Gerekçeli kararda, Yeter'in bir dönem 'FETÖ'ye "sempati duyduğunun" toplanan delillerle sabit olduğu ancak "örgütsel faaliyetlere" katıldığına ilişkin delil elde edilemediği belirtildi.
Kararda "örgütün tepe yönetimi ile olan telefon irtibatının içerikleri ve akabinde yapılan örgütsel faaliyetin tespit edilememesi karşısında sanık bakımından şüpheli bir durum oluştuğu ve bu durumun sanık lehine değerlendirilmesi gerektiği" ifadesine yer verildi.
"Bank Asya hesapları, cemaat derneklerinde yöneticilik..."
Mahkeme Yeter'in Bank Asya'daki hesaplarının, cemaat derneklerinde yöneticilik yapmasının, "örgütün düzenlemiş olduğu dini sohbetlere katılmasının", evinde Fethullah Gülen'e ait kitap ve CD'lerin bulunmasının "sempati ve iltisak boyutunu aşan, örgüt üyesi olduğunu ispat etmeye yeterli örgütsel faaliyetler kapsamında değerlendirilemeyeceği"ne hükmetti.
Gerekçeli kararda "FETÖ/PDY terör örgütünün başlangıçta bir ahlak ve eğitim hareketi olarak ortaya çıkması ve toplumun her katmanının büyük bir kesimince de böyle algılanması" ifadelerine yer verilmesi dikkat çekti.
Arınç, damadıyla ilgili ne demişti?
Geçtiğimiz hafta Kemal Öztürk'ün sorularını yanıtlayan Arınç, damadı Ekrem Yeter'in dava sürecine ilişkin "Eylül ayındaki KHK ile meslekten ihraç edildi. (Üniversite ve doktorluktan) Özelde iş aradı, özeldekilerde KHK ile ihraç edilmiş biz devletle karşı karşıya gelmek istemeyiz dediler. Neyse biz soframıza 5 tane daha tabak koyarak 7 kişilik masada yemek yemeye başladık. Arkadan 1 sene geçti hiçbir soruşturma yok. 2017 haziran ayında evinde bir arama yapıldı sonra emniyete götürüldü ve tutuklandı. Hepimiz şaşırdık ve üzüldük. Özellikle küçük torunlarımın ne kadar üzüldüğünü, babalarından mahrum kalmalarının ne kadar üzüntü verdiğini gözleriyle görmüş bir insanım. Avukat arkadaşlar iddialar gerçekçi değil tahliye için müracaat ettiler, 5. günde tahliye edildi. Mahkeme sürece 2 yıl sürdü ve 17 Ekim'de ağır ceza mahkemesi beraat kararı verdi. Suç sabit olmadığı gerekçesiyle beraat verdi" ifadelerini kullanmıştı.