Bir "normallesme" lafıdır , aylardır sürüp gidiyor.
Rusya ile ilişkilerimizi normallestiriyoruz...
Rusya ile ilişkilerimiz epeydir anormallesmisti.Hatta adamların uçağını dusurmustuk ve hatta zamanın Başbakanı "düşürme emrini ben verdim" bile demişti.
Davos'ta İsrail'in patronuna acayip bir ders vermiş; meşhur "one minute"cikisiyla parmak sallayıp hadlerini bildirmiş; hatta bir gemiyi kıyılarına yollayıp hem onlara,hem dünyaya insanlık mesajı vermiştik...Ancak bütün bu işler ne yazık ki, İsrail ile ilişkilerin anormallesmesine (!) sebep teşkil etmişti.
Şimdilerde inşallah bu ilişkiyi de normallestirmeye çalışıyoruz.
NATO içerisindeki halimizle ve dolayısıyla ABD ile ilişkilerimizde de anormallesme yaşadık. NATO'da üye iken bu pakta dahil olmayan (ABD-Sovyet soğuk savaş dönemi -sıcak savaş sonrasi-) kurulma ihtiyaci duyulan Rusya'dan silah sistemi almaya kalktık.
ABD ile ilişkileri o derece anormal hale getirdik ki, milyar dolarlar verdiğimiz sistemin satış anlaşması iptal edildi ; "ermeni soykırım tasarisi" meclisinde kabul edildi ; "halk bankası davasi" tepemizde demokles kılıcı; buyukelcimize hatta Başkanımıza aylarca randevu verilmez ( güven mektubu meselesi bir ayrı skandal) ; ABD Temsilciler Meclisi hakkımızda -ABD kanunlarında ancak "hasim ulke" diye tarif edilenlere uygulanan "yaptirim" kararları alır...vs., vb. Saymakla bitmez anormal işler...Bu işlerin dünya piyasalarına,bankalarına, yatırımcılarına olumsuz yansıması işin öteki yüzü ve cabası...İsraille vaki anormallesmenin gerek ABD nezdinde ( musevi lobileri meselesi...aleyhimize çalışmış olmaları değil, lehimize çalışmaktan vazgecmeleri...) gerek uluslararası camiada çektiğimiz sıkıntıları büyütmüş olduğu tartışmadan varestedir...
Rusya ile normallesme...ABD ile normallesme...İsrail ile normallesme...NATO ile normallesme...
Anormallikten kurtulma ve anormalligi terkederek normale dönme -normallesme- gayretlerimiz bu kadarla kalmamakta.
Irak'ı elimize yüzümüze bulastirdik.Bir anormallik ki,sormayın gitsin...Ancak bu anormalligi unutup,geride bırakarak bu sefer Suriye ile anormallesme sürecini başlattık. "Kardesim", "kankam" , "din,iman kardesim" neredeyse "akrabam", "toprağım " muhabbeti de anormal bir işti , zaten üzerine oturduğumuz voyvoda kazigi
haline geldi.Milyonlarca Suriyeli ve milyarlarca dolar
"Esat kazığı" olarak girdi, "Esed" halinde bir yerlerimizde duruyor...Şimdi bu kazığı çıkaralım diyoruz.Bunun adı da, "Suriye ile normallesme..." Binlerce yıllık devlet geleneğinden gelen Türk Devleti ve istihbaratı, uyduruk bir devletin "muhaberatinin" muhatabı edilmis haberimiz yok!..."Istihbaracilar gorusuyor" muş...Ne için?..Suriye ile normallesme adına... Bu bile anormal ama neyse, şu anormalliklerden bir kurtulalım da...
Ortadoguda ,bu bataklikta çok dolanirsan ; tabur komutanının bile muhatabı olamayacak adamlarla (pesmerge,deas,öso,pkk vb.ceteciler ve cetelerle) bu derece içli dışlı olursan,oturup kalkarsan neticede halin bu olur ; Suriye ile normallesmeyi " istihbarat ile muhaberat gorusur"...
Daha bitmedi.Iran'la normallesmek lazım...AB zaten fevkaladenin fevkinde anormal...Normalleşmesi şüpheli...Mısır konusu , ayrı bir trajedi...Mursi'den Sisi'ye, Sisi'den ihvana her yol karmakarışık...Rabia Kahire'de meydanda unutuldu.Sahi nerede Rabia?...
Mısır'la da normallesmek lazım...Anormallik yakışmaz...
INSANIN SORASI GELMIYOR MU ?.. :
SAHI,BIZ NE VAKIT BU KADAR ANORMALLESTIK?..
BIR ULKEYI BU DERECE ANORMALLESTIRMIS OLMANIN VERILMESI GEREKEN BIR HESABI OLMAYACAK MI?..
Şevket Bulend Yahnici