Geçen hafta Ankara Tabip Odası, Diş Hekimleri Odası, Veteriner Hekimler Odası ve Eczacılar Odası, birbiri ardına açılan fakültelerden mezun olan sağlık çalışanlarının istihdam sorununa ilişkin basın açıklaması yaptı.
Fakülte sayısının kontrolsüzce arttırıldığında dikkat çekerek yüksek sayıda verilen mezunların istihdam sorunu ile karşı karşıya kaldıklarını ifade etti.
Ankara Diş Hekimleri Odasında düzenlenen ortak açıklamada konuşan Ankara Diş Hekimleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Serhat Özsoy, şöyle konuştu:
“Diş hekimliği fakülte sayısı 92’ye, kontenjanı 6 bin 421 sayısına, Tıp fakültesi sayısı 112’ye ve kontenjanı 16 bine, Veteriner fakülteleri sayısı 34’e ve kontenjanı 2 bin 526’ya ulaşmıştır. Eczacılık Fakültesi sayısı ise 40’a çıkmış ve kontenjan 3 bin 524’ e dayanmıştır.” Demiştir.
Gerçekten de şöyle uzaktan bir baktığımda bu fakülteler hem kuruluş aşamasında hem de öğrenci okuturken devlete ve millete çok büyük paralara mal olan olduklarını görüyorum.
Buradan mezun olan çocukların bu meslekleri icra edememektedir. Çünkü istihdam fazlası olmasa da bu kadar fazla fakültede bu kadar az akademik kadroyla yetiştirilen çocukların ne kadarı işini yapabilir halde mezun olabilir. Ancak mezun olduktan sonra eski bir mezunun yanında usta çırak ilişkisi ile mesleklerini icra edebilir hale gelebilirler.
Bu kadar yüksek maliyetle mezun olan çocuklar eğitimleriyle ilgisi olmayan meslekleri yapmak zorunda kalınca “madem bu işi yapacaktım bari fakülteyi hiç okumasaydım” noktasına gelmektedir. Ne acıdır ki, güvenlik sektöründe çalışmak zorunda kalan Veteriner Hekimler vardır.
Bu kadar fazla mezun olduğu halde taşranın her branştan hekim ve sağlık çalışanına ihtiyacı hala karşılanamamaktadır. Çünkü mezun olan çocuk kendisine güvenemiyor, kâğıt üzerinde şematik olarak eğitim almış, hastaya dokunmamış. Hayatında profesör görmeden mezun olan insanlar var.
Bu iş sadece taşradaki ev sahiplerine ve küçük esnafa yaramıştır.
Ankara Veteriner Odası Başkanı Sayın Hüseyin Tanrıverdi ile benzer sorunları sair zamanlarda da konuşuruz. Ülkenin bir karmaşaya sürüklenmemesi için her kapıyı çaldıklarını, kamunun tüm iletişim kanallarını zorladıklarını anlatır. Kendisine herkesin sonsuz hak verdiğinden ama kimsenin destek vermediğinden bahseder.
Bence açılan bu hekimlik fakültelerinin büyük bir çoğunluğunun araştırma hastanelerine dönüştürülmesi ve buralarda staj olanaklarının arttırılması çok yerinde olacaktır.
Esenlikler dilerim.