğrayan devlet kadrolarına bakıldığında görüldü ki, liyakat yerine ‘benden olsun nasıl olursa olsun’ mantığı sonuçları itibarıyla günün sonunda en çok Erdoğan’ı zorladı ve yaraladı. Bu nedenle Erdoğan’ın yeni dönemde devlet kadrolarına liyakatlı insanların yerleştirilmesinin yolu atayacağı bakanların da liyakatlı olmasından geçecek. Ve bir tek kesime ve kitleye teslim edilen kadroları, günün sonunda paralel devlet denilen güç oluşturduğunda tehlikenin boyutlarını ölçmek dahi mümkün olamayabiliyor.

Üçüncüsü TBMM aritmetiğine bakıldığında; sivil Anayasa’nın bu TBMM tarafından yapılabilmesinin yolu ; ülkenin de artık bir büyük konsensüs ile yönetilmesinden geçiyor. Girdiği her seçimi (partisine rağmen) kazanan Erdoğan , neden CHP’li bir bakan ataması da yapmasın Ki? 

Pekala yapabilir. Dünyanın bütün gelişmiş ülkelerinde bu gerçekleşebiliyor. Obama çekinmeden Hillary Clinton’u Dışişleri Bakanı yapmış, Clinton da kabul etmişti. 

Bir başka ve önemli konu da ekonomik veriler ve gelişmeler. Kuşkusuz yeni dönemde hem içerde hem de bölgesel gelişmelere dayanan bölgesel ve dış politik zorluklar nedeniyle ülkenin tek vücut olması zorunluluğu var. Bunun aşılmasının da yolu yine ülkedeki ‘büyük koalisyonu’ oluşturmak ve gerçekleştirmekten geçiyor. Unutmayalım  ki tek Türkiye var. Bunu  korumak başta başkan seçilen Erdoğan’ın görevi ve mecburiyetidir. Kendisi bu Türkiye’nin başkanıdır.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.