ASGARİ ÜCRET BİR İNEĞİ DOYURAMIYOR...

Elveda Tanık

elvedatan@gmail.com
Kurban bayramının yaklaşmasıyla, kurbanlık hayvanlar da, kurban pazarlarına gelmeye başladı.
Her yıl olduğu gibi bu yılda gelenek değişmedi ve kurban pazarını ilk ziyaret eden Yenilik Partisi Genel Başkanı Öztürk Yılmaz ve ekibi oldu. Bu yıl, ilk ziyaretlerini daha önce gitmedikleri Ankara'nın en büyük kurban satış ve kesim yeri olan İvedik kurban pazarına yaptılar.
Daha pazara yeni giriş yapan ekip, pazar girişindeki ilk çadıra yöneldiği sırada, koşarak gelip önlerini kesen ve her şeyin yolunda olduğunu söyleyerek belediyeye övgüler düzen iki kişinin dışında, hiç kimsenin belediyece verilen hizmetten memnun olduklarını dile getiren olmadığı canlı yayında dile getirildi.
Ayrıca kurbanlıkların pazara gelene kadar olan maliyetleriyle, pazara gelişi ve dolayısıyla satışına kadar olan maliyetlerini en ince ayrıntılarına kadar anlattıklarında, şaşkınlık içinde kaldık.
Bir büyükbaş hayvanın, günlük yediği yem maliyetinin yaklaşık 200 TL kadar olduğunu ve dolayısıyla bir asgari ücretle bir inek ya da bir tosunun bile beslenmediğini öğrenince, dört kişilik bir aileyi nasıl beslesin?diye düşündük. Şaka gibi ama şaka falan değildi.
Üreticiler; “30 kiloluk bir balya samanın, geçen sene 30 TL. iken bu sene 60 TL, bir torna yemin, 180 TL. iken 360 TL olduğunu, bir inek ya da bir tosunun beslenmesi için bir günde, bir balya saman ve çeyrek torba yem yemesi gerektiğini, sadece saman ve yem masrafını hesapladığımızda gerçekten asgari ücretle bir büyükbaş hayvanın boğazını bile doyurmanın mümkün olmadığını...
Bunun yanında, bakım, veteriner, ilaç vb benzer giderler eklenince üreticinin, bu maliyetlerin altında ezildiklerini, zarar ettiklerini, yem alacak paraları olmadığında, süt ineklerini bile kesime gönderdiklerini, yapılan maliyetler göz önüne alındığında şu an satılan et fiyatlarının maliyetlerin gerisinde kaldığını, yeme gelen zamlar dolayısıyla kurban maliyetlerinin arttığını, bir de kurban satış yeri için belediyenin yaklaşık 6000 TL. yer kirası aldığını, artan mazot fiyatları dolayısıyla kurbanlıkların nakliye masrafının da 25.000 TL. civarında olduğu göz önüne alındığında maliyetlerin geçen yıla oranla yüzde yüzden fazla arttığını ama kurbanlık hayvanlara daha az zam yaptıklarını, birçok besicinin kurbanlıklarını pazara getiremediklerini, bu nedenle geçen yıla göre bu sene en az yüzde yirmibeş oranında az kurbanın getirildiğini, buna rağmen getirdikleri kurbanları bile satamayacakları endişesini taşıdıklarını...
Kurban bayramına kadar, konaklama ihtiyaçlarını hayvanların çadırında yaptıklarını, insan onuruna yakışır yer ve duş alma imkanı sağlamayan, sadece hayvanlara su imkanı sağlayan belediyenin çadır başına en az 6000TL.kira aldığını, ayrıca kendileri tarafından çadırın altına 5000 TL. vererek beton döktürdüklerini, çadır başına her gün en az bin lira masraflarının olduğunu...
Geçen yıla göre kurban maliyetlerinin, yüksek olduğunu, vatandaşın alım gücününün düşük olduğunu göz önüne alarak kurban fiyatlarını ucuz tutmalarına rağmen, vatandaşların fiyatları görünce haklı olarak kurban almaktan vaz geçtiklerini, kurbanları satamadıklarında bir de geri götürme maliyetiyle borç altına gireceklerini” dile getirdiler.
Fakir fukara kurbandan kurbana ancak et yiyebiliyordu, bundan sonra kurbanda da et yiyemeyecek gibi gözüküyor. Üretimin devamı için, devlet görevlileri maliyetleri düşürecek acil önlemler almalıdır. Aksi takdirde, yüksek maliyetler dolayısıyla üretici tarım ve hayvancılık yapamaz duruma gelirse bu millet ne yiyecek?...

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.